Sabri Ülker Vakfı, yaz sıcaklarının hipertansiyon hastalarında sıvı-tuz dengesini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekerek, bu dönemde günlük sodyum alımının Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği düzeylerde (günde <5 gram tuz) sınırlandırılması, yeterli su tüketilmesi ve güneşten korunmanın önemine dikkat çekiyor.
Yüksek tansiyon, belirti vermeden ilerleyerek kalp, beyin ve böbrek gibi hayati organlara zarar verebiliyor.
Tansiyon düşüklüğünün nedenleri: “Vücudun uzun süre susuz kalması, hareketsiz kalmak, uzun süre yatalak pozisyonda olmak.
Diyabet ve hipertansiyonun kronik böbrek yetmezliğinin en önemli sebepleri olduğunu belirten Nefroloji Anabilim Dalı Pratisyen Hekimi Dr. Rana Ömürova, tuz tüketimi arttıkça hipertansiyon riskinin de arttığına işaret etti.
"İlaç sayısını düşürüyor, bazen hipertansiyonu tamamen ortadan kaldırıyor"
Gölyaka Toplum Sağlığı merkezinde ki görevliler kent merkezinde stant açtılar vatandaşların kan şekeri, tansiyon ve vücut analiz ölçümleri yaptı.
Tansiyonun çok önemli bir konu olduğunu belirten kardiyoloji uzmanı Musa Bulut, ’’Kalp krizine, böbrek yetmezliğine ve beyin kanamasına neden olabilir. Tansiyonu tedavi ederken kişiye göre, yaşa göre tedavi edilmelidir. Ne yazık ki kalp krizinde olduğu gibi tansiyon hastalığında da yaş düşmeye başladı’’
Uzman isim, stres faktörü yüksek olan mesleklerdeki kişilerin yüksek tansiyon riskinin yüksek olduğunu belirtti.
Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, fazla kilo, stres ve zararlı yaşam alışkanlıkları derken son yıllarda hipertansiyon hastalarının sayısı hızla artıyor. İşte detaylar...
Hipertansiyonun kalp ve damar hastalıkları açısından en önemli ana risk faktörlerinden biri olup, Türkiye'de her 3 yetişkinden 1'i hipertansiyon hastasıdır.
Türkiye’de yaklaşık 15 milyon hipertansiyon hastası bulunuyor. Ancak bu hastaların yalnızca %5-6’sı etkin bir tedavi alabiliyor.