Antalya'da kendisinden sigara isteyen dört genç tarafından "yok" cevabı üzerine darp edilip çantası gasp edilen ve üç gün süren yaşam mücadelesini kaybeden paramedik Hamit Aras'ın ölümüyle ilgili dava başladı. Duruşmada 18 yaş üstü sanık Savaş İnceoğulları ilk kez hâkim karşısına çıktı. Müşteki sıfatıyla katılan anne Şükriye Tavşan, duruşmaya oğlunun paramedik formasıyla çekilmiş fotoğrafıyla geldi ve gözyaşları içinde, "Benim çocuğumu nasıl yaşatmadılarsa onlar da yaşamasın. Bir evladım vardı, varım yoğum oydu. Ben oğlumu kara toprağa koydum, adalet istiyorum" dedi.
Olay, 3 Mart 2025 tarihinde gece saatlerinde Muratpaşa ilçesi Yüksekalan Mahallesi Ali Çetinkaya Caddesi'nde meydana geldi. Muratpaşa 5 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'nda görev yapan 30 yaşındaki paramedik Hamit Aras, Ramazan'ın ilk günü bir arkadaşıyla sahur yaptıktan sonra, arkadaşının "kal" ısrarını geri çevirerek evine gitmek üzere yola çıktı. Ticari taksiyle Doğu Garajı bölgesine gelen Aras, evine yaklaşık 150 metre kala araçtan indi. Bu sırada yaşları 17 ile 20 arasında değişen dört genç yanına gelerek kendisinden sigara istedi. Aras, sigara kullanmadığını söyleyip yoluna devam etti. Ancak gençler arkasından gelerek Aras'ı darp etti. Kafasına aldığı darbeyle yere yığılan Aras, kaldırıma çarpmasıyla ağır yaralandı. Şüpheliler, yerde hareketsiz yatan Hamit Aras'ın çantasını alarak olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine gelen 112 Acil Sağlık ekibi, yerde yatan kişinin meslektaşları Hamit Aras olduğunu görünce müdahaleye başladı. Kalbi duran genç paramedik, olay yerinde yeniden hayata döndürüldü. Aras, önce yakınlardaki özel bir hastaneye, ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Yoğun bakımda tedavi altına alınan Aras, üç günlük yaşam mücadelesini kaybetti.
Şüpheliler kısa sürede yakalandı
Güvenlik kameralarını inceleyen polis ekipleri, olaydan kısa süre sonra şüpheliler İsmail S. (16), Gökhan A. (17), Savaş İ. (20) ve Muhammet Emir K.'yı (17) yakaladı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden, Aras'a vurduğunu kabul eden Muhammet Emir K. ile Savaş İ. tutuklanarak cezaevine gönderildi. İsmail S. ve Gökhan A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerin ifadelerinde, Aras'ı darp ederek çantasını aldıklarını, içindeki eşyaları aldıktan sonra birkaç sokak ileride çantayı yaktıklarını söyledikleri öğrenildi.
"Ben vurmadım, çantayı yaktım çünkü parmak izim vardı"
Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, 18 yaş üstü sanık Savaş İnceoğulları savunmasında suçlamaları kabul etmeyerek, şöyle konuştu:
"Kimseyi öldürmedim, hiçbir temasta bulunmadım. Vuran arkadaşım Muhammet Emir K.'dır. Olay günü uyuşturucu madde kullanmıştık. Muhammet, Hamit'in çantasını alıp kaçtı, ben de telefonu aldım. Gökhan'a verip telefonu geri gönderdim. Emir, çantanın içindekileri döktü, içinde kişisel bakım eşyaları vardı, ben de çantaya dokundum, parmak izim olduğu için çantayı yaktım. Maktülle ‘Senin kafan da güzel, benim kafamda güzel' diye aramızda konuştuk."
"Ben oğlumu kara toprağa koydum"
Duruşmaya katılan anne Şükriye Tavşan, oğlunun paramedik formasıyla çekilmiş fotoğrafını elinde tuttu. Tavşan, "Kamerada çocuğuma iki üç kişinin vurduğunu gördük. Benim çocuğumu nasıl yaşatmadılarsa bunlar da yaşamasın. Bir evladım vardı, varım yoğum oydu. Herkes benim oğlumun terbiyeli olduğunu biliyor, ben onu kucağımda büyüttüm, böyle yerlere ilk kez geliyorum, Allah kimseye böyle yerler göstermesin. Bana kim bakacak, benim oğlum dışında bana kimse bakamaz, benim oğlum dağımdı. Benim çocuğumu kara toprağa koydular, kara toprağa gidince oğlum ben Antalya'ya gideceğim gelecek misin diyorum. Ben öldürsünler diye mi bu çocuğu dünyaya getirdim. Sonuna kadar davacıyım" dedi.
"Kasten öldürme ve yağma suçu iştirak halinde işlenmiştir"
Maktulün avukatı Kerem Polat, şüphelilerin eyleminin birlikte gerçekleştirildiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kasten öldürme ve yağma suçu işlenmiştir. Görüntüler maktulün saldırıya açık hâle getirildiğini, delil yok etmek için çantanın yakıldığını iştirak halinde işlendiğini açıkça ortaya koyuyor."
"Sağlık görevlisi bağırıp ağlamaya başladı"
Olay gecesi Hamit Aras'ı yerde bulan tanık Hakan G., duruşmada şunları anlattı:
"Kaleiçi'nden çıkıyordum. İki genç, ‘yaralı biri yatıyor, ambulansı arar mısın?' dedi. Hamit yerde uzanıyordu. Ambulansı aradım. Sağlık ekipleri gelince içlerinden biri bağırıp ağlamaya başladı, ablası sandım. Ambulans çok kısa sürede geldi ve müdahale etti."
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Savaş İnceoğulları'nın tutukluluk hâlinin devamına, çocuk ağır ceza mahkemesinde yargılanan biri tutuklu üç sanığın dosyasının da birleştirilmesine karar verdi. Duruşma, 23 Ocak tarihine ertelendi.
"En üst sınırdan ceza alacaklarına inanıyoruz"
Duruşma sonrası açıklama yapan avukat Kerem Polat, aileyle birlikte süreci takip ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
"Sanığın sorgusu yapıldı, deliller ortaya konuldu. Tutukluluk halinin devamına karar verilmesi bizim için önemli. Diğer sanıklarla birlikte bu sanığın da kasten öldürme ve yağma suçlarından en üst sınırdan ceza alacağı kanaatindeyiz. Çocuk mahkemesindeki dosyanın da birleşmesini bekliyoruz."
"Oğlumun masası, duvarları fotoğraflarıyla dolu her gün ağlıyorum"
Anne Şükriye Tavşan ise eşinin ölümünden iki ay sonra tek evladını da kaybettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Benim çocuğum tek çocuk. Babası ondan iki ay önce vefat etti, arkasından oğlum vefat etti. Bu pisliklerin kurbanı oldu. Çocuğum çok terbiyeli, çok efendiydi. Arkadaşları 12 yıldır Antalya'da çalışıyor, hiç kimse ondan şikâyetçi olmadı. Şimdi bütün arkadaşları toplandı, hepimiz gözyaşı döktük oğlum için. Sonuna kadar davacıyım. Hepimiz arkadaşlarıyla birlikte arkasındayız oğlumun. Ben oğlumu unutamam. Masamın üstü, duvarlarım onun fotoğraflarıyla dolu. Gözyaşı döküyorum, her gün ağlıyorum. Öleli 9 ay oldu. Hısım akrabaya, gezmelere gitmeyen bir anneyim ben, acılı bir anneyim. Benim çocuğumun davası sonuna kadar sürsün. Adalet istiyorum."




Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)