Anadolu Üniversitesi, Eskişehir'in kültürel ve duygusal kimliğini kokular aracılığıyla ifade eden özel bir parfüm serisi geliştirdi. Eczacılık Fakültesi bünyesinde yürütülen Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkan bu özgün seri; aşk, huzur, gençlik ve zarafet gibi Eskişehir'e özgü değerleri, kimyasal katkı içermeyen doğal içeriklerle birleştirerek kokusal bir deneyime dönüştürmeyi hedefliyor.
Projenin detaylarına ilişkin bilgi veren Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Özkay, parfümlerin şehrin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda toplumsal ve duygusal katmanlarını da yansıttığını vurguladı. Prof. Dr. Özkay, geliştirilen bu seriyle ilgili olarak çalışmayı, "Bir şehri sadece kokusuyla değil, duygusuyla anlatma çabası" olarak tanımladı.
Kokular Eskişehir temalı belirlendi
Rektörlük değişimiyle projenin ivme kazandığını belirten Prof. Dr. Yusuf Özkay açıklamalarına şöyle devam etti:
"Rektörümüz Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, fakültede neden ürün üretilmediğini sordu. Kamuda ilaç üretmek mümkün ama mali süreçler ve uzun prosedürler nedeniyle çok zor bu nedenle kozmetik alanına yöneldik. En hızlı üretilebilecek şey kolonyadır. Bu nedenle seri kolonya ürettik deneme ürünler dağıtıldığında güzel geri dönüşler aldık. Sonra bu işi daha da geliştirme fikrimiz doğdu. Neden sadece kolonya ile sınırlı kalalım diye düşündük. Parfüm, oda kokusu, araba kokusu hepsi aynı mantıkla hazırlanan ürünler. Kokuları belirlerken Eskişehir temalı olsun istedik. ‘Eskişehir nasıl bir kent?' dedik. Aklımıza gelen kelimeler; gençlik, güven, medeni, modern. Şehr-i aşk mesela Eskişehir'le çok özdeşleşmiş bir tanımlama gibi. Gençliğe hitap eden, güven veren, sakin, tutku yansıtan kokularla bunları yansıtmaya çalıştık. Amacımız ürünlerin sadece Eskişehir'de değil, başka şehirlerde de satıldığında Eskişehir'i hatırlatması. Bu güzel duyguyu birlikte yaşamak için bu yola çıktık."
Ürünlerde kimyasal ek madde kullanılmadı
Parfümlerde hiçbir kimyasal katkı maddesi kullanılmadığını vurgulayan Prof. Dr. Özkay sözlerine şu şekilde devam etti:
"Parfüm yapması kolay bir üründür, ama çıkış korkumuz vardı. Kolonya şişelerimizin üzerinde de yüzde yüz doğal yazar. Hiçbir ürünümüzde kimyasal ek madde kullanmadık. Beş altı aydır ‘doğal içerikli parfüm üretebilir miyiz' diye çalışıyoruz ve geçen hafta kimyasal katkısız parfümler ürettik. Alt ve üst notaları çözücüler içinde karıştırıp içine sabitleyici maddeler koyarsınız, berrak görünüm elde edersiniz ama biz bunu istemedik. Kimyacı olmama rağmen kimyasal bir şey tercih etmedim. Esansların bir arada bulunması zordur, genelde sabitleyici kimyasallar kullanılır. Biz bunun yerine doğal stabilizatörler ve doğal yağlarla bu geçimi sağladık ve denemelerle berrak görüntüye ulaştık."
Eylül ayında raflarda olacak
Ürünlerin yakında seri üretime geçeceğini ve ilk önce kampüs içinde sonrasında ise Eskişehir halkıyla buluşacağını belirten Prof. Dr. Yusuf Özkay: "Koku sektörüne girdikten sonra kolonya, oda kokusu, araç kokusu ve parfüm hepsi birbirine bağlı şeyler. Başlamışken, elimizde imkânlar varken ve güzel bir motto ortaya çıkmışken bunları da yapmak istedik. Eskişehir'e ithafen hazırladığımız parfümleri Ağustos'un ikinci yarısı, en geç Eylül başı gibi raflarda göreceğiz. İsimleri belli oldu, Ar-Ge süreçleri tamamlandı, sadece üretimi bekliyor." ifadelerini kullandı.
Ürün çeşitliği arttırılacak
Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesinin yakın gelecekte planları arasında doğal içeriklere sahip sporcu içeceği ve gıda takviyesi gibi ürünler üretmek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yusuf Özkay: "Eczacılık Fakültesi Ek Binayı üretim binası olarak düşünüyoruz. Diğerleri altyapı sürecinde ama yılsonuna kadar tüm laboratuvarlar üretime hazır olacak. Bu laboratuvar likit ürünler için; diğer katlarda doğal sporcu içecekleri, enerji içecekleri üretilecek. Piyasada gençlerin kullandığı ürünlerde doğal olmayan bileşenler var, bizim ürünlerimiz tamamen doğal olacak. Ayrıca doğal sabun, güzellik kremi, cilt kremi ve gıda takviyesi üretmek istiyoruz. Bu ürünler öğretim elemanlarımız tarafından üretilecek." dedi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)