Ameliyatsız reflü tedavisi mümkün!

Özellikle yemeklerden sonra "Göğsüm yanıyor", "Ağzıma acı su geliyor", "Boğazımda gıcıklanma oluyor" diyorsanız, bu yakınmalarınızın nedeni reflü olabilir.

Ameliyatsız reflü tedavisi mümkün!

Özellikle yemeklerden sonra "Göğsüm yanıyor", "Ağzıma acı su geliyor", "Boğazımda gıcıklanma oluyor" diyorsanız, bu yakınmalarınızın nedeni reflü olabilir. Zira ülkemizde her 5 kişiden 1'inde görülen reflünün başlıca belirtileri mide yanması, göğüs ağrısı, yutma zorluğu ve geğirme olarak sıralanıyor. Tedavi edilmezse reflünün ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çeken Acıbadem Altunizade Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman "Genellikle yaşam tarzı değişikliği ve ilaçla tedaviye başlıyoruz. Ancak bazı hastalarda cerrahi tedavi gerekebiliyor. Son zamanlarda tıp dünyasında giderek yaygınlaşan ameliyatsız endoskopik reflü tedavisinde başarı oranı yüzde 85 gibi oldukça yüksek bir rakamı buluyor" diyor.

Hatalı yeme alışkanlıkları reflüye yol açıyor

Mide içeriğinin yemek borusuna geri akması anlamına gelen reflü, genellikle mide yanması, göğüs ağrısı, yutma zorluğu ve bazen geğirme gibi semptomlarla kendini gösteriyor. Uzun süreli reflü yemek borusunda tahriş ve hasara hatta zamanla ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10 ila 15'inde reflü belirtileri görülürken Türkiye'de bu oran yüzde 20'lere çıkıyor. Üstelik beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, obezite ve stresin artması gibi faktörler nedeniyle bu oranın daha da yükselme eğiliminde olduğu biliniyor. Uzun vadede yemek borusunda neden olacağı kronik tahriş ve hasar sonucunda yemek borusunda darlık ve dolayısıyla gelişen yutma bozuklukları, ülser, kanamalar hatta Barret's özofagus olarak adlandırılan ve kansere zemin hazırlayan hücresel değişiklikler bile gözlemlenebildiği için reflü ciddi bir hastalık olarak kabul ediliyor. Reflüye sebep olan faktörler arasında ise hatalı yeme alışkanlıkları (gece geç yeme, yedikten sonra hemen uzanma, tıkınırcasına beslenme), bazı asitli ve yağlı yiyeceklerin tüketimi, obezite, hamilelik, sigara kullanımı, alkol tüketimi, stres ve ağrı kesici kullanımı, kan sulandırıcı veya romatolojik ilaçlar yer alıyor.

Boğazınızda gıcıklanma varsa, dikkat!

Reflünün belirtileri arasında mide yanması, göğüs ağrısı, yutma güçlüğü, geğirme ve öksürük bulunuyor. Hastalar genellikle "Göğsüm yanıyor", "Ağzıma acı su geliyor", "Yemek yedikten sonra rahatsızlık hissediyorum", "Boğazımda gıcıklanma oluyor" gibi ifadelerle şikayetlerle dile getiriyor. Ancak reflünün oluşturduğu yakınmalar bunlarla sınırlı kalmıyor; sıklıkla diğer vücut sistemleri de reflüden kronik olarak etkileniyor. Kimi hastalarda akciğere asitli mide sıvısı kaçmasına bağlı olarak gelişen zatürre, astım, farenjit, larenjit gibi solunum yolu hastalıkları, ses kısıklığı, diş çürükleri, ağız kokusu, horlama ve uykusuzluk gibi sorunlar da öne çıkıyor.

İlk basamak tedavisi yeterli gelmezse...

Reflü tedavisi genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlar ile başlasa da bu tedavilerin yeterli olmadığı hastalarda, ileri terapötik endoskopik müdahale tercih edilebiliyor. Cerrahi müdahale gerekliliğinin her hastada farklı olduğunun altını çizen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman, "Cerrahi seçenek, diğer tedavilere yanıt vermeyen veya uygun olmayan hastalarda dikkate alınmalıdır. Ayrıca mide içeriğinin yemek borusuna geri akmasını önlemek için endoskopik olarak uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri arasında son zamanlarda ameliyatsız endoskopik tedavi de diyebileceğimiz Anti Reflü Mukozal Ablasyon (ARMA) yöntemi öne çıkıyor. Mide fıtığı olmayan, ancak mide ile yemek borusu arasındaki kapağın gevşekliği olan, uzun süreli mide asidi baskılayıcı ilaç kullanan hastalara sıklıkla anti reflü endoskopik tedavi yöntemleri uygulanmaktadır" diyor.

Ameliyatsız yöntem 20-30 dakika sürüyor!

ARMA yönteminde endoskopik olarak, mide ile yemek borusu arasındaki kapağın elektriksel akım üreten bıçaklar veya argon gazı kullanılarak yakılması işlemi sağlanıyor. Bu işlem sonucunda yapay olarak oluşturulan ülser ve yaralar iyileşirken, bu bölgede skar adı verilen sert ve sıkı bir doku oluşarak gevşeklik nedeniyle fonksiyonunu yitiren kapağın yeniden sıkılaşmasına imkan tanıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman, "Yaklaşık 20-30 dakika süren bu işlem sonrasında hastalar, herhangi bir kesi veya ameliyat izi olmadan aynı gün hastaneden taburcu olabiliyor. Günlük yaşamlarına ise takip edecekleri kısa süreli bir diyet sonrası devam edebiliyorlar" diyor.

Yöntemin başarı oranı yüzde 85

ARMA yönteminin her hastaya uygulanabileceğini, ancak reflünün altta yatan başka bir nedeni olmadığının ispatlanmış olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Gürhan Şişman şunları söylüyor: "Yöntemin etkili olabilmesi için öncelikle varsa helikobakter pilori, altta yatan bir malignite gibi durumların ortadan kalkması gerekir. ARMA yönteminde başarı oranı yüzde 85 gibi oldukça yüksek oranda seyretmektedir, hastaların çoğu bu yöntemle tedavi edilebilir. ARMA işleminden bir ay sonra yapılan endoskopi ile kapakçık değerlendirilir. Yeterince kapanma görülmeyen seyrek hasta grubunda ikinci bir seansa gerek duyulabilir" PPI tedavisine tam yanıt alamayan veya uzun süreli ilaç kullanmak istemeyen, atipik semptomları olan hastalar ile cerrahi tedaviye uygun olmayan hastalarda da bu yönteme başvuruluyor. Yöntemin sağladığı avantajlar arasında daha az invaziv olması, cerrahiye kıyasla daha kısa iyileşme süresi, operasyon sonrasında daha az ağrı ve daha düşük komplikasyon oranı bulunuyor. Ayrıca, hastaların semptomlarında yüzde 80-85 oranında iyileşme ve ilaç kullanımında azalma gözlemleniyor.

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

İlgili Haberler

Oğluna Böbreğini Verdi! Sağlığına Kavuşturdu
Sağlık

Oğluna Böbreğini Verdi! Sağlığına Kavuşturdu

Balıkesir’in Erdek ilçesinde yaşayan Naşit Saygı, hipertansiyona bağlı böbrek yetmezliğine yakalandı. Yaklaşık 2 ay önce Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Organ Nakil Merkezi'ne başvuran Saygı, 76 yaşındaki babası Raşit Saygı’dan nakledilen böbrekle sağlığına kavuştu.

 Başkan Bozbey’den Onkoloji Hastanesi’ne ziyaret
Sağlık

Başkan Bozbey’den Onkoloji Hastanesi’ne ziyaret

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘Kanser Haftası’ ve ‘Hemşireler Haftası’ sebebiyle Bursa Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi’nde hasta ve hemşireleri ziyaret etti.

Bahar ayında çocukların burnu akıyorsa sebebi alerji olabilir
Sağlık

Bahar ayında çocukların burnu akıyorsa sebebi alerji olabilir

Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Alerjisi İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Cansever, çocuklarda özellikle bahar aylarında grip ile alerjinin karıştırılmaması gerektiğini söyleyerek, "Gereksiz ve yanlış ilaç kullanımı ve yanlış tedaviler ile bu süreci uzatıp çocuğun yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliriz" dedi.

Sabahları yorgun kalkıyorsanız dikkat!
Sağlık

Sabahları yorgun kalkıyorsanız dikkat!

Uyku apnesi olan kişilerin sabah kalktığında yorgun ve uykusunu almamış hissettiklerini dile getiren uzmanlar, apnelerin en büyük tehlikesinin, hastaların gece oksijensiz kalması olduğunu söylüyor.

Bahar alerjisinin astıma dönüşmemesi için!
Sağlık

Bahar alerjisinin astıma dönüşmemesi için!

Toplumda saman nezlesi veya polen alerjisi olarak da adlandırılan bahar alerjisinin görülme sıklığı dünyada ve ülkemizde hızla artış gösteriyor.

Niğde'de Katarakt Ameliyatları 2 Yıl Sonra Tekrar Başladı!
Sağlık

Niğde'de Katarakt Ameliyatları 2 Yıl Sonra Tekrar Başladı!

Bor İlçe Devlet Hastanesi'nde ameliyat için gerekli cerrahi alet ve cihazların eksiklikleri nedeniyle 2 yıldır yapılamayan katarakt ameliyatları, eksik olan cihazların ve cerrahi aletlerin tamamlanmasının ardından tekrar yapılmaya başlandı.