Taceddin Akbaş

Siz ağlamayın Gazzeli çocuklar! Biz ağlayalım ki; taşlaşmış kalplerimiz yumuşasın!

Taceddin Akbaş'ın 'Siz ağlamayın Gazzeli çocuklar! Biz ağlayalım ki; taşlaşmış kalplerimiz yumuşasın!' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

SİZ AĞLAMAYIN GAZZELİ ÇOCUKLAR! BİZ AĞLAYALIM Kİ; TAŞLAŞMIŞ KALPLERİMİZ YUMUŞASIN!

Cümle âlemin duyduğuna, gördüğüne ve bildiğine göre 7 Ekim’den beri Filistin’in-Gazze’nin üzerine ve gece demeden, gündüz demeden, cami ve kilise demeden, Pazar yeri, okul ve hastane demeden, meskun mahal demeden ‘kar tanesi veya yağmur damlası yerine’ bomba yağdıran, dolayısıyla da kadın kız, genç yaşlı, çoluk çocuk demeden katleden Siyonist İsrail Gazze’yi kan gölüne çevirdi-çeviriyor! Ancak Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan hâriç, sözde Müslüman ülke yöneticileri ve güyâ İslâm Ülkesi insanları dahil birçok ülke ve kişi bu vahşeti, katliamı, soykırımı film seyreder gibi seyrediyor maalesef… Ve hedef gözetmeden atılan bombalar, füzeler ile kullanılan yasaklı silahlarla birlikte yapılan saldırılar, katliamlar ve soykırımlar esnasında (diğer insanlar varsa da) kundaktaki ve ilk okul çağındaki çocuklar annelerinin ve babalarının öldürülmesiyle hem öksüz, hem yetim, hem de evsiz yersiz, bakımsız, ilaçsız ve gıdasız, dolayısıyla da çaresiz kalıyorlar ve dünyanın gözleri önünde gözleri çanağından çıkarcasına ağlıyor, sızlıyor ve yanıp yakılıyorlar! Amma ve lâkin bu durumu Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı dışında herhangi bir devlet yetkilisinden, birkaç insaflı Mûsevî ve İsevîden, yani Siyonist olmayan az sayıdaki Mûsevîden ve Emperyalist olmayan Îsevîden başka duyan, gören ve ses çıkaran olmadığı gibi, sayıları 50’nin üzerinde olan İslâm ülkelerinden ve nüfusları da 2 milyara yaklaşan Müslümanlardan herhangi bir tepki de gelmiyor, ciddi bir yaptırım teklifi veya uygulaması da gelmiyor-gelemiyor maalesef! Yani başta Avrupa Bitişik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve NATO olmak üzere Batılı devlet yöneticilerinden, halklarından aktif ve pasif destek gören; İslâm ülkelerinden de, halklarından da ciddi bir tepki görmeyen Siyonist İsrail Filistin’i ve Gazze’yi yakıp yıkıyorlar… Dolayısıyla da anaları babaları evlâtsız, evlatları anasız babasız, bebekleri sütsüz ve mamasız, kısaca soykırım yapıyorlar! Ve bunu da tahrif edilmiş olan, yani aslıyla uzaktan yakından alâkası kalmayan Tevrat’larına uygun, yani tüm katliamları Tanrı rızası için yapıyor, cinayetleri güya Tanrıyı kıyamete zorlamak için işliyorlar… Oysa Cenab-ı Hakk bir kişiyi öldüren kişiyi bütün bir insanlığı öldürmüş gibi sayıyor! Bir kişinin ölümüne engel olan, daha doğrusu engel olmaya çalışan kişiyi de bütün bir insanlığı ölmekten kurtarmış kadar değer veriyor, sevap yazıyor… Dolayısıyla da soykırımcıları, cânileri, kısaca insan ve insanlık düşmanlarını Cehennemi zümeraya atacağını vazediyor…

İSRAİL’İLİN İLK HEDEFİ FİLİSTİN OLSA DA BUNDAN SONRAKİ HEDEFİ CENNET MİSÂLİ ÜLKEMİZ; NİHAİ HEDEFİ İSE SİYONİST OLMAYAN HEMEN HERKES!!

Demem o ki, 7 Ekim de Hamas’ın Filistin veya Gazze’den İsrail’e fırlattığı birkaç füzenin ve 200 küsur İsrail vatandaşını esir almasının hemen ardından azgın bir boğa veya vahşi bir hayvan gibi Gazze’ye amansız bir saldırı başlatan ve 25-26 gündür Gazze’de taş üstüne taş, baş üstünde de baş bırakmamaya yeminli olan terörist ve Siyonist İsrail devletinin ve Emperyalist destekçisi Amerika Bitişik (terör) Devletleri (ABD)’nin ve müttefiklerinin ilk hedefleri Filistin/Gazze olsa bile, bundan sonraki hedefleri Ülkemiz, nihai hedefleri ise Siyonist olmayan herkestir! O nedenle, hangi dinden veya mezhepten olursa olsun, isterse ateist olsun, Siyonist olmayan ve akılları başında olan herkes İsrail’in katliamlarına, soykırımlarına ve cinayetlerine topyekün karşı çıkmalı, tamamen batıl bir inancın ve sapık bir ideolojinin dünyayı ateşe vermesini önlemek için elinden geleni yapmalı… Ve, ve, ve komşudaki yangının bir gün kendi meskenine veya mekanına sıçramasının da kaçınılmaz olacağını unutmamalı! Ki, bu konuda İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (sav) “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle bunu değiştirmeye gücü yetmiyorsa, diliyle değiştirsin-değiştirmeye çalışsın. Diliyle deştirmeye de gücü yetmiyorsa, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin-buğuz etsin ki, bu da îmanın en zayıf derecesidir…” buyuruyor! Kaldı ki, bütün çocuklar İslâm Fıtratı üzerine doğar, büyüyünce, ergenlik çağına gelince annesinin babasının ya da çevresindeki insanların dinlerine uyabilir. Ve bunlardan bazıları da fıtratına uygun bir şekilde Müslüman olarak kalır ve Müslüman olarak büyür ve ölür… Dolayısıyla da geçici ve yalan dünyasını olmasa-olamasa bile, gerçek ve baki dünyasını kurtarmaya bakar ve Allah’ın (c c) izni ile de kendisini kurtarır!

Velhâsıl-ı kelâm; bırakın bir insanı, zararsız bir hayvanı, hattâ bir karıncayı bile öldürmek, hele hele bunu yakarak yapmak günahların en büyüğüdür… Çünkü, Allah’ın verdiği canı Allah’tan başkasının alması yasak olduğu gibi, yakmak ta yine sadece Allah’a mahsus bir haktır… Ve Gazze de şöyle ya da böyle bir şekilde yakılan insanlar, babadan yetim, anadan öksüz bırakılan çocukların günahları katmerli bir günahtır…

SİZ AĞLAMAYIN!!! BİZ AĞLAYALIM GAZZELİ ÇOCUKLAR ve FİLİSTİNLİ KADINLAR KIZLAR!

Hülâsâ-i netice; bırakın diğerlerini, yer yüzünde şu anda 2 milyara yakın bir Müslüman yaşıyor… Ve bunların çocuklarını, yaşlılarını, kadınlarını kızlarını, hastalarını ve benzer durumda olanlarını çıkaracak olsak, içlerinde ben dahil 1 milyar civarında bir mükellef Müslüman var demektir. Amma velâkin, dünya genelinde sayıları 25 milyon civarında olan ve bunlardan 8-10 milyon kadarı İsrail’de yaşayan ve Yahudi Siyonistlerin sayıları da birkaç milyonu geçmeyen güruh genelde 75 yıldır, özelde de 50 yıldır Filistin’i Filistinlilere dar ettiği yetmezmiş gibi, 25-26 gündür de Gazze’de sivil insan ve çoluk çocuk demeden öldürüyor, katlediyor… Bizler de bu olup bitenleri seyretmekle yetiniyor, ağlamayı bile beceremiyoruz! O nedenle ben ‘Siz ağlamayın Gazzeli çocuklar, kadınlar kızlar, can ve cânanlar biz ağlayalım ki, belki gönüllerimiz veya kalplerimiz biraz olsun yumuşar!’ diyor, herkese ‘üzgün veya üzüntülü’ saygılar sunuyorum.

MAZLUMUN ÂHI YERDE KAMAZ… VE ALMA

MAZLUMUN ÂHINI, ÇIKAR AHESTE AHESTE!

Atasözü

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

18
MAYIS

2024

Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz

Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı

17
MAYIS

2024

Bir farenin kurtardığı yuva

Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı

16
MAYIS

2024

Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim

Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı

15
MAYIS

2024

Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun

Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı

14
MAYIS

2024

Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

13
MAYIS

2024

Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı

12
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

11
MAYIS

2024

Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)

Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı

10
MAYIS

2024

Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!

Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı

09
MAYIS

2024

Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!

Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Gazze Şeridi'nde  hayatını kaybedenlerin sayısı 35 bin 272
Dünya

Gazze Şeridi'nde hayatını kaybedenlerin sayısı 35 bin 272

İsrail’in Gazze Şeridi’nde 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 35 bin 272’ye, yaralananların sayısı ise 79 bin 205’e yükseldi.

Burdur'da Gazzeli Anneler İçin Ses Yükseldi!
Bölgesel

Burdur'da Gazzeli Anneler İçin Ses Yükseldi!

AK Parti Burdur İl Kadın Kolları, Gazze'de yaşanan soykırım nedeniyle anne olmanın zorluğunu anlatan bir basın açıklaması yaptı.

AK Parti Antalya Kadın Kolları Gazze anneleri için toplandı
Bölgesel

AK Parti Antalya Kadın Kolları Gazze anneleri için toplandı

AK Parti Antalya Kadın Kolları Başkanlığına üye kadınlar il başkanlığı önünde, Gazze’de bulunan anneler için toplandı.

Selçuk Üniversitesinden Gazze'ye destek
Yaşam

Selçuk Üniversitesinden Gazze'ye destek

Selçuk Üniversitesi öğrencilerinin tüm dünyanın gözü önünde Filistin’de katliam yapmaktan çekinmeyen İsrail’e tepki göstermek için başlattığı “Özgürlük için Kampüsteyiz” nöbeti sürüyor.

Türkiye'den bin 900 tonluk insani yardım malzemesi Gazze'ye doğru yola çıktı
Dünya

Türkiye'den bin 900 tonluk insani yardım malzemesi Gazze'ye doğru yola çıktı

Türkiye'nin AFAD koordinasyonunda yürüttüğü insani yardım operasyonu kapsamında bin 900 tonluk insani yardım malzemesi taşıyan 'Türkiye-Katar Gazze İyilik Gemisi', Mersin Limanı'ndan bugün Gazze'ye uğurlandı.

Bingöl'de üniversite öğrencileri Gazze için bir araya geldiler
Bölgesel

Bingöl'de üniversite öğrencileri Gazze için bir araya geldiler

Bingöl Üniversitesi öğrencileri, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına tepki ve Filistinlilere destek amacıyla kampüste nöbet eylemi başlattı. Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak da öğrencilere destek verdi.