Burdur'da başlayan iki günlük itfaiye eğitiminin ilk günü tamamlandı. 16 bölgeden gelen 96 itfaiyeci, yangınlardan depreme kadar geniş bir yelpazede arama kurtarma tatbikatlarına katıldı.
Burdur’da, olası afet anlarında daha güçlü ve koordineli müdahale için önemli bir adım atıldı. İtfaiye ekiplerinin mesleki becerilerini geliştirmek ve birlikte hareket kabiliyetini artırmak amacıyla düzenlenen temel itfaiyecilik eğitimi başladı.
Toplamda 16 bölgeden 96 kişilik bir kadro, iki gün sürecek eğitim programında buluştu. Katılımcılar arasında Burdur’un ilçe ve belde itfaiyeleri ile birlikte Afyon’un Sandıklı, İscehisar ve Bağsaray gönüllüleri de yer aldı.
Tatbikatlar, yalnızca yangınlarla sınırlı kalmadı. Program kapsamında araç ve konut yangınlarına müdahaleden, sel ve deprem gibi doğal afetlerde arama kurtarmaya, kimyasal ve endüstriyel yangınlardan trafik kazalarında sıkışan kişilerin kurtarılmasına kadar çok sayıda senaryo üzerinde eğitimler yapıldı.
Burdur Belediye başkanı Ali Orkun Ercengiz konuşmasında “Duygusal bir video görüntüsüyle başladık işe. O günleri anbean yaşamış, sürekli takip etmeye çalışmış ve itfaiyeci arkadaşlarımızın insan yaşamına dokunan, insan yaşamını değiştiren adeta insanı ipin ucundan alıp yaşama bağlayan o görüntüler aslında bugünlerde nasıl bir teşkilata sahip olmamız gerektiğinin göstergesidir.
Ben 2014 yılında göreve başladığımda kendi motoru yansa kendi motoruna müdahale edemeyecek durumda olan araçlarımız vardı. Şöyle bir şeyle başladık aslında işe; önce itfaiye ekipmanını güçlendirmemiz lazım. Mehmet Ali ne kadar güçlü olursa olsun, Ali ne kadar güçlü olursa olsun alet işlemezse elin övünme şansı yoktur. Bu nedenle iyi bir ekipman oluşturabilmek, araç filomuzu güçlendirebilmek ve bunlarında doğru ve etkin bir şekilde kullanabilmesini sağlamak bizler için çok önemliydi.Ebrar Sitesi olarak adlandırılan Kahramanmaraş’ın en felaket görüntülerinin yaşandığı ilk müdahale eden arkadaşlarımız onlar oldu.
Bir süre sonra toplumun psikolojisi bozuldu. Onların psikolojisi bozuldu. Onlar ayakta kalmaya çalıştı. Birçok şeyle mücadele ettiler. Yangınlar aslında başka felaketlerdi. Biz şunu gördük; önlem öncesinde alınmalıdır. Sonrasında zaten yapılması gereken yapılıyor. Herkes elinden geleni yapıyor ama zaten iş işten geçmiş olduğu için kurtulabilen kar oluyor. Orman yangınlarında böyle oldu, depremlerde böyle oldu. Şimdi geldiğimiz noktada aslında insan doğal olayları kendi eliyle afete çeviren bir varlık. İnsanoğlu olmasa doğal olayların hiçbiri afete dönüşmez. Ormanlar kendini yakar, ormanlar kendini söndürür. Sel felaket dediğimiz olay derenin, nehrin taşmasıdır. Su mutlaka yolunu bulur gider. Deprem bu dünyanın var olduğu günden beri oluyor olmaya da devam edecek. Çünkü yer kabuğu ısınır, soğur. Bir taraftan toprak ya da yer küre birbirini sıkıştırıyor.
Bunun önüne geçmemizin imkan ve ihtimali yok. Yerin 30 kilometre altında olan olaya insanoğlu müdahale edemez. İnsanoğlunun müdahale etmesi gereken yer şurası; dere yatağına ev yapmayacak, deprem bölgesine 18-20 katlı binalar yapmayacak, dağlar sağlamken gidip zemini gevşek olan yerlere kamu binası yapmayacak, hastane yapmayacak, okul yapmayacak. İnsanın kendi eliyle afete çevirdiği bu doğal olaylar hiç bitmeyecek. İnsanoğlu da bunlardan hiç ders almayacak. Biz bu anlamda da kendi ilimizi şehrimizi sağlam tutmaya çalışıyoruz. Neticede bir fay hattı üzerindeyiz. Bu fay hattı yüzyıllardır deprem üretmiş. Bunun kalıntıları ortada. Eğer bu deprem üretilmemiş olsaydı bugün Kibyra, Sagalassos, Kremna ayaktaydı. Bunların yıkılma nedeni sadece ve sadece deprem. Bu bölge depremi yaşadı ve yaşamaya da devam edecek.
Bizim üzerimize düşen şehrimizi ilimizin sınırları içerisindeki her alanı depreme dayanıklı konutlar üretmek. Umarım sizin için bu eğitimler faydalı olur. Hem hafızalarınızdaki bilgileri tekrarlamak, hem hatırlamak anlamında bu eğitimler umarım faydalı olur diye düşünüyorum.” ifadelerine yer verdi.














Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)