Burdur / Bucak

Bucak halkı Gazze ve Sumud Filosu’na destek için yürüdü

Burdur'un Bucak içesinde Gazze ve Sumud Filosu’na destek için yürüyüş düzenlendi

Sumud Filosu 31 Ağustos’ta 44 gemi ile beraber Apartheid rejimi İsrail’in ablukasını kırmak için İspanya’dan Gazze’ye doğru yola çıktı. Saadet Partisinin öncülüğünde Burdur'un Bucak içesinde yürüyüş düzenlendi. Sumud Filosu ve Gazze'ye destek için düzenlenen yürüyüş, Üçgende başlayarak Cumhuriyet Meydanı’na kadar devam etti. Halk tarafından büyük ilgi gören yürüyüşte katılımcılar program boyunca “Nehirden Denize Özgür Filistin”, “Gemiler Gazze’ye” ve “Katil İsrail Filistin’den Defol” gibi sloganlarla yürüdü. Yürüyüşün ardından meydanda düzenlenen program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Sonrasında Gazze için dua yapıldı. Duanın ardından basın açıklamasının okunması ile son buldu.

Basın açıklamasını okuyan Saadet Partisi Bucak İlçe Başkanı Ramazan Kayabaş

"Değerli Basın Mensupları, Aziz Bucaklı Hemşehrilerimiz ve Kıymetli Kamuoyu,

Bugün, insanlığın ortak vicdanını hedef alan büyük bir zulmün, apaçık bir haksızlığın karşısında bir araya gelmiş bulunuyoruz. Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu, sadece bir yardım hareketi değil; aynı zamanda bir vicdan çağrısı, insanlığın zulme karşı ortak iradesinin sembolüdür.

Saadet Partisi olarak bizler, geçmişte Mavi Marmara’da şehit düşen kardeşlerimizin hatırasını taşıyan bir hareketin mirasçılarıyız. Bugün aynı kararlılıkla, aynı imanla ve aynı dirayetle bu davanın takipçisiyiz.

Genel Başkanımız Mahmut Arıkan’ın Başkanlık Divanı toplantısı sonrası yaptığı açıklamalar ve dün gece Genel Merkez önünde dile getirdiği uyarılar, hem ülkemiz hem de insanlık için hayati nitelikte bir çağrıdır.

1. Zulmün En Açık Tezahürü: Gazze ve Sumud Filosu’na Saldırılar

İsrail’in Gazze’ye yönelik yıllardır süren ablukası, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biridir. Gıda, ilaç, enerji ve temiz suya erişimin kısıtlanması; toplu cezalandırma anlayışının açık bir göstergesidir.

Bugün de Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Sumud Filosu’na yöneltilen tehditler, İsrail’in sadece Gazzelilere değil, insanlığın vicdanına da saldırdığını göstermektedir. Genel Başkanımızın da vurguladığı gibi:
“Sumud Filosu’na yönelik her türlü saldırı, barış diye ortaya konulan planların aslında bir aldatmaca olduğunu kanıtlamaktadır.”
Bu saldırılar, barış adı altında sürdürülen sahte müzakerelerin ve ikiyüzlü politikaların çürümüşlüğünü bir kez daha ortaya koymaktadır.

2. “Birileri Gazze’yi Verdi mi?” Uyarısı ve Tarihî Tehlike Trump’ın açıkladığı ve israil tarafından sevinçle karşılanan Trump’ın sözde barış planını reddediyoruz.
Dün gece Genel Merkez önünde yapılan açıklamada Genel Başkanımız Mahmut Arıkan’ın şu sözleri hepimize bir uyarı mahiyetindedir:
> “Birileri Gazze’yi verdi mi? Maalesef ihtimal var.”

Bu cümle, sadece bir ihtimalden ibaret değildir; Gazze’nin masa başında, uluslararası planlarla teslim edilmek istendiğinin göstergesidir.

Bugün perde arkasında yürütülen pazarlıklar, Gazze’yi bir tür açık hava hapishanesinden, sözde “modernleştirilmiş bir gettoya” dönüştürme riskini taşımaktadır. Saadet Partisi olarak buradan açıkça ilan ediyoruz:
Gazze’nin kaderi masa başında belirlenemez.
Filistin halkının iradesi olmadan hiçbir plan meşru değildir.
Sessizlik, bu zulme ortak olmaktır.
3. Türkiye’nin Sorumluluğu ve İktidarın Tutumu Saadet Partisi olarak iktidara ve devletin bütün kurumlarına sesleniyoruz: Türkiye’nin tarihî ve vicdani sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk, sadece hamasi nutuklarla değil; fiili adımlarla yerine getirilmelidir.

Türkiye’nin Atması Gereken Adımlar:

1. Diplomatik İlişkilerin Yeniden Tanımlanması

İsrail ile yürütülen askeri, ekonomik ve ticari işbirliği gözden geçirilmeli; insani yardıma saldıran bir devletle normalleşme adı altında ilişki sürdürülmemelidir.
2. Hukuki Süreçlerin İşletilmesi Türkiye, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler nezdinde İsrail’in savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarının takipçisi olmalıdır.
3. Sumud Filosu’na Destek Sumud Filosuna yapılan haydutça müdahaleler kabul edilemez. En azından filonun geriden gelen gemileri için Türkiye, Sumud Filosu’nun meşru güvenliğini sağlamak üzere gerekli diplomatik ve lojistik desteği sunmalıdır. Gemilerde bulunan gönüllüler, hukuk çerçevesinde Türkiye’nin koruması altındadır.
4. Toplumsal Dayanışmanın Güçlendirilmesi Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve milletimiz, Sumud Filosu’nun sesi olmalı; meydanlarda, sosyal mecralarda ve uluslararası alanda bu davayı sahiplenmelidir.
4. Saadet Partisi’nin Duruşu: Mazlumların Yanında, Zalimlerin Karşısında Saadet Partisi, kurulduğu günden bu yana mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olmayı bir ilke edinmiştir. Bu ilkemiz, değişmez bir hakikat üzerine kuruludur: Bizim için dış politika, sadece çıkarların değil, aynı zamanda adaletin konusudur.

Bizim için devlet olmanın sorumluluğu, yalnızca kendi sınırlarımızla sınırlı değildir; mazlumun yaşadığı her coğrafya, bizim kardeşliğimizin ve vicdanımızın alanıdır.

Bizim için Filistin davası, siyasî hesapların değil, insanlık onurunun davasıdır.
Bugün, Gazze’nin yalnız bırakılmaması için sesimizi yükseltmek zorundayız. Çünkü tarih, bu günleri yazarken kimlerin zulme karşı direndiğini, kimlerin ise çıkar hesaplarıyla sessiz kaldığını tek tek kaydedecektir.

Saadet Partisi olarak buradan açıkça ilan ediyoruz:

Gazze satılık değildir.

Filistin halkı yalnız değildir.

Sumud Filosu insanlığın vicdanıdır.

Bu davayı sahiplenmek, sadece Müslümanların değil; vicdanı diri olan tüm insanlığın görevidir.

Yaşasın Özgür Filistin!
Yaşasın Sumud Filosu!
Yaşasın İnsanlığın Vicdanı!" şeklinde konuştu.