İnananların bildikleri gibi, milâdî 24 Şubatı 25 Şubata, Hicri olarak ta 14 Şaban-ı Şerifi 15’ine, yani Cumartesiyi Pazara bağlayan gece mübarek üç ayların üçüncüsü olan Berat Gününü ve Gecesini idrak edeceğiz inşaAllah… O nedenle ben daha yazımın başında inananların bu mübarek üstü mübarek gün ve gecelerini kutluyor ve Cenab-ı Hakk’tan bizleri beraat ettirdiği, beratımızı elimize verdiği kulların zümresine dâhil eylemesini niyaz ediyorum…Ve bu beratın bazı kurum ve kurulularca kişilere verilen berata benzemediği, yani Cenab-ı Hakk’ın hak eden kullarına verdiği ya da vereceği bir tür rütbe ve bu rütbenin de eşi emsali olamadığını-olmayacağını hatırlatmak istiyorum!
Yine herkesin bildiği gibi, Berat Gecesi, içinde kendisinin bulanmadığı bin aydan daha hayırlı olan Kadir-Kader Gecesini barından Ramazan-ı Şerifin müjdecisi-habercisi olması hasebiyle mübârek üstü mübârek, kutsal mı kutsal gecelerden biri olarak kabul edilmiş ve yıllardır da kutlanagelmiş olan kutlu bir gecedir! Çünkü hemen her şeyin bir en’i olduğu gibi, bazı gün ve gecelerinde bir en’leri var ve 365 günde bir geceye tevafuk eden Berat Gecesi de en değerli, en bereketli ve en kıymetli 5 gece ve de günden biridir… Hal böyle olunca inananlar bu gece her zamankinden daha fazla ibâdetu taatte bulunur, hayır ve hasenatlar yaparlar. Çünkü bu gece hakkında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), “Cenab-ı Hakk sınırsız ve engin rahmeti sebebiyle Şâban-ı Şerifin 15. Gecesi dünya semasına tecelli eder ve Benî Kelb Kabîlesi’nin koyunlarının kılları-tüyleri adedinden daha fazla kişiyi bağışlar!” buyuruyor! Ve Efendimiz “Şâban’ın 15. Gecesinde veya ortasında geceyi ibâdet yaparak, gündüzü ise oruç tutarak geçiriniz... Çünkü Allah (c. c) o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder ve fecir doğana kadar ve ‘Yok mu benden af isteyen onu af edeyim, yok mu benden rızk isteyen ona rızk vereyim, yok mu bir musibete uğrayan, ona afiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle, yani yok mu benden bir şey isteyen onu vereyim…’ buyuruyor!” diyor.
Hâsılı; en büyük şefaatçimiz, iki cihan serverimiz olan Hz. Muhammed(in (sav)’in Şâban Ayına ve özellikle bu ayın ortasına, yani Şâban’ın 15. gecesine ayrı bir önem vererek ihyâ ettiğine dair çeşitli rivayetleri göz ününe alan âlimlerimiz bu geceye özel, bu güne mahsus bir ibâdet etme şekli ve zikir çekme sayısı olamadığı için; geceyi kaza namazları ve nâfile namazlar kılarak, tövbe-i istiğfarlarda bulunarak, Kur’an, meal, tefsir ve hadisler okuyarak tabii ki de dili döndüğünce dualar yaparak geçirmeyi tavsiye ederler…
Genelde 75 yıldır, özelde de 5 aya yakın bir süredir Filistin’i Filistinlilere, Gazze’yi Gazzelilere dar eden, Gazzeli Müslümanlara, yaşlılara, hastalara, kadınlara kızlara, çoluk çocuklara öz vatanlarında parya muamelesi yapan Emperyalist ABD destekli ve Müslüman köstekli, Siyonist, terörist, korsan, katil ve soykırım yürekli İsrail Devleti’nin inançsız imansız, kansız, vicdansız asker ve polisleri her zaman olduğu gibi geçtiğimiz Cuma günü de Müslümanların birçoğuna ve yine Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’da namaz kılmalarına mâni olduğu gibi; şüphesiz Berat Gecesi de almayacak ve onların yaratılıştan, inanışlarından gelen en tabii haklarını engelleyecektir… Ve bizler veya bizim kuşak böyle bir sınırlama ya da zorlamayla karşı karşıya kalmadığımız için Filistinli/Gazzeli kardeşlerimizin halet-i rûhuyelerini yeterince anlamayabiliriz… Ancak, duaların reddedilmediği ve sayıları Cenab-ı Allah’ın takdir buyurduğu sayıda bir mû’minin affedildiği gecelerden biri olan Berat Gecesinde olsun başta Filistin/Gazze, Arakan ve Doğu Türkistan olmak üzere dünyanın çeşitli ülke, bölge ve noktalarında kâfirlerin zulümleri altında inim inim inleyen Müslümanlar kardeşlerimiz için dualar edelim. Dolayısıyla da içten bir dua ile birçok iyiliğe güzelliğe ulaşalım inşaAllah…
Velhâsıl-ı kelâm, Hülâsâ-i netice; bugün, 365 gecede 5 gece-5 gün kapımızı çalan ve mânâsıyla dünyamızı aydınlatırken, uygulamasıyla ahiretimizi kazanmamıza vesile olacak olan gün ve gecelerden biri olan Berat Gecesi ve günüdür! Ve yılın 360 gününü ve 24 saatlik günün büyük bir bölümünü ya televizyon karşısında ya internet başında ya da gereksiz işler peşinde geçirirken; içten yapılan duaların tamamının kabul edileceği, isteyene, daha doğrusu istemesini bilene istediği her şeyin verileceği nadir gecelerden biri olan Berat Gecesini gaflet, hele hele dalâlet veya hıyânet içinde işler yaparak ya da yatıp uyuyarak geçirmeyelim!’ diyor; inananların mübarek Berat Gecelerini tekrar tekrar kutluyor, bu gecenin tüm inananların kurtuluşuna, gafillerin ve kâfirlerin ise hidâyetine vesile olmasını diliyor, herkese saygılar sunarım.
APAÇIK KİTABA YEMİN OLSUN Kİ, BİZ KUR’AN-I
MÜBÂREK BİR GECEDE İNDİRDİK. BİZ GERÇEKTEN
UYARICIYIZ. O MÜBÂREK GECE DE HER HİKMETLİ
İŞ TARAFIMIZDAN AYIRT EDİLİR… (Duhan, 44/1-4)
ALLAH’HU ZÜLCELÂL HAZRETLERİ, ŞÂBAN AYININ
15. GECESİ (KULLARINA) RAHMETLE NAZAR EDER.
ANCAK, MÜŞRİKLER, KÂHİNLER, SİHİRBAZ VEYA
MÜŞAHİNLER (KİNDAR-BENCİL KİŞİLER) ALKOLE
DÜŞKÜN OLANLAR, ANA BABASINI İNCİTEN YA HUT
ZİNAYA İSRARLA DEVAM EDEN KİŞİYER BU AFTAN
YARARLANAMAZLAR! (AF DIŞI KALIRLAR) (Hadis)
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)