İnanan herkesin bildiği-bilmesi gerektiği gibi, ‘derken receb şaban, işte geldi gidiyor mübârek ay ramazan!’ O nedenle ben daha yazımın başında Cenab-ı Hakk’tan cümlemizi daha nice ne ramazan-ı şeriflerde, mübârek gün ve gecelerde sağlıklı sıhhatli ve tabii ki de îmanlı, îtikatlı ve istikâmektli bir şekilde buluşturmasını niyaz ediyor, şimdi de Kadir Gecesi hakkındaki sığ görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
Kur’an-ı Kerim de ve Kadir Sûresi’nin 1 ve 3. Âyet-i Kerîmelerinde Cenab-ı Hakk, “Biz onu (Kur’an-ı) Kadir Gecesinde indirdik. Bilir misin nedir Kadir Gecesi? Kadir Gecesi (içinde kendisinin bulunmadığı) bin aydan daha hayırlıdır…” buyuruyor! Ve bin yıl 83 yıl 4 ay gibi uzun bir süreye tekâbül ediyor… Bu da otalama bir insan ömrünün üstündedir… Yani, bir insan, Peygamber Efendimizin “Kadir Gecesini ramazan-ı şerifin son on gününde ve bilhassa tek sayılı günlerde arayın!” hatırlatmasına uyar ve Geceyi lâyıkıyla değerlendirebilirse ki, 13 yıl, 4 ayını çocukluk dönemi sayar isek, tam 70 yıllık bir (nafile) ibâdetin sevabına nâil olmuş olacak!
Bu arada bir parantez açarak, Cenab-ı Hakk’tan, yetişmekle ve idrak etmekle büyük şeref duyduğumuz, bahtiyarlık yaşadığımız mübarek “Kadir Gecesi”ni İslâm Âlemi için hayırlı uğurlu ve Müslümanların iki cihan saadetlerine vesile, gayrimüslimlerin ise hidâyetine vesile olmasını; artı Cennet misâli vatanımızı, tabiat harikası yurdumuzu, asil ve necip milletimizi ve büyük devletimizi her türlü kazadan, belâdan, âfet ve felâketten korumasını niyaz ediyorum… Ve tekrar başa dönmem gerekirse, ‘bu gece inşaAllah Kadir Gecesi’dir. Kadir kelimesinin de iki anlamından biri değer, diğeri ise kıymettir. Ki, Kadir Gecesi için Kur’an-ı Kerim de ‘kadir suresi’ne münhasır ve müstakil bir sûre vardır… O nedenle ben ‘gecenin kadir kıymeti iyi bilinmelidir! (Hattâ Allah (c.c) geçinden versin ama) bu gece bizim son gecemiz olabilir..!’ diye düşünülmelidir derim!
Velhâsıl-ı kelâm; normal şartlarda bir insan 83 yıl yaşasa ve bunun 13 yılını saymasak (farzlar ile vâcipler konusu ayrı) ömrünün 70 yılını nâfile ibâdetlerle geçirmesi gerekir ki, bir gece de, yani Kadir Gecesi’nde elde edebileceği sevabı kazanabilsin… O nedenle, tıpkı geçtiğimiz bu ay ve günlerde aramızda olup ta bugün aramızda olmayan bir çok yakınımız, eşimiz dostumuz olduğu gibi; Mevlâ herkese hayırlı uğurlu uzun ömürler versin ve daha nice nice kadir geceleri gösterip yaşatsın ama, kendimiz dâhil, aramızda gelecek yıl bu ay ve bu günlere yetişemeyecek kişiler mutlaka olacaktır!.. O nedenle ben ‘bu yılki Kadir Gecesi’nin bizim son kadir gecemiz olacakmış gibi düşünelim ve bu geceyi gaflet içinde veya mâlâyani işler peşinde geçirmeyelim ve elimizden geldiği kadar değerlendirmeye çalışalım! Meselâ bolbol salâvâtı şerife getirelim, tövbe-i istiğfarda bulunalım, kaza ve nâfile namazları kılalım, kendimiz ve ahirete irtihal etmiş olan yakınlarımız için dua ve niyazlarda bulunalım! Dolayısıyla da tam 83 yıl 4 aylık bir sevabı bir gecede kazanmaya çalışalım inşaAllah!’ derim.
Hülâsâ-i netice; benim hiç olmadı ve olmaz da, ancak günümüzde kel alâka spor müsâbakaları, asılsız astarsız sinema filmleri veya gayriahlâkî televizyon dizileri ve bilhassa internet oyunları-oyuncakları karşısında sabahlayan insanlar var… Ancak, biz inananlar ve aklı başında insanlar olarak yılda bir kez kapımızı çalan ve bir gecede bizi 84 yıl 4 aylık bir sevap kazandıracak olan Kadir Gecesi’nin kadir kıymetini bilelim!’ diyorum… Ve diğer zaman ve mekânlar ayrı, 2 milyarı Müslüman olmak üzere yeryüzündeki 8 milyar insanın gözleri önünde ve aylardır korsan İsrail Devleti, Siyonist ve terörist İsrail askerleri tarafından katledilen, yani büyük bir katliama uğrayan Gazzeli kardeşlerimize ve yıllardır Doğu Türkistan da, Arakan’da ve diğer coğrafyalarda gâvurların işkenceleri altında inim inim inleyen dindaş ve soydaşlarımızı sabır selâmetler diliyor, inananların mübarek Ramazan Bayramlarını ‘şimdiden’ kutluyor, herkese saygılar sunuyorum.
O GECE DE MELEKLER VE CEBRAİL (A.S)
RABLERİNİN İZNİYLE YAPILACAK BİR İŞ
İÇİN PEYDERPEY İNERLER... BİR SELÂM
(GÜVENLİK)DİR O GECE. TAN YERİ AĞARANA
KADAR… Kadir Sûresi, ayet 4
KİM İNANARAK VE SEVABINI ALLAH’TAN (c.c)
UMARAK-BEKLEYEREK KADİR GECESİ’Nİ İBÂDETLE
GEÇİRİRSE O KİŞİNİN GEÇMİŞ GÜNÂHLARI AFFOLUNUR!
Hadis-i Şerif
ALLAHÜMME İNNEKE, AFÜVVÜN KERÎMÜN
TÜHUBBUL AF VE FEFU ANNÎ… ((ALLAH’IM! >c.c<
SEN AFFETMEYİ SEVERSİN BENİ DE-BİZİ DE AFFET))
Âmiiinnn, âmiinn, âmin…
HER OLAYI HAYIR, HER GECEYİ KADİR, HER GELENİ
HIZIR BİL..! Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (r. aleyh)
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)