İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 4. duruşmanın görülmesine devam ediliyor. Duruşmada, Bağcılar Medilife Hastanesi'nde Başhemşire olarak görev yapan tutuklu sanık Nigar Kubilay savunmasında, "Başhemşire olmama rağmen hastanenin yenidoğan ünitesine müdahale edemiyorum çünkü orası bir işletmeye bağlı ve o şekilde yönetiliyor. Burası özel sektör çünkü" diye konuştu.
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticisi ve üyesi 58 sanığın yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. duruşmanın 2'inci gününde, suç örgütü lideri doktor Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu bir kısım tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşma, Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyonda yakalanan ve haklarında iddianame düzenlenen sanıkların savunmaları ile devam etti.
Bağcılar Medilife Hastanesi'nde başhemşire olarak görev yapan tutuklu sanık Nigar Kubilay savunmasında, "Sağlık yönetiminde yüksek lisans yaptım. Başhemşire olarak birçok hastanede görev yaptım. Ben örgüt mensubu değilim. Kimseyle bağlantım, aldığım bir para yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beylikdüzü'nde bir hastanede çalışırken Fırat Sarı, alanı denetlememi ve tedavileri kontrol etmemi istemedi. Hastane bana Fırat Sarı sizi çok şikayet ediyor, alana gitmeyin dedi. Başhekim beni çağırdı, uyardı. Hastane yönetimi Fırat Sarı'yı tercih etti, ben oradan ayrıldım" dedi.
Mahkeme başkanı, sanık Kubilay'a tape kayıtlarında yer alan "Bana hasta bulun" konuşmasını sordu. Sanık, "Hastane yönetimi bizden hasta bulmamızı istiyordu, bu nedenle ben de hasta bulmamız gerektiğini söyledim" diye yanıtladı.
Sanık Nigar Kubilay savunmasının devamında, mesul müdürünün ve başhekimin ayrı ayrı kişiler ve görevleri farklı olan kişilerdir demesi üzerine, mahkeme başkanı, "Bu bilgiyi ilk kez sizden duyuyorum. Kaç celsedir böyle bir bilgiyi kimse söylemedi" dedi.
Mahkeme başkanı, "Genel müdürlükte imzanız var" demesi üzerine sanık, Kubilay, "Hayır genel müdür değil başhemşireyim" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı sanığa maaşını nasıl aldığını sordu. Sanık, "Hastaneden alıyordum. Her zaman alnımın teriyle kazandım. Maaşım hasta sayısına göre değil, sabit olarak alıyordum. Üzerime atılı suçlamaları ve aleyhe hususları kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
"Başhemşire olmama rağmen yenidoğan ünitesine müdahale edemiyorum orası bir işletmeye bağlı"
Mahkeme başkanının sanık Kubilay'a Hasan Basri Gök'ün kendisiyle ilgili "Nigar Kubilay disiplinli olmasından ötürü 'Kanlı Nigar' lakabıyla anılır ve usulsüzlüklerden haberdardır" söylemini sorması üzerine sanık Kubilay, lakabı ve iddiaları kabul etmediğini söyledi. Nigar Kubilay savunmasının devamında, "Başhemşire olmama rağmen hastanenin yenidoğan ünitesine müdahale edemiyorum çünkü orası bir işletmeye bağlı ve o şekilde yönetiliyor. Burası özel sektör çünkü" diye konuştu.
Duruşmada, Çorlu Reyap Hastanesi'nde hasta sevklerini koordine ettiği iddia edilen tutuklu sanık Remzi Karaca savunmasında, "Fırat Sarı bize motivasyon ödemeleri yapıyordu" dedi.
Savunma sırasında mahkeme başkanı sanığa "Ben sevkleri 112'ye düşmeden alıyorum" konuşmasını sordu. Sanık Karaca, "Hasta yakınları kendileri gelmek istediğinde biz onlara kendi ambulansımızı gönderiyoruz ve bu ücretli oluyordu. Sevk olduğunda da 112 ambulansı oluyordu. Kendi ambulansımızla hastayı almaya gittiğimizde 112'ye biz hasta alacağız bilgisini veriyorduk" yanıtını verdi.
Sanık Remzi Karaca savunmasının devamında "Fırat Sarı sevk olarak her gelen bebek başına 5 bin lira verdi ama ben bu parayı kabul etmedim" dedi.
Duruşmaya sanık savunmasının ardından 45 dakika ara verildi. Aranın ardından diğer sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmesi bekleniyor.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)