Birçoğumuzun bildiği, gördüğü ya da duyduğu gibi, Siyonizm İsrail veya Yahudi kökenli ve Theodor Herzl babalı; Emperyalizm ise Amerika Bitişik Devletleri (ABD) kökenli ve Benjamin Disraeli babalı bir dünya belâsıdır! Çünkü Siyonistler, ‘Siyonist olmayan’ herkesin öldürülmesini veya herhangi bir şekilde ortadan kıldırılmasını ya da etkisiz hâle getirilmesini sevap saydıkları gibi, Emperyalistlerde yayılmak ve kendi batıl davalarına veya ham hayallerine hizmet etmek için her yolu mübah görüyorlar! Ayrıca Emperyalistlere de Siyonistler akıl verip, yol gösteriyorlar…
Meselâ, Emperyalistler yıllarca, kendi kirli ve karanlık emelleri ve bir litre petrol ve benzer menfaatleri için Müslüman ülkelerden bazıları olan Afganistan’ı, Pakistan’ı, Suriye’yi, Irak’ı ve Libya’yı kan gölüne çevirdiler! Çünkü onların yanında bin Müslümanın, hattâ bin mazlumun veya çocuğun akan litrelerce kanının bir litre petrol veya doğalgaz kadar değeri-kıymeti yoktur! Yani onların değer verdikleri tek şey kendi maddî çıkarlarıdır… Çünkü yine herkesin bildiği gibi bir dönem Yugoslavya’da yaşanan acı olaylar ve öldürülen Türkler, Amerika tarafından Japonya’ya atılan atom bombası nedeniyle öldürülen ve yaralanan binlerce masum Japon ve çoluk çocuk ile beraber işe yaramaz hale gelen-getirilen dokular var! Oysa bizin inanç ve îmanımıza göre değil haksız yere bir insanı, hattâ bir başka canlı öldürmek, biz insanların, ister Müslüman olsun ister olmasın, ölülerine-cenazelerine bile (Adem Babamıza hürmeten) saygı gösteririz!
Kısacası, Ortadoğudaki pertol ve doğalgaz varlıkları, yani o bölgelerin yeraltı yerüstü varlıkları-kaynakları Siyonistlerin ve Emperyalistlerin her zaman iştahlarını kabartmış ve doymak bilmeyen gözlerini şaşılaştırmış, hattâ kızartmıştır! Ve kendileri oluşturup kendi elleriyle besleyip büyüttükleri terör odaklarının kötünü kurutma, artı oralara demokrasi getirme yalanıyla girdikleri ülkelerin tamamını kan gölüne çevirmişler! Ama kendi cenahlarında meydana gelen en küçük bir olayın ardından derhal Birleşmiş Milletleri (BM) toplamış, kendi menfaatleri yönünde kararlar almışlardır-aldırmışlardır… Ama İslâm Ülkelerine ve Müslümanlara ‘şöyle ya da böyle bir şekilde’ girişilen-gerçekleştirilen saldırıları ise ya görmezden gelmişler ya da yasak savıcı türünden ve uyulmayacak kararlarlar aldırmışlardır!
Bundan 75 yıl önce ve herhangi bir hakkı olmadığı halde Filistin topraklarının bir kısmını satın alarak, bir kısmını da gasp ederek işgal eden Siyonist ve terörist İsrail Yönetimini Batılı ülkelerin bir kısmı İslâm karşıtlığından, bir kısmı İsrail lobisinden çekindiğinden, bir kısmı da kendi dünya görüşüne yakın gördüğünden ve benzer nedenlerden dolayı yanında yer alırken; İslâm Ülkelerinin bir kısmı birbirleriyle uğraşmaktan, bir kısmı da kendisini dünyanın gizemine kaptırdığından, zevke sefaya daldığından dolayı Filistin’i ve Gazze’yi akıllarına dahi getirmiyorlar maalesef!
Genelde Müslüman Filistin’i, özelde de Gazze’yi 75 yıldır büyük bir açık hava hapishanesine çeviren ve Müslümanları ilk kıbleleri olan Kudüs’e sokmayan Siyonist İsrail; geçtiğimiz Cumartesi günü Hamas’ın beklenmedik-umulmadık bir anda sızmasına, birçok insanının ölmesine, birçok kişinin yaralanmasına ve bir o kadar İsraillinin de rehin alınmasına mani olamamış… Ancak o andan itibaren Gazze’yi hedef gözetmeden bombalamaya başlamış ve bombalamaya da devam ediyor… Dolasıyla da Hamas’ın öldürdüğü, yaraladığı insanların kat be kat fazla Filistinli sivili, savunmasız insanı, kadını kızı, çolu çocuğu şehid ediyor, etmeye de devam ediyor maalesef. Yani, Hamas, 75 yıldır öz vatanlarında köle yapılan, olmadık işkencelere maruz kalan Filistin halkını ve bilhassa Gazze’lileri özgürlüklerine kavuşturamasa bile müsebbiplerini cezalandırmayı düşünmüş olabilir… Ancak, Hamas’ın gücü özelde ABD’nin, genelde de Batının şımarık çocuğu durumunda olan, dolayısıyla da bu ülkelerin maddi manevi desteği hep yanında olan Siyonist İsrail’i yaptıklarından caydırmak, yapacaklarından vaz geçirmek mümkün olmadığı gibi; tam tersine azdırıyor ve bu azgınlar şu anda Gazze’ye bomba yağdırıyor ve bu bombalar birçok Filistinlinin ya da Gazzelinin katline neden oluyor maalesef…
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; İsrail, Hamas’ı cezalandırma adına bütün bir Filistin’i ve bilhassa Gazze’yi muhasara altına aldı ve Kentin elektriğini suyunu ve gazını kestiği yetmezmiş gibi, bölgeye en zaruri ihtiyaç maddelerinin girişlerini de yasakladı… Dolayısıyla da Hamas’ın faturasını Filistin halkına ve Gazze’lilere kesti, kesmeye de devam ediyor… O nedenle ben ‘ Cenab-ı Hakk İslâm Âlimine birlik beraberlik ve dirlik, Siyonistlere ve Emperyalistlere ise ya hidâyet, ya da cezalarını versin!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
AĞLARIM, AĞLATAMAM, HİSSEDERİM, SÖYLEYEMEM
DİLİ YOK KALBİMİN ONDAN NE KADAR BÎZÂRIM…
ESKİ DÜNYA, YENİ DÜNYA, BÜTÜN AKVÂM-I BEŞER
KAYNIYOR KUM GİBİ, TÛFAN GİBİ, MAHŞER MAHŞER!
YEDİ İKLİMİ CİHÂNIN, DURUYOR KARŞISINDA, OSTRALYA
İLE BERABER BAKIYORSUN: KANAL DA! ÇEHRELER BAŞKA
LİSANLAR, DERİLER RENGARENK; SADE BİR HADİSE VAR
ORTA DA: VAHŞETLER DENK!
Mehmed Akif Ersoy
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)