Antalya'da, elektrikli scooter kullanan iki lise öğrencisine otomobille çarparak ölümlerine neden olan ve hakkında 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılan sürücüye, daha önceki eylemleri de göz önüne alınarak indirimsiz 8 yıl 4 ay 24 gün hapis cezası verildi. Duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan lise öğrencilerinin anneleri ise gözyaşlarını tutamayıp, yakınlarına sarılarak teselli buldu.
Kaza, geçtiğimiz 22 Ekim akşamı Muratpaşa ilçesi Portakal Çiçeği Caddesi'nde meydana geldi. Üniversite sınavına hazırlanan lise öğrencileri Mahmut Yağız Balcı (18) ve Ada Kayahan (17), dershaneden çıktıktan sonra arkadaşlarıyla buluşup yemek yedi ve evlerine gitmek için elektrikli scootera bindi. Balcı idaresindeki scootera, süratli olduğu iddia edilen Muhammed Can Gülmez yönetimindeki 07 BBS 63 plakalı otomobil çarptı. Kazada ağır yaralanan Balcı ve Kayahan, kaldırıldıkları özel hastanede hayatlarını kaybetti.
Gözaltına alınan Gülmez ise sevk edildiği hakimlikçe tutuklandı. 5. Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edilen iddianamede Gülmez'in, 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Antalya Adliyesi 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci duruşmaya, sanık Muhammed Can Gülmez tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS yöntemiyle katıldı. Maktullerin aileleri ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Mahkeme heyeti tarafından sanık hakkında istenilen Adli Tıp Kurumu raporu okundu. Raporda sürücü Muhammed Can Gülmez ve scooter sürücüsü Mahmut Yağız Balcı asli kusurlu, scooter arkasında bulunan Ada Kayahan tali kusurlu olarak belirtildi.
Duruşmada söz hakkı verilen Ada Kayahan’ın babası Murat Kayahan, "Burada iki profilden bahsetmek istiyorum. Şahsın sosyal medyada açık görüntüleri var. Şahsın aracı ile yaptığı 200 kadranın görüntüsünü görünce tüylerim diken diken oldu. Ben hayatımda o hızı ben görmedim. Sonuç olarak bu arkadaş bizim 2 tane gül gibi yavrumuzu hayattan koparıp aldı. Çocuklar yaya geçidinden en güvenli şekilde karşıya geçmek istiyorlar. Bir tarafta daha hayatlarında suçla tanışmamış iki çocuk, diğer tarafta suçu yaşam haline getirmiş bir profil var. Lütfen dışarıda olan çocukların bu ülkeye olan inançlarını kırmayın" dedi.
Anne Sevim Kayahan ise, "Biz her gün ölüyoruz, ben ilaç kullanarak uyuyorum. Benim kızım 18 yaşına girince oy kullanabileceğini söylüyordu. Biz odasına giremiyoruz. Çocukların hiçbir suçu yok. Bir emsal karar istiyorum; lütfen sürücüler bu karara uysun. Diğer kızım için yaşıyorum. Allah kimseye vermesin, hiçbir çocuk annesinden ve babasından önce ölmesin. Kamuoyunda scooter kazası olarak bilindi ama bir hız kazasıydı. Yüksek bir ceza olursa bunun bir caydırıcılığı olacağını düşünüyorum. Kızımın buradan doğum günü kutlu olsun" sözlerine yer verdi.
Ada Kayahan’ın kız kardeşi Ekin Su Kayahan ise, "Zamanla azalacak bir acı olduğunu düşünüyordum, tam aksine arttı. Kütüphanede çocukları görünce gözümün önüne kardeşim geliyor. Kardeşimi çok özlüyorum, o benim bir tanemdi. Bugün benim kardeşimin başına gelenler yarın başkasının başına gelebilir" ifadelerine yer verdi.
Yağız Balcı’nın babası Ali Balcı, en ağır cezanın verilmesini isteyerek, "Bu saatten sonra hayatımızda en büyük aktivitemiz oğlumuzun mezarına gidip gelmek oldu. Bizim çocuklarımız en güvenilir yerde karşıya geçmek istedi. Biz sadece nefes alıyoruz" diye konuştu.
Anne Ela Balcı ise, "Hız yapmayı alışkanlık haline getirmiş bir bireyden bahsediyoruz, bundan pişmanlık duymuyor. Kadranı 200 görünce yüreğim indi. Bizim çocuklarımız en güvenilir yerden karşıya geçmek istedi. En azından bir pişmanlık görmek isterdik. Bu kadar hızla giderken durulamaz, bizim acımız hiçbir şey durduramayacak. En ağır ceza neyse onun verilmesini istiyorum. Bu kasten adam öldürmektir" şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanı, yargılamanın sonuna gelindiğini belirterek savcıdan mütalaasını vermesini istedi. Savcı, otomobil sürücüsü Muhammet Can Gülmez’in trafik kurallarına uymakta direnç gösterdiğini belirterek, en üsten bilinçli taksir suçundan cezalandırılmasını talep etti. Savcı, sanık için hiçbir indirim uygulanmamasını istedi.
Sanık Muhammed Can Gülmez ise savunmasında, "Birincisi pişmanım, üzgünüm. Buradan tekrar başsağlığı diliyorum. Ben sağlıkçıyım, ben bunu isteyerek yapmadım. Bu bir trafik kazasıdır. Psikolojim bozuldu, maktuller rüyama giriyor. Benim hayatım boyunca yaşamadığım şey başıma geldi. Tutuksuz yargılanmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Verilen aranın ardından mahkeme kararını açıkladı. Muhammed Can Gülmez; elektrikli scooter kullanan Mahmut Yağız Balcı ile Ada Kayahan'ı bilinçli taksir ile öldürmekten 8 yıl 4 ay 24 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hiçbir indirim uygulamadı.
Mahkeme sonrasında açıklamalarda bulunan müşteki avukatlarından Sevilay Karakaya ise, duruşmada savcının mütalaasında sanığın bilinçli taksir hükümlerine göre cezalandırılmasını ve indirim uygulanmamasını istediğini belirtti. Sarıkaya, "Sanığın daha önce benzer eylemlere, trafik güvenliği tehlikeye düşürmekten aldığı cezalar, kamu davası açılmasına ertelenmesine karar verilmiş. Şahıs defalarca drift atmış. Bugün burada 2 çocuğun ölümü ile sonuçlanan kazaya da yine o sebebiyet verdi. 2 kişinin ölümüne neden olma suçundan 8 yıl 4 ay 24 gün hapis cezası verildi. Bir indirim uygulanmasına yer olmadığına karar verildi. Hiçbir şey bu çocukları geri getirmeyecek, bu kararın bir örnek oluşturacağına inanıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Ada Kayahan’ın babası Murat Kayahan ise, "Bizler burada 136 gündür hukuk mücadelesi veriyoruz. Bu bir trafik kazası değil, karşımızda iki profil var. Birisi ceza işlemeyi alışkanlık hale getirmiş, bir yıl içerisindeki trafik cezaları emniyet kemeri takmamak, seyir halinde telefon kullanmak, hız, kavşağa gelirken trafiği tehlikeye sokmak, Mart ayında drift atmaktan ertelenen bir cezası var. Zaten tüm bunlar yetmezmiş gibi bizim iki tane yavrumuzu yaşamdan kopardı. Adeta bu sansasyonel kimliğini taçlandırdığı kaza ile son noktayı koydu. Kimse buna trafik kazası demesin. Bu bağıra bağıra ben geliyorum diyen bir cinayettir. Verilecek hiçbir ceza bizim acımızı dindirmeyecek" açıklamasını yaptı.









Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)