Taceddin Akbaş

Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi? Olmaz! Çünkü mülk Allah'ındır

Taceddin Akbaş'ın 'Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi? Olmaz! Çünkü mülk Allah'ındır' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

Hemen hepimizin görüp duyduğu, bazılarımızın da bizzat yaşadığı gibi, Ülkemizin Güney Doğu Bölgesi 6 Şubat Pazartesi gecesi büyük bir depremle sarsıldı ve bu deprem birçok kişinin canını, cânânı elinden aldığı gibi; birçok kişinin de evini yerini, bilmem kaç katlı gökdelenini veya apartmanını başına göçürdü ve onca malını mülkünü yerle yeksân etti! Yani insanlar gece olabildiğince zengin, mal mülk, makam, mansıp ve mevki sahibi, analı babalı, karılı kocalı, analı babalı ve çoluklu çocuklu ve kardeşli yattılar, gece yarısından sonra da bu değerlerinin birçoğunu kaybetmiş olarak kalktılar! Bu da ‘Mülkün sahibinin Allah (c.c) olduğunun kanıtıdır-ispatıdır!’
YÛNUS EMRE ‘’MAL DA YALAN, MÜLK DE
YALAN VAR BİRAZ DA SEN OYALAN’ diyor.
Ben fakir de, ‘güzelliğine veya yakışıklılığına güvenme bunları yok etmeye bir sivilce yeter; malına mülküne de güvenme, çünkü bunları yok etme de bir kıvılcım veya deprem yeter!’ Yani zaman da, mekân da Allah’ındır diyor, şimdi de diğer değerlendirmelerime geçmek istiyorum:
KENDİLERİ FAKİR, GÖNÜLLERİ ZENGİN
AFRİKALILAR BİLE DEPREM BÖLGESİNE
TONLARCA... YARDIM GÖNDERMİŞLER
Ehli dünyanın “Asrın Felâketi”, ehli imanın ise “Allah’ın (c.c) Âyeti” olarak adlandırdığı-nitelendirdiği 6 Şubat Depremi Güney Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan 10 ilde ve 10 binlerce konutun yıkımına, 10 binlerce canın ölümüne, yine 10 binlerce insanın yaralanmasına neden oldu; dolayısıyla da 86 milyon insanımıza kan ağlattı, ciğerlerini dağladı ve ocağına, bucağına ve kucağına ateş düşürdü maalesef! Ve bu asrın âfetinde ülkemize ister Müslim olsun ister gayri Müslim 90 civarında bir ülkeden ve yüzlerce kurtarıcı, sağlıkçı ve benzer ekip geldi ve birçok canı (Allah’ın izni keremiyle) göçük-enkaz altından sağ olarak çıkardığı gibi yine bir o kadar da ülkeden aynî ve nakdî yardımlar geldi… O denenle ben insâni duygularla Deprem Bölgesine gelerek kurtarma çalışmalarına katılan, kurtarıcılara yardımcı olan ve maddî mânevî katkıda bulunan tüm gayrimüslimlere teşekkür etmek, Müslümanlara da hem teşekkür hem de dua etmek istiyorum…
ÇOK VEREN MALDAN, AZ VEREN CANDAN VERİR!
6 Şubat 2023 tarihinde depreme maruz kalan, evi barkı başına yıkılan ve bir çok canını-cânanını kaybeden insanlara, yüreğinde biraz merhamet bulunan insanlar deprem bölgesine nakdî veya aynî ya da fizîkî olarak yardımda bulundular veya bulunacaklar. O nedenle ben ‘onların tamamı değerlidir veya önemlidir… Ancak, bazı ülkelerin ve insanların yardımları her türlü takdirin üstündedir…’ diyorum. Ancak aşağıda ismini vereciğim bir iki ülkeden örnek vererek deprem hakkındaki diğer görüş ve düşüncelerime geçmek istiyorum:
Şöyle ki; eski bir (1960 yılına kadar) Fransa sömürgesi ve küçük bir Afrika ülkesi, insanının da yüzde 90’ı yoksul ve Müslüman olan Senegal 3 ton aynî yardım, Afrika’nın doğusundaki 99 bin nüfuslu bir ada ülkesi olan Seyseller ise 66 ton yardım göndermiş… Ve ben fakir fukaranın, garip gurebânın ve yoksul ülkelerin ve bu ülke insanlarının yaptıkları nakdî veya aynî yardımları, zengin ülkelerin ve variyetli insanların yaptıkları yardımlardan daha anlamlı ve daha değerli veya daha bereketli olduğuna inanıyorum… Çünkü istisnalar hâriç, zenginler depremzedelere mallarının zekâtlarını veya küçük bir bölümünü bağışlarken, fakir insanlar ve yoksul ülkeler, yani zekâta ya da sadakaya muhtaç olan insanlar ellerindekinin avuçlarındakinin büyük bir kısmını bağışlayarak âlicenaplıklarını ortaya koyuyorlar…
ÂFET.. BAKANLIĞI KURULMALI ve YAPILAR DA
EN KÜÇÜK.. BİR İLTİMASA… VEYA SUİSTİMALE
FIRSAT VERİLMEMELİ! KURALLARA UYMAYAN
SORUMLULARA GEREKLİ CEZALAR VERİLMELİ!
Hemen herkesin bildiği gibi, Ülkemiz büyük bir deprem ülkesi ve bu depremler şimdiye kadar her 5-10 yılda bir(kaç) ilimizi ilçemizi sallıyor-sarsıyor ve birçok insanımızın ölümüne ve yaralanmasına, malımızın telef olmasına, mülkümüzün de yerle bir olmasına neden oluyordu! Ancak, 6 Şubat gecesi meydana gelen deprem koca bir bölgeyi 7,7 ve 7,6 şiddetinde sallayıp sarstı ve bu esnada 10 binlerce binayı yıktı ve yine bir o kadar insanımızı ya öldürdü ya da yaraladı… Dolayısıyla da yüz binlerce insanı evsiz yersiz, anasız babasız, evlatsız, kardeşsiz, eşsiz dostsuz bıraktı, 86 milyon kişiyi de 8,6 şiddetinde sarstı, hattâ travmaya soktu! O nedenledir ki, ülkemiz de mutlaka bir Âfet Bakanlığı kurulmalı ve büyük âfetler küçük bir kurumun elindeki sınırlı imkânları ile atlatılmaya çalışılmamalı! Ayrıca, yapıların yer tespitleri ve inşaatların her aşaması denetlenmeli, dolayısıyla ve hiç olmazsa bundan sonraki yapılarda iltimasa veya suistimale fırsat verilmemeli, kurallara uymayan sorumlulara en ağır cezalar verilmeli, yaptırımlar uygulanmalı…
DEPREM KONUSUNDA AMERİKA’YI DEĞİL
JAPONYA’YI… KEŞFEDELİM… BİZE YETER!!
Bilindiği gibi, 1945 yılında ve 2. Dünya savaşı sırasında Amerika Bitişik Devletleri (ABD) büyük bir deprem ülkesi olan Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki kentlerine bilmem kaç şiddetinde bir depremin yakıp yıkabileceği büyüklükte bir atom bombası atarak bu iki kenti yerle bir etti! Ama Japonlar kısa sürede bu iki kenti baştan aşağı yenilediler ve yeni yapıları en şiddetli depremlere dahî dayanacak şekilde tasarlayıp inşa ettiler… Amma velâkin, biz (bunca yıkıma rağmen) depreme dayanıklı binâlar yapmayı bir türlü öğrenemedik veya beceremedik… (Marmara Depreminden sonra biraz öğrendik ama çok geç kaldık ve öğrendiklerimizi tatbikâta geçiremedik)
Kısacası ve açıkçası bilim insanları uzayı keşfettikleri, aya ayak bastıkları ve güneşe gitmeyi hedefledikleri ve gelişmiş-geliştirilmiş teknolojilerle milimetrik hesapların yapabildiği veya depremlerin şiddetleri ölçülebildiği bir devirde ve gayrimüslim insanların çoğunlukta olduğu Japonya’da yapılan binalar 7-8, belki de 9-10 şiddetindeki bir depreme dayanacak şekilde inşa edilebilirken; insanın ve teknisyenlerinin yüzde 98-99’u Müslüman olan ülkemizde inşa edilen binalar 7, 7 şiddetindeki bir deprem 10 binlerce konutu yıkabiliyor ve yine 10 binlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına neden oluyor-olabiliyor. Bu da beni her Müslüman gibi hem üzüyor, hem de utandırıyor!
KURTACILIK DA NE KADAR USTA İSEK
YAPICILIKTA DA O KADAR ACEMİYİZ!!
Demem o ki, ‘AFAT’ımızın ve sağlıkçılarımızın ve benzer kuruluşlarımızın arama ve kurtarma konusunda gösterdikleri başarıyı, yaptıkları maddî manevî fedakârlığı; başta inşaat mühendislerimiz, müteahhitlerimiz, sürveyanlarımız, ustalarımız, kalfalarımız, hattâ amelelerimiz ve inşaat malzemesi üreticisi insanlarımız gösterebilseler, depremler bu kadar binayı yıkamaz ve bu kadar insanın ölümüne (Allah’u âlem) neden olmaz-olamaz herhalde!’ diyor, herkese ‘âfetsiz’ saygılar sunuyorum.
DENEYİMİ AKILLICA KULLANIRSANIZ, HİÇBİR
ŞEY ZAMAN KAYBI DEĞİLDİR… Auguste Rodin
HAFİF ACILAR KONUŞULABİLİR AMA
DERİN ACILAR DİLSİZDİR… L. Annaeus Seneca
SAHTEKÂRLIKLA BAŞARILI OLMAKTAN SA
ONURLU BİR ŞEKİLDE BAŞARISIZ OLUN…
Sofokles
GÜN BATIMI BAZILARI İÇİN YENİ BİR BAŞLANGIÇ
BAZILARI İÇİNSE HER ŞEYİN BİTTİĞİ BİR SONDUR
William Blake
KIYISINDA ZAMAN GEÇİRDİĞİMİZ
DENİZLERDE BOĞULDUK MAALESEF…
Anonim
CEHALETİ GİZLEMEK, BİLGİ EDİNMEKTEN
DAHA ZORDUR… Arnold H. Glasow

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

18
MAYIS

2024

Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz

Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı

17
MAYIS

2024

Bir farenin kurtardığı yuva

Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı

16
MAYIS

2024

Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim

Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı

15
MAYIS

2024

Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun

Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı

14
MAYIS

2024

Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

13
MAYIS

2024

Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

12
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

11
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı

10
MAYIS

2024

Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

09
MAYIS

2024

Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!

Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

83 yıllık tarihi binanın depreme karşı sağlamlığı test edildi.
Bölgesel

83 yıllık tarihi binanın depreme karşı sağlamlığı test edildi.

Cumhuriyet Dönemi’nin sembol yapıları arasında yer alan Kocaeli’nin İzmit ilçesindeki Halkevi binasının onarım çalışması tamamlandı. Yapılan simülasyonla 83 yıllık tarihi binanı depreme karşı sağlamlığı test edildi.

 'Yüreğimizdeki Işık' projesi ile çocuklar doyasıya eğlendi
Etkinlik

'Yüreğimizdeki Işık' projesi ile çocuklar doyasıya eğlendi

Hatay Valiliğinin başlattığı 'Yüreğimizdeki Işık' projesi çerçevesinde Altınözü ilçesinde 400 öksüz ve yetim çocuğun katıldığı piknik etkinliği düzenlendi.

MAKÜ Öğrencileri Depremde Kaybettikleri Arkadaşlarını unutmadılar!
Bölgesel

MAKÜ Öğrencileri Depremde Kaybettikleri Arkadaşlarını unutmadılar!

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Eğitim Fakültesi öğrencileri, 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden arkadaşlarını 'İz Bırakanlar Ormanı' projesi ile anma etkinliğinde bir araya geldi.

Doç. Dr. Semiz: "Depremle ilişkilendirilmesi doğru bir yaklaşım değil"
Bölgesel

Doç. Dr. Semiz: "Depremle ilişkilendirilmesi doğru bir yaklaşım değil"

Denizli’de jeotermal sondaj esnasında meydana gelen karbonmonoksit patlamaları 15 günün sonunda kapatıldı. Vana ve beton yardımıyla kapatılan kuyudaki patlamaları kamuoyunda depremle ilişkilendirilmesine açıklık getiren Jeoloji Mühendisi Barış Semiz, "Herhangi bir deprem üretmesi, deprem tetikleyici ve ya buradan gaz çıktı depremi rahatlatacak diye bir yaklaşım doğru değil" dedi.

“Bir anne olarak evlat kaybetmenin acısını tahayyül edemiyorum”
Bölgesel

“Bir anne olarak evlat kaybetmenin acısını tahayyül edemiyorum”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, 6 Şubat depremlerinde evlatlarını kaybetmiş annelerle bir araya geldi. Kaya, “Bir anne olarak evlat kaybetmenin acısını tahayyül edemiyorum” dedi.

Burcu Durak’ın ‘El sanatları sergisi’ yoğun ilgi gördü
Etkinlik

Burcu Durak’ın ‘El sanatları sergisi’ yoğun ilgi gördü

Akçadağ Halk Eğitim Merkezi usta öğreticilerinden Burcu Durak’ın açtığı ‘El sanatları sergisi’ büyük beğeni topladı.