Kış ayının gelmesi ve havaların soğumasıyla birlikte çocukların kış hastalıkları artmaya başladı. Medicana Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlarından Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, kış döneminde çocukları hastalıklardan korumak için önemli açıklamalarda bulundu.
Okullar, yurtlar, kreşler gibi toplu yaşam alanlarının bulaşıcı hastalıkların kolayca yayılma olasılığının yüksek olduğu yerler olduğuna dikkat çeken Medicana Ataköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Özellikle kış aylarında okulların açılması, kapalı ortamda uzun süre kalınması nedeniyle hastalıkların yayılması kolaylaşıyor. Ayrıca bazı viral ve bakteriyel enfeksiyonlar kış aylarında daha sık görülmektedir” diye konuştu.
Üst solunum yolu etkenleri olan nezle etkeni rinovirüs, krup etkeni parainfluenza, mevsimsel grip ve domuz gribi etkeni influenza, tonsillofarenjit etkeni beta mikrobu diye bilinen streptokok bakterisi, bu enfeksiyonların ardından sıklıkla görülen orta kulak enfeksiyonları, sinüzitler, özellikle 3 yaş altı çocuklarda görülen özellikle bebeklerde ciddi enfeksiyonlara yol açan RSV adını verdiğimiz bronşiolit etkeni, pnömoniye neden olan bakteriyel enfeksiyonların kış aylarında daha sık görüldüğünün altını çizen Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Bunun nedeni bu mikropların soğuk ve nemli havada daha uzun süre dayanması, üreme koşullarının kolaylaşması, öksürük, hapşırık, burun akıntısı yoluyla kapalı ve kalabalık ortamlarda kolayca yayılması, el yıkama gibi hijyen koşullarının sağlanmasının kreş ve okul çocuklarında daha zor olması kış aylarında bu hastalıkların daha sık görülmesine neden olmaktadır” dedi.
Okullarda grip hastalığının kişiler arası bulaşmasını azaltmak için kişisel hijyen kurallarına uyulmasının önemini vurgulayan Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Mevsimsel gripten korunmak için; risk grubunda bulunan kişilere mevsimsel grip aşısını yaptırması gerekiyor. Grip gibi solunum yolu ile bulaşan hastalıklardan korunmak için öğrencilerin bir arada bulunduğu derslik, kantin, yemekhane, spor alanları, okul servisleri gibi alanlarda hastalığın kişiden kişiye yayılımını en aza indirmek için tüm personel ve öğrenciler hijyen kuralları konusunda bilgilendirilmelidir. Okulda sınıflar, yemekhaneler, oyun alanları hava akımını sağlayacak şekilde sık sık havalandırılmalıdır” açıklamasında bulundu.
Kişisel hijyen için yapılması gerekenler
Mikroplar en çok kirli yüzey ve eşyalara temas yoluyla bulaştığından, eller sık sık yıkanmalı ve eller yıkanmadan göz, burun ve ağıza dokunulmaması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül şöyle devam etti: “Elleri yıkamak grip ve diğer bulaşıcı hastalıklardan koruyacak en önemli önlemlerdendir. Özellikle aksırık, hapşırık ya da öksürük sonrasında, ellerin su ve sabun ile iyice yıkanması önemlidir. Eller yıkandıktan sonra, tek kullanımlık kâğıt havlu ile kurulanmalıdır. Okul ve kreş gibi toplu yaşam alanlarında oyun parkı, oyuncaklar, çocuk karyolası, sandalye, yemek masası, pencere kenarı, kapı kolu gibi sık temas edilen yerler temizlenmelidir. Sık kullanılan ve canlı grip virüslerinin bulunabileceği kapı kolları, bilgisayar klavyesi, cep telefonu ya da kablolu telefon dezenfekte edilmelidir. Hasta kişilerle tokalaşma, sarılma ve öpüşmeden kaçınılmalıdır. Öksürüldüğünde ya da hapşırıldığında; ağız ve burun mendil ya da mendil bulunmadığı durumlarda kol ile kapatılmalıdır. El hijyeni sağlanmalıdır. Hastalık varlığında kişinin çevresindekiler ile teması sınırlandırılmalı ve evde istirahat etmesi konusunda çocukların aileleri bilgilendirilmelidir. İstirahat hem daha kısa sürede iyileşmeyi sağlar hem de hastalığın diğer çocuklara bulaşmasını engeller. Hastalık döneminde bol sıvı tüketmeye özen gösterilmeli, beslenmeye dikkat edilmeli, özellikle taze sebze ve meyve tüketilmelidir.”
Uyku düzenine dikkat etmek ve kapalı ortamlar yerine temiz havanın tercih edilmesinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül sözlerini şöyle tamamladı: “Gripten korunmanın en önemli yollarından biri grip aşısıdır. 6 ay üzerindeki herkes grip aşısı olabilir. Özellikle risk grubunda bulunan 65 yaş üzeri kişiler, okula yeni başlayan çocuklar, evde küçük kardeşi bulunan ve astım gibi kronik hastalığı olan tüm çocuklar, öğretmenler, çocuğa bakım verenler mutlaka aşılanmalıdır.”
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)