Kayseri

Çocuk doktoru yazdığı kitabı servis servis gezerek çocuklara okuyor

Kayseri Şehir Hastanesi Pediatri Ana Dal Asistanı Dr. Mustafa Orhan Duyar, yazdığı hikaye kitabını servis servis gezerek tedavi gören çocuklara okuyor. Moral bulan çocuklara kitabını imzalayarak hediye eden Uyar, "Çocukların mutluluk ifadelerini gördüğümde iyi ki kitabı yazmışım diyorum" dedi.

Çocuk doktoru yazdığı kitabı servis servis gezerek çocuklara okuyor

Kayseri Şehir Hastanesi Pediatri Ana Dal Asistanı Dr. Mustafa Orhan Duyar, yazdığı hikaye kitabını servis servis gezerek tedavi gören çocuklara okuyor. Moral bulan çocuklara kitabını imzalayarak hediye eden Uyar, "Çocukların mutluluk ifadelerini gördüğümde iyi ki kitabı yazmışım diyorum" dedi.
Kayseri Şehir Hastanesi Pediatri Ana Dal Asistanı Dr. Mustafa Orhan Duyar, çocukların gelişimine ve tedavi süresine katkıda bulunmak için kitap yazdı. Yapay zeka kullanılmadan çizimleri tamamen el ile çizilen, bir ceylan ile aslanın arasındaki tatlı yarışı konu alan "Ceylanın Yolu Nasıl Aslana Çıktı" adlı hikaye kitabını çıkaran Duyar, çalıştığı hastanede tedavi gören çocukları ziyaret ederek, hem durumlarını kontrol ediyor hem de çocuklara kitap okuyor.
Kitabın hikayesini anlayan Dr. Duyar, "Bu kitabımız 0-7 yaş grubuna hitap etmektedir. Tamamı çizer tarafından el ile çizilmiş bir kitap. Kesinlikle yapay zeka teknolojisi veya bilgisayar kullanmadık. Burada hem ceylan hem de aslan var. Kitabımızın ana karakteri bu ikisi. Haylaz bir ceylan aslanı kızdırıyor ve aralarında tatlı bir yarış oluyor. Burada hem aslanımızın hem de ceylanımızın duygusal ifadelerinin daha net yansıması, çocuklarımızın hayal dünyalarını daha güzel beslemesi, artırması için de çizer tarafından elle çizilmiş bir kitap. Kitabımız ailelerin çocuklarla güzel vakit geçirmesini, anne babayla çocuğun arasındaki iletişimi arttırarak, çocuklarımızın hayal dünyasını beslemesini ve çocuklarımızın kitap okuma alışkanlığını artırırken, aynı zamanda öğretici nitelikte bir kitap. Kitabım aslında atalarımızdan gelen masal anlatma geleneğini de bir nevi günümüze taşıyor. Kitabımızın ana teması olarak kızdığı şeylerden de çocuklarımıza faydalı sonuçlar elde edebileceği, bazen zorlandığı şeylerin aslında ona değer kattığı ve onu geliştirmesine yardımcı olduğu, bazen korktuğu şeylerin boşuna çıkabileceği ya da mesela bazen olmasını istemediği şeylerde veya kaybettiğinde kazanabileceğini aslında ifade ediyor. Gene aslanla ceylandan yola çıkarak aslında arkadaşça yaklaşırsa herkesin iyi bir dost olabileceğini de çocuklarımıza vurgulamış oluyor" ifadelerini kullandı.

"Çocuklara dokunmak geleceğe dokunmaktır"
"Çocuk" kelimesinin geçtiği her alanla ilgili olduğunu kaydeden Dr. Mustafa Orhan Duyar, "Kitabıı yazmakta beni teşvik eden durumu da çocuk hekimi olmamı teşvik eden durumlar olarak nitelendirebilirim. Çünkü çocuklara dokunmak aslında geleceğe dokunmak. Çünkü çocuklar bizim geleceğimiz ve geleceğe dokunmakta her zorluğa değer diye düşünüyorum. O yüzden bir çocuk hekimi olarak -bütün çocuk hekimlerinde aynı şekilde- çocuk kelimesi geçen her olayla, her alanla biz aslında ilgiliyiz. Sadece tıbbi yardım veya hastalıkları tedavi etmek yerine içerisinde çocuk geçen her alanı da titizlikle takip ediyoruz. İşte çocuk edebiyatı da bunlardan birisi. Çocuk edebiyatını incelediğimde genellikle yabancı yazarların çeviri kitaplarının kıtalar arası ülkemizde çokça satıldığını gördüm. Ben de bir Türk yazar ve Türk çocuk hekimi olarak bu alana bir katkı sunmak istedim" dedi.

"Çocukları telefon ve tabletten uzaklaştırın diyoruz ama çocuğu alternatif alana yöneltmek gerekiyor"
Ailelere de uyarılarda bulunan Dr. Duyar, "Çocuklarımızda çağın hastalığı olarak tablet ve telefon bağımlılığı oluşmasını görebiliriz. Bu telefon ve tablet bağımlılığına karşı da ailelere ’çocuklarınızı uzaklaştırın’ diyoruz ama çocuğu bir alternatif alana yöneltmek gerekiyor. Çünkü tek başına işte çocuğu kanepeye oturttuğumuzda ister istemez sıkılacak veya tablet, telefonda oynamak isteyecek. İşte bu resimli kitaplar tam da burada devreye giriyor. Hem anne babaların çocuklarla sohbet etmesine hem buradaki verilmek istenen mesajları çocuklara okurken anlatmasını istiyoruz. Sonrasında da çocuklarımızın resimlere bakarak anne babasına kitabı yeniden sanki okurcasına anlatmasını tavsiye ediyorum. Ailelerimizden çocuklarımızla bol bol sohbet etmelerini, çocuklarımızla vakit geçirmelerini istiyoruz. Çünkü çocuklarımızı aslında geliştiren şey, onların meraklı olmaları. Merak duygusu olmayan bir çocuk asla hiçbir şey öğrenemez ve kendisini geliştiremez. O yüzden dolayı her çocuk yapısı gereği, doğası gereği meraklıdır. Anne babalarımıza bu merak duygusunu asla kör etmemeleri gerektiğini söylüyoruz. Çocuklarımızın bolca sorduğu sorulardan sıkılmamalarını, sabırla cevap vermelerini tavsiye ediyoruz. Böylece çocuklarımız da merak duygusuyla beraber hem öğrenme alışkanlığı artmış olacak hem de çocuklarımız merakla beraber tüm dünyayı tanıma imkanı bulacak. İşte kitap bunun için birebir fırsat. Kitabı okurken beraber bunun üzerinde sohbet edip, çocuklarımızla merak ettiği şeyleri konuşmalarını, çocuğa verilmek istenen mesajı ayrıntılı bir şekilde açıklayıp, o sayfalardaki resimleri çocuklarına izah ederek, sayfaları tek tek çevirerek güzel bir vakit geçirmelerini de böylece sağlamış olma imkanı sunmuş oluyoruz" diye konuştu.

"Çocukların mutluluk ifadelerini gördüğümde iyi ki kitabı yazmışım diyorum"
Kitabı gören çocukların çok mutlu olduğunu kaydeden Duyar, "Çocuklara burada hediye ediyoruz. Çocuklar çok mutlu oluyor. Kitabı hediye ettiğimiz çocukların ve yoğun bakımdaki hemşire arkadaşlarımızın nöbetlerde çocuklarımıza kitabımı okuduğunu gördüm. Bu kitapları okudukları zaman bana fotoğrafını atıyorlar. Çocukların o gözlerinin ışıldamasını gördüğümde, çocukların o mutluluk ifadelerini gördüğümde, ’Doktor amcam bu kitabı yazmış teşekkür ederim’ dediğinde gerçekten bu kitabı iyi ki yazmışım diyorum. Ve kitabı amacına ulaşmış olarak nitelendirmiş oluyorum" şeklinde konuştu. İHA

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 2
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

İlgili Haberler

Burdur'da Sağlık Yatırımları Hız Kesmeden Devam Ediyor!
Bölgesel

Burdur'da Sağlık Yatırımları Hız Kesmeden Devam Ediyor!

AK Parti Burdur İl Başkanı Mustafa Özboyacı, ilçelerdeki sağlık yatırımlarında son gelişmeleri kamuoyuyla paylaştı. Altınyayla 112 istasyonunun kaba inşaatı tamamlanmak üzere, Çavdır ilçe entegre hastanesinin yer teslimi yapıldı.

Oğluna Böbreğini Verdi! Sağlığına Kavuşturdu
Sağlık

Oğluna Böbreğini Verdi! Sağlığına Kavuşturdu

Balıkesir’in Erdek ilçesinde yaşayan Naşit Saygı, hipertansiyona bağlı böbrek yetmezliğine yakalandı. Yaklaşık 2 ay önce Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Organ Nakil Merkezi'ne başvuran Saygı, 76 yaşındaki babası Raşit Saygı’dan nakledilen böbrekle sağlığına kavuştu.

Burdur'un sağlık taleplerini bakana ilettiler! İşte madde madde talepler
Bölgesel

Burdur'un sağlık taleplerini bakana ilettiler! İşte madde madde talepler

AK Parti Burdur İl Başkanı Mustafa Özboyacı ve Milletvekilleri, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı ziyaret ederek Burdur'un sağlık alanındaki eksiklikler ve ihtiyaçlar hakkında görüştü.

Talihsiz adam eski sağlığına kavuşmak istiyor
Bölgesel

Talihsiz adam eski sağlığına kavuşmak istiyor

Gaziantep’te yaşayan ve 2 yıldır tavuk karası adı verilen göz hastalığıyla mücadele eden Hasan Hüseyin Güneş, gözlerini kaybetme riski ile karşı karşıya. Hastalığı nedeniyle gündüz az gören, gece ise neredeyse hiç görmeyen Güneş, eski sağlığına kavuşmak istiyor.

Sağlık Müdüründen Hasta Yakınlarına Çiçek Sürprizi
Bölgesel

Sağlık Müdüründen Hasta Yakınlarına Çiçek Sürprizi

Düzce Sağlık Müdürü Yasin Yılmaz, hastanede tedavi olan, çocuklarına refakat eden annelere ve hemşirelere çiçek dağıttı.

 Bu beslenme hataları bahar yorgunluğunu artırıyor
Sağlık

Bu beslenme hataları bahar yorgunluğunu artırıyor

Yağmurlu, soğuk kış günlerinin ardından gelen daha güneşli, daha sıcak günler pek çok kişi için “yorgun, bitkin, neşesizlik” yakınmalarına yol açarken, diyetisyen Hande Selin Ok, “Bahar yorgunluğu” olarak adlandırılan bu duruma karşı “beslenme formülü” önerdi