Hemen herkesin bildiği gibi, seçmen geçtiğimiz pazar günü seçim sandığına gitti ve mahallesinin, köyünün muhtarını, azasını ve beldesinin, ilçesinin ve ilinin belediye başkanını seçti… O nedenle ben daha yazımın başında bütün seçim ve sonuçlarının olduğu gibi bu pazar günü seçilen adaylar için de seçilemeyen adaylar için de ve tabii ki ülkemiz için de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Şimdi de seçim analizime geçmek, geçmeden önce de Peygamberimiz (sav)’in “Nasıl yaşıyorsanız öyle yönetilirsiniz” şeklindeki hadisi şerifinin, günümüz seçimlerine ışık tuttuğunu ifade etmek istiyorum:
Yani ben ‘günümüz de ve az da olsa dînini-inancını çok iyi yaşayan insanlar olduğu gibi, tam tersini yapan insanların ‘çoğunlukta’ olduğunu söylemek de bir bühtan olmaz herhalde!’ diyorum. O nedenle ben tüm seçimleri olduğu gibi geçtiğimiz pazar günü yapılan Yerel Seçimlerin sonuçlarını da sevgili Peygamberimizin Hadis-i şeriflerine dayanak yaparak yorumlamak istiyorum:
Şöyle ki; meselâ bir toplumun gelişme, yükselme ve gerileme hâli, o toplumun bütün değerlerini, din, diyanet, ilim, bilim, sanat, kültür, ticaret, ekonomi, endüstri, millet-devlet, genel ahlâk, hak hukuk gibi sosyal gelişmelerin ve yükselişinin ya da gerilemenin, düşüşlerin veya kaymaların yaşandığı zaman dilimleri vardır… Ve eğer bir toplum da iyileşme olursa, bu durum bahsime konu alanların tamamın da kendini gösterir-belli eder! Kötüleşmeler de böyledir tabii…
Bu kadar mukaddimeden sonra sözü şimdi de geçtiğimiz pazar günü yapılan Mahallî İdâreler Seçimlerinin sonucuna getirmek istiyorum:
Sürekli okurlarımın hatırlayacakları gibi, öncekiler varsa da 25-26 Mart tarihli köşe yazım da ‘bu seçimlerin sonucunu, biri sayıları 16 milyonu, eş, dost ve yakınlarıyla birlikte 30 milyonu geçen emekliler ile dar gelirliler’ belirleyecek demiş ve gerekçelerini bir bir sıralamış, açık açık yazmıştım! Ancak, bazı dostlarım o yazımın altına Çanakkale Destanını yazan dedelerimiz ile günümüz insanını kıyaslayarak bana katılmadıklarını ifade etmişlerdi. Fakat başta Konya’daki Yeğenim .. olmak üzere okurlarım günümüz insanı ve bilhassa gençliği Çanakkale Destanının yazılışı hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığını unutmuş olmalılar ki, bana katılmadıklarını ifade etmişlerdi!
Hâsılı; Dünya genelinde olduğu gibi, Ülkemizde kötü giden ekonominin nedenlerini, yapılan haksızlık hukuksuzluk ve yolsuzlukların tek suçlusu olarak yöneticileri görmek veya suçlamak doğru olmaz… Yani demokrasi ile yönetilen ülkelerdeki kötü gidişattan sadece iktidarlar sorumlu tutulamaz ya da tutulmamalıdır. Çünkü bu konu da sevgili Peygamberimiz (sav), birinci paragrafımda da hatırlattığım gibi, “Nasıl yaşıyorsanız öyle yönetilirsiniz…” buyuruyor! Hal böyle olunca da bizler, içimizden çıkan ve kendimiz gibi inanıp, kendimiz gibi yaşayan yöneticileri seçiyoruz demektir!
Kısacası ve açıkçası; gelede tüm dünya da özelde de ülkemiz de yaşanan bazı yolsuzlukların, haksızlık ve hukuksuzlukların, gelir dağılımlarında yaşanan olumsuzlukların olmadığını, İsrail ile yapılan alışverişlerin hız kesmeden devam etmediğini, genelde tüm mülteci veya sığınmacıların, özelde de Suriyeli mültecilerin bir çok kişiyi rahatsız etmediğini söylemek mümkün olmadığını, dolayısıyla da bunların seçim sonuçlarını etkilemediğini söylemek te mümkün değildir! O nedenle mevcut yönetim bugünden tezi yok, vâkî hatalarını tekrar etmemeli, iç ve dış politikasını gözden geçirmeli!
Velhâsıl-ı kelâm; birçok kişi gibi, ben de bu seçimin sonuçlarının CHP’ye beklenmedik ya da umulmadık bir şekilde verilen destek değil, Partinin, hele hele Özgür Özel’in bir başarısı hiç değil, milletin AK Partiye gösterdiği sarı kart veya müşahhas ve oldukça sert verdiği bir tepkidir, ciddi bir uyarıdır!’ diye düşünüyorum. Ayrıca, bu seçimlerde ya CHP milletleşti veya millîleşti ya da millet CHP’lileşti! Çünkü, yıllardır sağ ya da milliyetçi mukaddesatçı partilerin ve muhafazakâr adayların seçildiği il ve ilçelerde bile solcu CHP belediye başkanı çıkardı. Ve bunun en yakın, en müşahhas örneklerinden biri Bucak ilçemiz, diğeri de Karaman vilâyetimizdir!
Hülâsâ-i netice; iktidar partisi olma avantajının yanı sıra metal yorgunluğunun veya güç zehirlenmesinin yaşandığı anlaşılan AK Parti’nin bundan 10-11 ay kadar önce (14-28 Mayıs 2023 tarihlerinde) yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde başarılı olmasına rağmen; 31 Mart 2024 tarihinde yapılan Seçimlerde bu kadar başarısız olacağı Şeytanın bile aklına gelmemiştir herhalde! O nedenle ben istisnâları hariç AK Parti’den Belediye Başkanı, Belediye ve İl Genel Meclisi üyesi adayı olan ve seçimleri kazanamayan kişilerin bu akla hayale gelmedik kayıp ya da kazanamama da fazla bir dahilleri olmadığını düşünüyor; kazanan aday ve partileri kutluyor, kazanamayanlara ise canınız sağ olun..!’ diyor, herkese ‘isâbetli’ yorumlar ile birlikte saygılar sunuyorum.
BİR KAVİM KENDİNİ BOZMADIKÇA,
(c.c) ONLARI BOZMAZ… Râd, 13/1
DAVRANIŞLARI SEBEBİYLE ZÂLİMLERİN BİR
KISMINI DİĞER KISMINA YÖNETİCİ YAPARIZ!
Enam, 6/129
ALLAH (c.c) HER DÖNEMİN HÜKÜMDARINI
HALKIN KILBİNE GÖRE GÖNDERİR! ONLARI
DÜZELTMEK İSTERSE SALİH BİRİNİ, HELÂK
ETMEK İSTERSE KÖTÜ BİRİNİ HÜKÜMDAR
OLARAK GÖNDERİR… İsra, 17/16
ALLAH’IM, (c.c) MERHAMETSİZLERİ BİZE
MUSALLAT EME… Hadis-i Şerif
FİTNE ZAMANINDA YÜRÜYEN KOŞANDAN
DURAN YÜRÜYENDEN, OTURAN AYAKTA
DURANDAN, YATAN OTURANDAN, UYUYAN
YATANDAN DAHA HAYIRLIDIR… Hadis-i Şerif
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)