Taceddin Akbaş

RASMUS’LARIN ÜLKEMİZDEKİ VERSİYONLARI İMAM VE KUR’AN KURSLARI’NA ÇATMIŞLAR!

Taceddin Akbaş'ın 'RASMUS’LARIN ÜLKEMİZDEKİ VERSİYONLARI İMAM VE KUR’AN KURSLARI’NA ÇATMIŞLAR!' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

Hemen herkesin gördüğü ya da duyduğu gibi, Rasmus Palu’dan adlı bir İsveç keferesi; Cenab-ı Hakk’ın yedi emininde-korumasında, yani garantisinde olan ve milyarlarca Müslüman tarafından şek ve şüphesiz inanılan, ölümüne sevilen sayılan; fizîkî olarak belden yukarıda, mânevî olarak da kalplerde taşınan ve noktası virgülüne kadar bir Allah (c.c) kelâmı olan Kur’an-ı Kerim’i İsveç Polisinin gözetiminde yakmıştı!
Bizim elimizden ve Türkiye’mizden de o kefereyi kınamaktan, protesto veya tel’in etmekten başka bir şey gelmemişti… Bu ve bunun gibi konular hakkında konuşan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) “Kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin (düzeltsin). Buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin-değiştirsin. Buna da gücü yetmezse, kalbiyle buğuz etsin. Bu da îmanın en zayıf derecesidir…” buyuruyor! Ve mâlûm olduğu üzere elimizden, İsveç’te kutsal kitabımız, canımız-cânanımız durumunda olan Kur’an-ı Kerim’imizi yakan kefereyi tel’in etmekten ve buğzetmekten başka bir şey gelmedi maalesef. Ancak Cumhuriyet Gazetesi’nin köşe yazarlarından biri olan Erdal Atabek İsveç’de Kur’an-ı Kerim’i yakan ateist veya bilmem ne isti ve benzer itleri kınadı mı bilmiyorum; Ama 10 Temmuz tarihli gazetesinin köşesinde, aralarında (Cenab-ı Hakk’a emânet) en küçük torunumuz Ertuğrul’un da bulunduğu “4-6 Yaş Grubu Kur’an Kursları”nı ve Câmilerde her yıl açılan Yaz Kur’an Kursları’nda öğrencilere DİN eğitimi verilmesini eleştirmiş! Ki, yazar o yazısında yalnız Kur’an Kurslarını değil Allah-Lillâh için çalışan ve Hz. Peygamberin yolundan giden cemaatleri, adı üzerine tarık-yol ehli olan insanların yollarını, öğrencilerine namaz abdest, ilim irfan, din diyanet öğreten, devlet millet, ezan ve bayrak sevgisi aşılayan ((ki; buralar Diyanet İşleri Başkanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı’nın gözetiminde ve devletin zabıtası, polisi, jandarması kısaca güvenlik kuvvetlerinin, hattâ remî istihbarat teşkilatlarının kontrol ve denetiminde olan yerler)) tüm kişi, kurum, kuruluş ve oluşumlara vermiş veriştirmiş! Ve yazar bu konuda herhangi bir şey yapmayan ve sosyal demokrat parti olduğunu iddia eden CHP’ye, milliyetçi olduğunu iddia eden İYİ Parti’ye ve mukaddesatçı ya da muhafazakâr görüşe sahip olduklarını iddia eden muhalefet partilerine hem vermiş veriştirmiş, hem de çalışmadıkları, çalışmışlarsa bile unuttukları yerlerden sorular sormuş!
Meselâ Kur’an-ı Kerim’in Türkçeye çevrilmesinden tutun, ezanın aslı gibi değil de Türkçe okunmasına varıncaya (kabir sorusu gibi) bazı dîni yapılaşmaları veya oluşumları engelleme konusunda (bu güne kadar ne yaptınız ve bundan sonra ne yapacaksınız?’ şeklinde) sorular yöneltmiş. Ve Yazar sorularla yetinmeyip muhataplarına ilginç telkin ve tavsiyelerde bulunup çağdaş dersler ve bol bol akıllar vermiş!
YAZAR ‘4 VE 6 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR SOYUT KAVRAMLARI
DEĞERLENDİREMEZLER’ DİYOR. AMA BU YIL BAHSE KONU
KURSLARDAN BİRİNİ BİTİREN BİZİM TORUN, KAVRAMLARI
DEĞERLENDİRME KONUSUNDA BİR UZMAN GİBİ OLMUŞ!!
AYRICA YAZAR, DÎNÎ EĞİTİM VEREN KURUMLARI…. ÜLKEYİ
HALİFELİĞE…. GÖTÜRMEYE ÇALIŞMAKLA, DOLAYISIYLA DA
LÂİKLİĞE…, ATATÜRK İLKELERİNE ZARAR VERMEKLE YA DA
VERECEK OLMAKLA SUÇLUYOR…! OYSA YAZARIN BAHSİNE
KONU OLAN HİÇBİR KURUM DA BUNLAR OLMAZ-OLAMAZ
Kısacası ve açıkçası; ben şahsen ‘cep telefonları ve tablet bilgisayar gibi aygıtların ve internet kafelerin, sokak ve caddelerin çocuklarımıza, hattâ yetişkinlerimize verdiği-vereceği maddî mânevi zararlardan tek kelime etmeyen Yazar’ın Kur’an Kurslarımızın zararlarından dem vurmasını çocuklarımızı koruma maksatlı değil, din diyanet karşıtlığı ile izah edilebilir!’ buluyor, şimdi de benzer bir konuya daha değinmek istiyorum:
NECATİ DOĞRU’ DA ERDAL ATABEK’TEN GERİ KALMAMIŞ!
Sözcü Gazetesi’nin köşe yazarlarından Necati Doğru’da aynı günkü ve “İmana vergi bindir! İmama gelir ekle!” başlıklı yazısında, 657 sayılı ve mer’i yasalara tabi olan devlet memurlarıyla aynı müktesebat veya hakka sahip olan ve onlarla aynı miktarda maaş alan sevgi ve saygıdeğer imamlarımıza vermiş veriştirmiş!
Ve Kendi ifadesiyle Necati Doğru değil herhangi bir vakit namazı, Cuma ve bayram namazı için bile camiye gitmemiş ama namaz ibadetlerini camilerde yapan, Cuma namazını mahalle camilerinde kılan yakınlarının ve arkadaşlarından aldığı bilgilere göre ‘imamlar iktidar partisinin propaganda elamanı gibi çalışır oldular…’ demiş!
İktidarın imam sayısını da yükselttiğini iddia eden Doğru, ya doğruyu bilmiyor ya da doğru söylemiyor!.. Çünkü ben bundan 4 ay kadar önce Anka’da ve İstanbul’da kaldım ve sürekli cami gezdim ve gördüm ki koca koca camiler de ya imam yoktu ya da müezzin. Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilen imam müezzin kadroları yetersizdi! Ve bir defasında Başkent Ankara’nın en büyük ilçelerinden biri olan Çankaya İlçesindeki bir cami de ‘imam hatibin emekli olduğu, yerine de (görevli yetersizliği nedeniyle) görevlendirme yapılamadığı için’ imam vekili olup namaz kıldırmak durumunda kalmıştım! Ki, Burdur’da da durum çok farklı değil! Ama amacının üzüm yemek değil bağcı dövmek olan Necati Doğru iktidar üzerinden imamlara, imamlar üzerinden de iktidara giydirmiş! Ve Doğru, “İmam sayısını sürekli büyüten Diyanet İşleri Başkalığı’nın personel sayısı devlet kurumları için en hızlı artan kurum…”dediği gibi; camiye giden yakınlarından aldığı ‘imamlar Cuma namazında iktidar partisinin propaganda elamanı gibi çalışır oldular’ dediği gibi kulaktan dolma bilgilere dayalı haberin üzerine balıklama atlamış, bodoslama dalmış!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; Cumhuriyet Yazarı Erdal Atabek insanının yüzde 98-99’u Müslüman olan bu ülkenin evlâtlarına “kur’an çocuklarını koruma” adı altında; Sözcü Yazarı Necati Doğru ise ‘îman ehli kişileri koruma adı altında’ imamları ve onların bağlı bulundukları Diyanet İşleri Başkanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığını ve T.C Hükümetini eleştirmiş! Ancak ben de sayın yazarlara ‘gözünü kapatan kişilerin ancak kendilerine gece veya karanlık yapacaklarını!’ hatırlatıyor, herkese (kur’an’lı, îmanlı ve imamlı) saygılar sunuyorum.
SİZİN EN HAYIRLINIZ KUR’AN-I ÖĞRENEN VE ÖĞRETENDİR
Hz. Muhammed (sav)
BANA BİR HARF ÖĞETENİN KIRK YIL KÖLESİ OLURUM!
Hz. Ali (r.a)
YANLIŞ BİLDİĞİN YOLDA; HERKESLE YÜRÜYECEĞİNE
DOĞRU BİLDİĞİN YOLDA; TEK BAŞINA YÜRÜ…
Anonim

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

18
MAYIS

2024

Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz

Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı

17
MAYIS

2024

Bir farenin kurtardığı yuva

Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı

16
MAYIS

2024

Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim

Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı

15
MAYIS

2024

Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun

Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı

14
MAYIS

2024

Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

13
MAYIS

2024

Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

12
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

11
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı

10
MAYIS

2024

Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

09
MAYIS

2024

Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!

Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Bangladeşli Öğrenci Müslüman Oldu!
Bölgesel

Bangladeşli Öğrenci Müslüman Oldu!

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde (ESOGÜ) eğitim gören Bangladeşli öğrenci Sourav, İslam dinini seçerek Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu.

 Tur rehberi Polina Andriienko:  “Ülkemizde kimse Türkiye’nin manevi güzelliklerini bilmiyor” - Haberler
Yaşam

Tur rehberi Polina Andriienko: “Ülkemizde kimse Türkiye’nin manevi güzelliklerini bilmiyor” - Haberler

İlk kez 2018 yılında Türkiye'ye gelen ve 2019 yılında Diyarbakır’a düzenlediği turda İslam dininden etkilenerek araştırmaya başlayan tur rehberi Polina Andriienko, Diyarbakır'da düzenlenen ihtida töreni ile Elif ismini alarak Müslüman oldu.

Meksika’dan Aksaray’a geldi, Müslüman oldu
Yaşam

Meksika’dan Aksaray’a geldi, Müslüman oldu

Ziyaret için geldiği Türkiye’de Aksaraylı gençle tanışarak evlenme kararı alan 26 yaşındaki Meksikalı Zuleima İzamar, Aksaray’da Müslüman oldu.

Almanya'dan Gelen Miya, Eynesil Müftülüğüyle İslam'ı Seçti
Yaşam

Almanya'dan Gelen Miya, Eynesil Müftülüğüyle İslam'ı Seçti

Almanya’dan gelen Miya Giresun’un Eynesil İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen ihtida merasimi ile Müslüman oldu.

Meksikalı Bartolo Bursa'da  Müslüman oldu
Yaşam

Meksikalı Bartolo Bursa'da Müslüman oldu

Bursa’nın Orhangazi ilçesinde yaşayan Meksika vatandaşı Edith Marin Bartolo, İslamiyeti seçti

Çorum'da Filistin İçin Unutulmaz Bir Gece: Aykut Kuşkaya Sahne Aldı
Yaşam

Çorum'da Filistin İçin Unutulmaz Bir Gece: Aykut Kuşkaya Sahne Aldı

Çorum Belediyesi’nin düzenlediği, Filistin Destek Gecesi’nin ikincisi gerçekleştirildi. Sanatçı Aykut Kuşkaya’nın sahne aldığı programa ilgi hayli yoğun oldu.