Eğitimci Sosyolog Serkan Kılıç, okul fobisi olan çocuklar için ailelere evi okul ortamına çevirmelerini tavsiye ederek, "Evde bir takım alıştırmalar yaparak bu noktada yapacağımız en büyük tavsiye kitap okumak. Çocuğunuzla kitap okuma saati yaparak bu süreci çok daha rahat atlatabilirsiniz" dedi.
Okula başlamak veya yeni bir okula geçiş yapmak, bazı çocuklar için korku ve endişe oluşturabiliyor. Bu korku çocukların okul deneyimlerini engelleyerek, sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkiliyor. Eğitimci Sosyolog Serkan Kılıç, bu süreçte çocukların duygusal, sosyal, bedensel ve zihinsel gelişimlerine uygun bir şekilde hareket etmenin son derece önemli olduğunu belirtti. Çocuklarda yaşanan bu korkuya karşı anne ve babalara tavsiyelerde bulunan Kılıç, çocukların gösterdiği tepkilere dikkatle yaklaşılması gerektiğini vurguladı. Okula uyum sağlayabilmenin çocuğun yaşantısını etkileyen önemli bir deneyim olduğunu ifade eden Kılıç, "Özellikle ilkokula başlayan çocuklar ve ebeveynleri ayrı bir telaş ve heyecan beklemektedir. Bu süreçte okula başlayan çocuklar ve ebeveynlerde okula karşı bir kaygı ve fobi durumu oluşabilir. Bu süreçte çocukların duygusal, sosyal, bedensel ve zihinsel gelişimlerine uygun bir şekilde hareket edebilmek son derece önemlidir. Çocuğunuz okula karşı bir fobi ya da kaygı durumu oluşturduysa bu konuda öncelikle sabırlı olalım, sinirlenmeyelim. Çünkü çocuk ev ortamından okul ortamına geçince farklı bir sürece girmiş oluyor. Dolayısıyla bu sürece adapte olabilmesi zaman alabilmektedir" dedi.
"Özellikle bu konuda velilerimize yapacağımız en önemli tavsiye, kendimizden örnek vermektir" diyen Kılıç, "Eğer baba çalışıyor ise kendisinden örnekler verip onun da işe gitmesi gerektiğini, onun da bir sorumluluk sahibi olduğu ya da anne ev hanımı ise ev ortamından örnekler vererek ev ortamında yapması gereken bir takım sorumlulukları olduğunu söyleyip, zihinsel sürecine bu noktada etki edilebilirsek, bu kaygı sürecini rahatlatabiliriz. İkinci tavsiyemiz, öğretmenleriyle mutlaka sık sık iletişimde olalım. Çocuğunuz okul ortamında ne gibi davranışlar sergilemektedir? Nasıl hareket etmektedir? Bu konuda öğretmeninden bir takım bilgiler alabilirseniz çocuğunuzun okula karşı geliştirebileceği kaygı durumu var ise, buna bu noktada tedbir de almak daha kolaylaşacaktır" diye konuştu.
Kılıç, üçüncü tavsiye olarak da çocuğun sosyal çevresini mutlaka takip etmek gerektiğini belirterek, "İçinde bulunduğu sosyal çevre son derece önemli faktördür. Çocuğunuz bir yaz tatili sürecinden çıktı, yaz tatili sürecinde çocuğunuzun içinde bulunduğu sosyal çevre çok çok farklıydı, okulun içerisinde bulunacağı sosyal çevresi daha farklı olacaktır. Çocuğunuz okula yeni başlıyorsa sıfırdan bir çevre ile karşılaşacaktır. Dolayısıyla bu çevre içerisinde bir takım olumsuzluklarla karşılaşabilir. Çevreden dışlanması ve çevresi içerisinde bir takım baskılar görmesi çocuğun okula karşı fobi oluşturmasına sebebiyet verecektir. Dolayısıyla bu süreci sağlıklı atlatabilmeniz için çocuğunuzla buna dair birtakım iletiler almanız gerekmektedir. İçinde bulunduğu sosyal süreci takip etmeniz gerekir" şeklinde konuştu.
"Çocuğumuz ile iletişimi koparmamak gerekir"
Dördüncü tavsiye olarak çocukla sık sık iletişim içerisinde olunması gerektiğini aktaran Kılıç, "Nasıl ki öğretmenle sık sık iletişimin içerisinde olmanız gerektiğini belirttiysek, çocuğunuz ile de iletişim içerisinde olup çocuğunuzdan içinde bulunduğu sosyal çevreye dair bir takım bilgiler almamız gerekiyor. Bu noktada çocuğunuza bir takım sorular sorup, okuldan eve geldiğinde 'Zamanın nasıl geçti? Zamanını nasıl geçirdin?' şeklinde sorular yöneltip çocuğunuzdan buna yönelik bir takım iletiler alabilirsiniz. Özellikle bu noktada yaptığımız araştırmalarda, çocukların bu soruyu daha çok babadan almak istedikleri noktasında bir takım bilgiler alıyoruz. Özellikle babanın bu soruyu çocuğa yöneltmesi, çocukların daha çok mutlu olmasına neden oluyor. Bu noktada babaların bu soruyu yöneltmesi ile almış olduğu motivasyonla size içinde bulunduğu sosyal çevreye dair bilgiler verecektir. Siz bu bilgileri aldığınızda daha kolay yardımcı olabilirsiniz" dedi.
"Evi okul ortamına çevirerek kaygıyı giderebiliriz"
Çocukla evde bir takım alıştırmalar yapılmasını öneren Kılıç, "Bunu evi okul ortamına çevirerek yapabilirsiniz. Evde bir takım alıştırmalar yaparak bu noktada yapacağımız en büyük tavsiye kitap okumak. Çocuğunuzla kitap okuma saati yaparak bu süreci çok daha rahat atlatabilirsiniz. Çünkü bireyin en büyük arkadaşı kitaptır. Çocuğunuz kitaptan çok büyük fayda görür. Yarım saatle başlayabilirsiniz. Yarım saatlik okuma saatleri babanın da işin içine dahil olduğu bir kitap okuma saati yaparak, var ise oluşturduğu bir fobiyi çok rahat bir şekilde atlatmasına yardımcı olacaktır. Şayet bunları yapmanıza rağmen çocuğunuzda yine fobi ya da kaygı oluştuğuna dair bir izlenim edindiyseniz mutlaka uzman bir psikologdan yardım almanız gerekmektedir. Eğitim-öğretim hayatına başlayan bütün çocuklarımıza başarılar dilerim’’ dedi. İHA
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)