Mustafa Önder

Batı'ya uşak mı, Türk Dünyası'na lider mi?

Mustafa Önder'in 'Batı'ya uşak mı, Türk Dünyası'na lider mi?' adlı köşe yazısı

Yıllarca ASLA, DHKP-C, PKK/YPG terörünün ve ABD-Fransa-Almanya-Rus güdümlü bazı Arap ülkelerinin nasıl başımıza bela edildiğini hep birlikte gördük. Bu uğurdaki mücadelede binlerce insanımız ve trilyonlarca lira millî kaynağımız heba oldu.
Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli liderliğinde “Millî beka” stratejisi ile tek yumruk olan Cumhur ittifakı, bu kanayan yaraya merhem olmak derdiyle içeride ve dışarıda amansız bir mücadeleye girişti.
Erdoğan’ın meşhur “one minute” çıkışı ve BM’deki devletleri ayağa kaldıran “Dünya Beşten büyüktür” sözleri, bu kendine güvenen, dev yatırım ve millî savunma sanayii atakları ile bölgesinde güçlü siyasî ve askerî sinyaller veren iradenin eseridir.
Bu çaba içinde, yanımızda görebildiğimiz sadece Pakistan, Azerbaycan ve Katar’dan ibaretti.
2016’dan beri görülmüştür ki, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yok”tur…
“Bir millet iki devlet” anlayışı ile sürdürülen çabalar, bugün Türk Devletleri Teşkilatı adıyla ete kemiğe bürünmüş durumda… Türklüğün istikbal ve istiklali de bu teşkilatın BM, NATO gibi güç olabilmesindedir.
*
Cumhur ittifakı’nın 15 Temmuz’dan bu yana başarabildiği en büyük işlerden biri “Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)”dır.
TDT’nin temelleri, “Türk Dili Konuşan Ülkeler İş Birliği Konseyi (Türk Konseyi)” adıyla 1992’de Ankara’da ilki düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi ile atılmıştır. 2006’da Kazakistan cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından teşkilat haline getirilmesi önerilmiş, 3 Ekim 2009’da imzalanan Nahçıvan Anlaşması ile konsey olarak yapılandırılmıştır.
Konsey, 2011’de Almatı'da, 2012’de Bişkek’te, 2013’te Gebele’de, 2014’te Bodrum’da, 2015’te Astana’da, 2018’de Çolpon’da, 2019’da Bakü’de, 2021’de İstanbul’da ve 2022’de Semerkant’ta çeşitli alanlarda antlaşmalar yapılarak genişlemiş, “Türk Devletleri Teşkilatı” adını almıştır.
TDT, Türk dünyasının kültürel, siyasî, askerî ve ekonomik dayanışma ve birleşme teşkilatı olarak dünyanın dikkatini hemen üzerine çekmiştir.
Bugün bütün iç ve dış muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ve Cumhur ittifakı düşmanlığının temelinde bu BM ve NATO’ya, AB’ye, Şanghay topluluğuna karşı oluşmaya başlayan TDT yatmaktadır.
Teşkilat içinde Türkiye “ağabey”dir ve Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, KKTC ve Macaristan gibi “kardeşler” yer almaktadır…
*
Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde, “ortak dil ve alfabe çalışması” hızla yürümekte, TDT’deki Türk devletleri Latin alfabesinde buluşmaya çalışmaktadır.
Dünya Bankası ve IMF emperyalizmine inat, “Türk Yatırım Fonu”nun ihdası için adımlar atılmıştır.
Batı, Rusya ve Çin ile çevrili Türk dünyasının askerî yapılanması kaçınılmazdır ve Türk dünyasının NATO’su, dış güçlerin gözünü korkutmaktadır.
Semerkant’taki toplantıda ana tema “Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru” idi. Hedef, Türk Dünyası 2040 Vizyonu!
TDT’nin işbirliği alanları içinde, enerji, turizm, diaspora, göç, insan kaynakları, eğitim, ulaştırma, tarım, sağlık, bilişim ve iletişim ve ekonomi gibi başlıklar bulunuyor.
1993 yılında kurulan TÜRKSOY, Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı, bu teşkilatın bünyesinde yer alıyor.
Teşkilatın Genel Sekreterliği İstanbul'da, diğer kurumları Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı Ankara'da, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi ve Türk Kültür ve Miras Vakfı Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de, Uluslararası Türk Akademisi ise Kazakistan'ın başkenti Astana'da bulunuyor.
2012’de TDT’nin resmi bayrağı da kabul edildi.
*
En son, TDT’nin gücünü Kahramanmaraş depreminde gördük, TDT hemen Ankara’da toplandı ve gerekli yardımlaşma ve destek organizasyonu yapıldı.
Görüldüğü gibi ne üyesi olduğumuz BM ve NATO’dan, ne de müttefikimiz ABD ve AB’den bize fayda bulunmamaktadır. Haçlı kafası, her alanda köstek olmaya, terörü desteklemeye ve içerideki ve dışarıdaki hainleri beslemeye devam etmektedirler.
Ülkemizdeki uyanış, teknolojik ve askeri gelişmeler hasımlarımızı deliye çevirmekte, boyun eğdiremedikleri Erdoğan ve Cumhur ittifakını devirebilmek için işbirliği halinde yoğun çalışmaktadır.
Şimdi sandığa giderken kendimize soracağımız basit bir soru var:
“Batı’ya uşak mı, Türk dünyasına lider mi olalım?”
İrade asil Türk milletinindir…