Dokuz Eylül Üniversitesi çatısı altında öğrenim gören 40 ülkeden üniversite öğrencisi, akademik ve idari personelle birlikte, İsrail’in Filistin’de uyguladığı katliamlara dur demek için buluştu. Uzmanlık eğitimi almak için DEÜ’yü tercih eden Gazzeli doktorun gerçekleştirdiği basın açıklamasına Rektör Hotar da katıldı.
İsrail’in Filistin’e yönelik ve özellikle sivilleri hedef aldığı saldırılar 7 Ekim’den bu yana sürerken, Türkiye’nin de birçok yerinden saldırılarla ilgili protesto eylemleri gerçekleştiriliyor. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) öğrenim gören 40 ülkeden üniversite öğrencisi, akademik ve idari personel ile birlikte saldırıları protesto etmek amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. 9 Eylül Üniversitesi Rektörlüğü önünde bir araya gelen öğrenciler ve personel, Filistin halkıyla dayanışma çağrısı yapılarak Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekti. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın da yer aldığı basın açıklamasını 1,5 sene önce Gazze’den İzmir’e uzmanlık eğitimi almak için gelen Filistinli doktor Reham Abushar okudu.
İsrail’in Gazze’deki bombardıman ve saldırılarından bahseden Abusher, "İsrail’in 7 Ekim’de Gazze şehrimize başlattığı kuşatma ve bombardıman tüm şiddetiyle sürerken, bu alçak saldırılarda hayatını kaybeden Filistinli soydaşlarımızın sayısı neredeyse 11 bine yaklaştı. Üstelik bu sayının yarısı çocuklardan, büyük bir çoğunluğu ise kadınlardan oluşuyor. Her gün yüzlerce Filistinli ölürken, çok daha fazlası yaralanırken ve aileler yok olurken, dünya kamuoyu yaşananları görmezden gelmeye, üç maymunu oynamaya devam ediyor. Haklıyla haksız, mazlumla zalim, maktulle katil bu kadar barizken; bugün birçok ülke, İsrail’in işlediği cinayetleri, insanlık suçunu durdurmak yerine; katilleri cesaretlendirici açıklamalarda bulunuyor. Yıllardır kuşatmanın sürdüğü Gazze, temel insan haklarına ve insan onuruna aykırı şartlar altında yaşamaya mahkum ediliyor. Elbette yapılanlar bunlarla da bitmiyor. Gazze halkı, bundan sonra yaşanacaklar konusunda çok daha endişeli. Hayatta kalan her bir Filistinli annesiz, babasız, evlatsız, evsiz ve vatansız kalmanın dayanılmaz acısını yaşıyor. İsrail bugün sadece Filistin adını ve halkını haritadan silmeye çalışmıyor; kadim bir tarihin ve evrensel insan haklarının da kökünü kazıyor. İsrail yönetimine ve baskısına 75 yıl boyunca katlanan Filistin halkı, medeni dünyanın dışında görülüyor" dedi.
İsrail saldırılarında 40’tan fazla akrabasını kaybettiğini de vurgulayan Reham Abushar, "Bugün, Gazze’de milyonlarca insanın acımasız bombardıman ve ablukadan muzdarip olduğu gerçekliğine şahit olurken, dünyanın büyük güçleri bariz bir şekilde terör uygulayan bir devleti desteklemeye devam ediyor, uluslararası örgütleri kendi çıkarları için hareket ettiriyor. Gazze’de şu an su yok yiyecek yok elektrik yok ve ilaç yok! Şahsen kendi akrabalarımdan 40’tan fazla kişiyi kaybettim. Bunların 35’i kadın ve çocuktu. Hepsi de evlerinde oturan masum sivillerdi. Gazze’de onlarca doktor arkadaşım, yaralılara hizmet ederken öldürüldü. Sormak isterim, bu insanların suçları neydi? Dünyada gerçek adaletin hâkim olması için eşitlik ilkesine ve evrensel haklara saygıyı yeniden kurmalıyız. Bu, mevcut uluslararası hukuk yapısının doğasında var olan ön yargıları kabul etmeyi ve daha adil bir dünya düzeni için çalışmayı gerektiriyor. Ne diyordu Türkiye Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan: “Dünya beşten büyüktür.” Her bireyin hak ve değerinin kutsal sayıldığı bir dünyaya ulaşmanın mümkün olduğunu söylemek istiyoruz. Uluslararası hukukun, güçlülerin zayıflara karşı kullandığı bir araç değil; küresel adaletin gerçek bir yansıması haline gelmesini sağlamak için hep birlikte bir iradeye ihtiyacımızın olduğunun altını çiziyoruz" açıklamasında bulundu.
Basın açıklamasının ardından konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise, "Biz de artık bir terör devleti haline gelmiş olan İsrail’i en şiddetli şekliyle kınıyoruz. Sivil katliamların durdurmasını en hızlı şekilde talep ediyoruz. Uyuyan dünyayı uyanmaya davet ediyoruz. Ve Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha burada ifade etmek istiyoruz. Filistin’e özgürlük İsrail’in yaptığı katliamlara da dur demek istiyoruz" sözlerine yer verdi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)