Antalya'da bal üreticileri yeni sezon için hazırlıklara başladı. Arıların yaşam alanı olan kovanlar yenilenirken, arılar ayrı ayrı kontrol ediliyor. Arıcılar, kovanlarını yenileme ve katlama işlemlerini gerçekleştirerek yayla sezonuna güçlü bir koloni ile girmeyi hedefliyor. Yaylada oluşan ballar ağustos ayında hasat ediliyor ve milyonlarca arı tekrar sıcak bölgelere geri getiriliyor.
Antalya'nın Akseki ve İbradı ilçelerinde bal üreticileri sezon hazırlıklarına başladı. Arıların yaşam alanı kovanların bazıları değiştirilirken, her kovandaki arılar ayrı ayrı kontrol ediliyor. Hazırlıklarını tamamlamaya çalışan arıcılar, kovanlarını yenileme, katlama işlerini yapıyor.
Yayla sezonuna güçlü bir koloni ile girmek ve bal üretmek için son hazırlıklarını yapan arıcılar arılar koloni içerisinde belirli bir sayıya ulaşmasının ardından mayıs ayının sonlarında sonra yaylaya çıkartılıyor. Yaylada da her yılın mevsimine göre, iklim değişikliklerine göre yağmur, rüzgar veya kurak geçmesine bağlı olarak oluşan ballar ağustos ayının ortasında hasat ediliyor. Hasadın ardından milyonlarca arı yine Akseki bölgesinde sıcak bölgelere geri getiriliyor.
İbradı'nın Ürünlü Mahallesi'nde yaklaşık 50 yıldır arıcılıkla uğraşan Mesut Şanlı, ilkbahar bakımları yaparak sezona hazırlandıklarını söyledi. Verimli bir sezon için bakımlarına önemine değinen Şanlı, "Ürünlü Mahallesi'nde bulunan kovanlarımızın yeni sezon hazırlıklarına başladık. Bahar başlangıçlarında polen de daha iyi geliyor. Kovanlardaki arıların oğula gitmemesi için boş kovanlara bölme işlemleri yapıyoruz. Yapmazsak hepsi oğul yapıp kovanları terk ederler. Oğula giden arılardan bal alamazsın. Arılara çocuk bakar gibi bakacaksın. Bakmazsan arılarda sana bakmaz. İyi bal alamazsın" dedi.
Nisan yağmurlarının çok iyi geçtiğini ve doğanın çok canlı olduğunu söyleyen Şanlı, "Son zamanlarda çok iyi yağmur yağdı. Doğada çiçekler oldukça bol. Arılarımız şimdiden doğada bulunan binbir çeşit çiçekten bal yapmaya başladı. Bu bakımdan sonra doğada nektar bol olduğu için burada balını alıp yaylalara götüreceğiz. Şu anda Ürünlü Mahallesi'nde bulunan kovanlardaki arılar çok güzel çalışıyor. 15 gün sonra buradaki ballarını alırız. Yaylalar şu anda soğuk. Götüreceğimiz yaylalar bin 800 metre rakımda yaylalardır. Bir ay sonra yaylaya götüreceğiz. Yaylada ise ağustos ayının 20'sinde hasat almaya başlayacağız. Götüreceğimiz yaylada kekik, geven gibi şifalı bitkilerden bal yapıyor. Ağustos ayının sonlarında ise bal hasatlarımızı gerçekleştireceğiz" dedi.
Arıcılığın tamamen bir şans işi olduğunu dikkat çeken Şanlı, "Geçtiğimiz yıl köyün içine kadar gelen ayılar yaklaşık 74 civarında arı kovanlarımızı talan etti. Bu yıl ise önlemini aldık. Tabii ki arıcılık bir şans işidir. İllaki bal olacak diye bir şey yok. Yağmur yağarsa çiçekler bol miktarda olursa bal oluyor. Olmazsa olmuyor. Bu yıl çok iyi bal almayı bekliyoruz. Kovanlarımızı mahallemize ait bin 800 metre rakımlı Katırancı Yaylası'na çıkaracağız" dedi.
Bir kovandan ne kadar bal alınacağını kestirmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Şanlı, "Bu doğadaki bitkilere ve doğanın canlılığına bağlı. Bir kilo da bal alabilirsin, 30 kilo da bal alabilirsin. Arılara özellikle kışın çocuk gibi bakacaksın. Haftanın iki günü kovanlarımızı açıyoruz. Onlar aç mı tok mu bakıyoruz, besliyoruz. Çocuk gibi bakmaya mecbursun" dedi.
Akseki ilçesinde yaklaşık 41 yıldır arıcılık ile uğraşan Muzaffer Arıcı (60), arıların kış sonrası ilkbahar bakımlarını yaparak sezona hazırlandıklarını söyledi. Verimli bir sezon için bakımların önemine değinen Arıcı, "Bu bakımlarda arılarımızdaki fazla çerçeveleri sıkıştırıyoruz, eksik balları varsa takviye yapıyoruz. Arılarımız ne kadar sıkışık olursa o kadar iyi yavru atıyorlar. Bahar başlangıçlarında polen de daha iyi geliyor. İnşallah bu sezon tüm arıcılar açısından bereketli bir yıl olur" dedi.
Amaçlarının yayla sezonuna güçlü bir koloni ile girmek ve bal üretmek olduğunu dikkat çeken Arıcı, "Arılarımızı Çimi Yaylası'na çıkardığımız zaman bir kolonide 40 bin ile 80 bin civarında arı sayısına ulaştırmalıyız ki bize bal verebilsin. Daha düşük kolonilerle yaylaya gittiğimiz zaman arılar verimli olmaz. Onun için ilkbaharda daha besliyoruz. Bu ayın sonlarına doğru ise yaylaya çıkarıyoruz. Yaylada da her yılın mevsimine göre, iklim değişikliklerine göre yağmur, rüzgar veya kurak geçmesine bağlı olarak bal miktarı oluşur. Hasadı da ağustos ayının 15-20' si gibi yaparız. Hasattan sonra yine Akseki bölgesinde sıcak bölgelere getiririz" ifadelerini kullandı.
Yayla sezonuna güçlü bir koloni ile girmek ve bal üretmek için son hazırlıklarını yapan arıcılar, arıların koloni içerisinde belirli bir sayıya ulaşmasının ardından arıları başta 1960 rakımlı balı ile meşhur Çimi Yaylası ile, Göktepe, Yarpuz, Bademli, Kuyucak yaylalarına çıkarıyor. Yaylada da her yılın mevsimine ve iklim değişikliklerine göre oluşan ballar ağustos ayının ortasında hasat ediliyor. Hasadın ardından milyonlarca arı yine Akseki bölgesinde sıcak bölgelere geri getiriliyor.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)