27 Mayıs Darbesi’ni hayal mayal hatırlasam da, 12 Mart muhtırasını, daha sonraki Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven Darbe teşebbüslerini, Balyoz Darbe planını, (güyâ) İrticayla Mücadele Planını, 12 Eylül Darbesi’ni, 28 Şubat Postmodern Darbesini ve 15 Temmuz Darbe girişimini ve benzer darbeleri daha dün yaşanmış gibi hatırlıyor ve ülkem adına üzülüyorum! O nedenle ben, bırakın darbeleri, dolayısıyla da hak gasplarını ve darbelerin diğer zararlarını; ömründe ve yarım asırlık meslek hayatında hiçbir zaman siyâsi yasakların yanında yer almamış, elinden geldiği kadar karşısında durmuş bir vatandaş ve gazeteci olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamaoğlu’na herkesçe bilinen o dava nedeniyle verilecek bir cezaya da, getirilecek siyasi bir yasağa da karşı çıkmışımdır… Onun için, ben İmamoğlu’na verilen hapis cezasının en azından ertelenmesini veya paraya çevrilmesini bekliyordum, ama tahminimde yanılmışım… Çünkü Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl, 7 ay, 15 gün gibi uzun sayılacak bir hapis cezası verildi. Dolayısıyla da hem Belediye Başkanlığı elinden alındı veya alınacak, hem de Cumhurbaşkanı adaylığının önüne geçildi veya geçilecek!
BU KARARI İSTİNAF MAHKEMESİ, YARGITAY VEYA
CEZA DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU BOZABİLİR
ANCAK BU DA EN AZ ALTI AYI GEREKTİRİR! ALTI AY
GİBİ BİR SÜRE DE ‘İMAMOĞLU’NUN’ ADAYLIĞININ
CUMHURBAŞKANI.. ADAYLIĞININ ÖNÜNÜ… KESER
Kİ, BÖYLE BİR KARARA ENÇOK KARŞI ÇIKAN, YA DA
İTİRAZ EDEN KİŞİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLMALI
Recep Tayyip Erdoğan’ı yıllar önce yazılmış ve birçok kişi tarafından defalarca okunmuş (yasal) bir şiiri okudu diye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından eden, (Muhtar bile olamaz) dedirten, hapse atan ve siyasi yasaklı haline getiren dönemin hâkimlerini veya mahkemelerini ‘vaktiyle’ uygun bulmadığım gibi; aynı ve uyduruk bir maddeden olmasa da, birçok kişi gibi benim de bilmediğim bir maddeye istinâden İmamoğlu’nun da cezalandırılmasını, Belediye Başkanlığından edilmesini ve muhtemel Cumhurbaşkanı adaylığına giden yolunun kesilmesini doğru bulmuyorum… En azından zamansız buluyorum!
Kısacası ve açıkçası; rahmetli Erbakan Hocamızın bin bir emekle kurduğu ve milletinin hizmetine adadığı tüm partilerinin (uyduruk gerekçelerle) kapatılmasına da, bir ‘şiir okudu’ diye Erdoğan’ın siyâsi yasaklı yapılmasına ve hapse atılmasına da, Cânan Kaftancıoğlu’na getirilen siyâsi yasağa da karşı çıktığım gibi, Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl, 7 ay, 15 günlük hapis cezasına ve siyasi yasaklı siyasetçi haline getirilmesini veya getirilecek olmasını da doğru bulmam ve onaylamam! O nedenle ben, İmamoğlu’na verilen cezanın İstinaf Mahkemesi tarafından, olmazsa Yargıtay tarafından, o da olmazsa Ceza Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından kaldırılacağına veya düzeltileceğine inanıyorum! Ancak bu düzeltmelerin geç kalınmış bir düzeltme olacağını da biliyorum… Bunu derken tabii ki kimsenin kimseye şöyle ya da böyle bir şekilde hakaret etmesini onaylamıyorum. O nedenle ben ‘ister siyasetçi olsun, ister gazeteci, isterse sade vatandaş olsun, kimse kimseye hakaret etmesin’ diyorum!
BEN ŞAHSEN ‘MAHKEME KARARINI İMAMOĞLU
ve AKŞENER’İN KUTLAR GİBİ YAPMALARINA BİR
TÜRLÜ ANLAM VEREMEDİM, VEREMEYECEĞİM!
Velhâsıl-ı kelâm; benim gibi birçok gazeteci ve sade vatandaş, Ekrem İmamoğlu ile Meral Akşener’in, mahkeme kararını öğrenir öğrenmez bir araya gelmelerine ve ‘o üzücü, en azından düşündürücü olması gereken kararı’ kurtlarcasına, yani büyük bir neşe içinde kucaklaşmalarına bir türlü mânâ veremedi ve uzun bir süre daha veremeyecek gibi de gözüküyor.
Kısacası ve açıkçası; metropol bir dünya şehrinin ‘seçilmiş’ bir Belediye Başkanını hem görevinden edecek, hem (muhtemelen) siyâsi hayatını bitirecek, hem de hapse attıracak, artı Cumhurbaşkanı adaylığı yolunu kesecek bir karar; İmamoğlu’nu ve siyâsi destekçisi veya yakın dostu durumunda olan bir partinin Genel Başkanı’nı üzmesi, kırması ve kızdırması gerekirken, tam tersine sevindirmişe-memnun etmişe benziyor… Çünkü CHP Genel Başkanı’nın ve 6’lı masanın diğer bileşenlerinin mâlum karar hakkındaki tutum, hal ve tavırları ayrı bir konu; ama İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener’in kararı öğrenir öğrenmez Ekrem İmamoğlu’nun yanına koşarak gitmesine ve kendisiyle coşkulu bir
şekilde kucaklaşmasına, birçok vatandaş gibi, şahsen ben de bir anlam veremedim… Ki, ben bu kararın Erdoğan tarafından ve arkadaşları tarafından dahî onaylanmadığını veya onaylanmayacağına inanıyorum...
BU HAMUR ÇOK SU GÖTÜRÜR VE
BU KARARDA BİR BİT YENİĞİ VAR!
Hülâsâ-i netice; Mahkeme kararlarını tartışmak uzmanların veya hukukçuların işi. O nedenle ben sadece bu kararı doğru bulmadığımı, ancak Meral Hanım’la Ekrem Bey’in mahkeme kararını âdeta kutlar gibi yapmalarının altında bir bit yeniği olduğunu veya olacağını ve bu hamurun çok su götüreceğini söylemekle yetiniyorum. Şimdi de Yeni Zelanda Hükümetinin aldığı bir kararı kısaca yorumlamak istiyorum:
YENİ ZELANDA HÜKÜMETİNİN SİGARA KARARINI
SONUNA KADAR KUTLUYOR VE DESTEKLİYORUM
Bilindiği gibi, Yeni Zelanda Hükümeti, önceki gün aldığı ve 2023 yılında uygulamaya koyacağı bir kararla, 50 yıl sonra bir paket sigara satın almak isteyen bir kişinin en az 63 yaşında olduğunu ispatlaması gerekecek. Yani, Yeni Zelanda Hükümeti, 2008 yılından sonra doğan kişilere sigara satışına ‘ÖMÜR BOYU YASAK’ getirilmesini öngören bir yasayı kabul etti. Bendeniz de Yeşilaycı bir vatandaş ve müskirat karşıtı bir gazeteci olarak Yeni Zelenda Hükümetini kutluyor ve bu kararın başta bizim hükümetimiz ve milletimiz olmak üzere tüm hükümetlere ve milletlere örnek olmasını diliyor, herkese ‘müskiratsız’ saygılar sunuyorum.
HAYAT ÇOK ZÂLİM BİR ÖĞRETMENDİR…
ÖNCE SINAV YAPAR, SONRA DERS VERİR!
Anonim
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Geciken adalet adalet olmadığı gibi! Geciken tasarruf da tasarruf olmaz' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bir farenin kurtardığı yuva' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Aile günü, hava şehitleri anma günü ve gençlik haftası hakkındaki düşüncelerim' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hemşirelerin haftaları kutlu kendileri de hastaları da mutlu olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Dünya çiftçilerin günleri kutlu bizim çiftçiler hep mutlu olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Vakıflar haftamız kutlu hayatımız vakıf olsun(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Anneler Günü'nü kutlarken analarımızı unutmayalım(!)' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Genelde '365 gün ve 52 hafta', özelde de haftalarında engellileri unutmayalım!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bu yaz yoğun bir haşere tasallutuna maruz kalabilir ve zamanından önce arı ölümlerine şahit olabiliriz!' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)