Taceddin Akbaş

İnsan(ı) Haklar(ı) ve Demokrasi Haftası!

Taceddin Akbaş'ın 'İnsan(ı) Haklar(ı) ve Demokrasi Haftası!' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

Birçoğumuzun bildiği, hattâ ezberlediği gibi, Dünya da ve Ülkemiz de ‘10-17 Aralık târihleri arası’, “İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası” olarak görülüyor-gösteriliyor, kabul ediliyor ve her adı olup kendisi ya da uygulaması ‘olmayan’ mevhumlar gibi bu gün ve haftalar da kutlanıyor!.. O nedenle ben dünyanın hiçbir yerinde ve vatandaşlara veya halklara verilmeyen insâni hakları ve yine Dünyanın hiçbir yerinde olmayan demokrasi uygulamasını biraz açmak ve bu iki aldatmaca gün ve hafta hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:

Günümüzde (istisnâlar hâriç tabi) birçok insan kendisi için istediği iyi güzel bir şeyi bir başkası için istemediği gibi, kendine yapılmasını istemediği bazı kötü-çirkin şeyleri başkasına yapılmasında da bir beis görmüyor-göremiyor, hattâ bunlardan zevk alıyor maalesef! Oysa bu konuda Yüce Rabb’imiz Kur’an-ı Kerîmi’nde ve İsrâ Sûresi’nin 70’inci, Tin Sûresi’nin ise 4’üncü Âyet-i Kerîmesinde, “Biz gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık… Allah (c.c) insanı yaratırken eşref-i mahlûkat olarak yaratmıştır, ama insan kendine verilen istidatları kullanarak ister alayı illiyin’e çıkar, ister esfeli sâfiline iner…” buyururken; sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’de mealen, “Nefsimi elinde tutan Allah’a (c.c) yemin ederim ki, bir kişi hayırdan kendisi için istediğini, Müslüman kardeşi için istemedikçe kâmil bir mû’min olamaz, mükemmel bir şekilde îman etmiş olamaz..!” buyuruyor.

Kısacası; Cenab-ı Allah-Yüce Yaratıcı yaratmış olduğu kullarının tamamını eşrefi mahlûk, yani insanların hepsini şerefli insan olarak nitelendirir ve o derece önem verirken; sevgili Peygamberimiz de insanların kendileri için istedikleri iyi-güzel bir şeyi bir başka kardeşi için istemedikçe ve kendisine yapılmasını istemediği kötü-çirkin bir şeyi de bir başkasına yapar veya yapılmasını isterse, o insan kâmil bir Mû’min olamaz diyor… Ancak günümüzde bir Allah’ın kulu ve sevgili Peygamberinin ümmeti olduğu iddiasında bulunan insanlar maalesef ki maalesef ne Allah’ın (c.c) kulluğuna, ne de sevgili Nebîsi Hz. Muhammed (sav)’in ümmetliğine yaraşır ve yakışır davranışlarda buluyorlar… Daha doğrusu günümüz insanı Allah’ın kulu ve Peygamberinin ümmeti olmak yerine enâniyetinin, egosunun, bencilliğinin, kaprisinin, kibrinin, kininin, garezinin ve nefretinin esiri, maddenin-metanın, veya eşyanın, daha doğrusu dünya malının kölesi olmuş durumda… O nedenle kendisinden başkasını düşünmüyor, ‘benden sonra isterse tufan olsun, isterse boran’ diye düşünüyor!

Demokrasiye gelince;

HERKES KENDİNE DEMOKRAT, HERKES

KENDİSİ İÇİN ‘DE-MOK-RA-Sİ’ İSTİYOR!

Demokrasi, genelde seçimlerle özdeşleştirilir. Ancak yöneticilerin oyla belirlenmesi-seçilmesi demokrasinin tek kriteri veya ölçüsü değildir. Yani, demokrasinin farklı ölçüsü veya kriterleri olmasına rağmen bazılarına göre demokrasinin 6 tane şartı var... Bunlar etkin siyasal makamların seçimle işbaşına gelmesi, düzenli aralıklarla yapılan seçimler, serbest ve âdil seçim, birden fazla siyasi partinin varlığı, muhalefetin iktidar olma şansı ve temel hakların tanınmış ve güvence altına alınmış olması... Ancak, sırf bu maksatla demokrasiyi ‘seçimlerin yapılmış olmasıyla eş değer görmek’, demokrasiyi dar bir alana sıkıştırmaya ve tanımlamaya yol açar. Bu da demokrasi bazılarının işine yarasa bile, birçok kişinin, bilhassa sade vatandaşın ve garip gurebanın işine yaramamasına neden olur!

DEMOKRATLIK İSE;

Kişilerin saygınlığına değer ve önem veren, kişilerin karşılıklı anlayış içinde birbirlerine özgürlük tanımalarını ve bütün için sorumluluk-mesûliyet duymalarını bir arada yaşamalarını temel alan bir hayat modeli olarak tarif ediliyor…

İNSAN HAKLARI ŞÖYLE TARİF EDİLİYOR!

İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesi’ne göre, “Tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasıdır… Herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi olmaksızın kanun karşısında eşittir…

Yani insanların en temel hakları yaşama hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı, düşünce ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, özel hayatının gizliliği hakkı, adil yargılanma hakkı, mülkiyet hakkı, seme seçilme hakkı… Evlenme hakkı, beslenme ve barınma hakkı, kanun önünde eşit olma hakkı, genel oy hakkı, protesto etme hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, bilim ve kültür hakkı…” var!

Ve bu haklar yıllar önce ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından istisnasız ve kâğıt üzerinde belirlenmiş ve herkese verilmiş olan insan haklar!.. Ancak dünya da insanlara (istisnaları hariç) bu hakların 10’da biri bile kullandırılmıyor maalesef…

Uzun lâfın kısası, meselenin hâlâsâsı; Yüce Yaratıcı insanları eşit yaratmamış! Nedeni de ‘herkes birbirine hizmet etsin!’ diye. Ve Allah (c.c)’ı Kendisi hiçbir insana haksızlık yapmadığı gibi, insanların birbirlerine de haksızlık yapmalarını da yasaklamış. Yani Mevla iyiliği emretmiş, kötülüğü yasaklamış… Amma ve lâkin, genelde günümüz insanı, özelde de yöneticiler kendilerinden.. saymadıkları kişileri insandan bile saymıyorlar ve insandan saymadıkları kişilere her türlü haksızlığı yapıyor, her türlü işkenceyi reva görüyorlar… O nedenle ben genelde yönetici veya idarecilere, özelde de gücü elinde bulunduran kişilere, ‘eşitler arasında eşitlik sağlamalarını ve boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan hakkını alacağı, dolayısıyla da ananın babanın evlâdından, evlâdın anasından babasından kaçacağı mahşer ve hesap gününü unutmamalarını diliyor, herkese saygılar sunuyorum.

BÜTÜN İNSANLAR BİR TAKRAĞIN DİŞLERİ GİBİ EŞİTTİR…

SİYAHIN BEYAZA, BEYAZIN SİYAHA ÜSTÜNLÜĞÜ YOKTUR!

Hz. Muhammed (sav)

ALLAH (c.c) SENİ ÖZGÜR YARATMIŞKEN,

BAŞKASININ KÖLESİ OLMA. H. Ali (r.a)

İNSAN HAKLARI UYGAR HAYATIN TEMELİDİR.

ÇAĞIMIZIN EN ÜST DEĞERİDİR, GÜVENCESİ

DEMOKRASİDİR… K. Atatürk

ÖZGÜRLÜK İÇİN GÖKYÜZÜNÜ SATIN ALMANIZA

GEREK YOK. RUHUNUZU SATMAYIN YETER…

Nelson Mandela

BİR TEK KİŞİYE YAPILAN HAKSIZLIK, BÜTÜN

TOPLULUĞA YÖNELMİŞ BİR TEHDİTTİR…

Montesquieu

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

18
MAYIS

2024

Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz

Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı

17
MAYIS

2024

Bir farenin kurtardığı yuva

Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı

16
MAYIS

2024

Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim

Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı

15
MAYIS

2024

Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun

Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı

14
MAYIS

2024

Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

13
MAYIS

2024

Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

12
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

11
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı

10
MAYIS

2024

Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

09
MAYIS

2024

Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!

Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Umut Kaya sizlerle buluşuyor! Bu akşam bu etkinlik kaçmaz
Etkinlik

Umut Kaya sizlerle buluşuyor! Bu akşam bu etkinlik kaçmaz

Bucak Belediyesi tarafından 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenen Gençlik Konseri'nde Umut Kaya sahne alacak. Detaylar haberimizde...

Oğuzhanspor yeniden BAL'da
Spor

Oğuzhanspor yeniden BAL'da

Bölgesel amatör Ligin gediklisi Bucak belediyesi Oğuzhanspor, yeniden BAL ligine çıktı.

Off-road yarışları nefesleri kesti
Spor

Off-road yarışları nefesleri kesti

Düzce’de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı çerçevesinde off-road yarışları yapıldı. Yarışlarda gençler adrenaline doydu.

Düzce'de Bağımlılıkla mücadele için bisiklet turu
Bölgesel

Düzce'de Bağımlılıkla mücadele için bisiklet turu

Yeşilay'ın bağımlılıkla mücadeleye dikkat çektiği bisiklet turu Düzce'de de yapıldı. Vali Selçuk Aslan, "Düzce çok hoş bir bisiklet şehri" dedi.

Kastamonu'da Feci Kaza! 1 Kişi Hayatını Kaybetti
3. Sayfa

Kastamonu'da Feci Kaza! 1 Kişi Hayatını Kaybetti

Kastamonu'nun Azdavay ilçesinde sollama yapmak isterken karşı yönden gelen minibüs ile çarpışan motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti.

Başkan Zeyrek 19 Mayıs kutlamalarında
Bölgesel

Başkan Zeyrek 19 Mayıs kutlamalarında

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlama programına katıldı.