OSMANİYE (İHA) - Osmaniye'de yaşayan Halil İbrahim Biçici, babasından kalan 54 yıllık taş değirmende geleneksel yöntemlerle değirmencilik yaparak ekmek parasını kazanıyor.
Osmaniye kent merkezi Mareşal Fevzi Çakmak Mahallesi’nde 54 yıl önce kurulan taş değirmen, geleneksel yöntemlerle işletilmeye devam ediyor. Değirmeni babasından devralan 48 yaşındaki Halil İbrahim Biçici’de geleneksel yöntemlerle bulgur öğüten değirmenciliğin son temsilcilerinden. Biçici, teknolojiye direnerek geleneksel yöntemlerle ekmek parasını kazanmaya devam ediyor.
Artık modern sistemler sayesinde taş değirmenlerinin son demini yaşadığını söyleyen Halil İbrahim Biçici, ''1970’li yıllarda bu değirmen kurulmuş taş değirmeni olarak geçiyor. Zaten şu an bu taş değirmenin son demine geldi. Artık bundan sonrası yok yeni sistemler, yeni modern değirmen yaptılar. Osmaniye çapında 2-3 tane taş değirmeni var onun harici yeni değirmenler. Babam çalıştırıyordu burayı babamdan biz devraldık, kardeşimle beraber devam ediyoruz. Gittiği yere kadar devam edeceğiz zaten, organik yine taşla dövüyoruz. Dövmelerimiz, unlarımız taşla çekiliyor. Sistemi gördüğünüz gibi taşlarımız dönüyor zaten bazıları hatta diyor ki taş işi kaldı mı biz diyoruz gelin bakın, yerinde görün diyoruz unu kepekli çekiyoruz diyoruz. İnsanlara her şeyi söylüyoruz geliyorlar bakıyorlar biz bunu gittiği yere kadar sürdüreceğiz. Teknolojide bu çarpma usulü çıktı, demirle vurdurarak yapma işi çıktı. Taşla ezme yok, sadece bulgurlu çekerken taşla çekiyorlar. Aslında bu modeller, bu eski sezonlar kalmadı, ama biz babadan kaldığı için devam ediyoruz” dedi.
Taş değirmenciliğin sona erdiğini dile getiren Biçici, ''Bulgur, un, dövme satıyoruz alan müşterilerimiz gayet memnun ürünlerimizden şu an çekim işi maalesef bitti. İnsanlar buğdayını kaynatamıyor artık apartman olduğu için genellikle satış üstüne yapıyoruz. Biz kendimiz kaynattığımız buğdayları, getirip burada çekip halkımıza sunuyoruz. Zaten taş değirmeni kalmadı Ordu ve Rize tarafında var birde köylük kırsal alanlarda var, taş değirmeni onun harici şehirlerde değirmencilik sektörü maalesef yani tükenmek üzere'' dedi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)