İstanbul’da meydana gelen son depremler sonrası gözler yeniden uzmanlara çevrildi. Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, büyük İstanbul depreminin şiddetiyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Silivri çevresinde meydana gelen sarsıntı, kamuoyunda “büyük İstanbul depremi” endişesini yeniden gündeme taşıdı. Vatandaşlar, olası bir büyük depremin ne zaman ve hangi şiddette gerçekleşeceğini merak ediyor.
Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yaptığı açıklamada, beklenen depremin maksimum 6.5 büyüklüğünü aşmayacağını belirtti. Üşümezsoy, bu tespiti yalnızca bugüne ait değil, 2019 yılında da yapmıştı.
Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmara’daki kuzey fay hattına ilişkin yapılan analizlerin büyük kısmının hatalı olduğunu savundu. “İstanbul’daki deprem senaryoları, 17 Ağustos 1999’da kırılan fayın bir uzantısı üzerinden şekillendiriliyor. Oysa Adalar ile Çekmece arasındaki fay segmenti çok daha farklı karakterde” dedi.
“Bu fay normal bir fay hattı. 1766 yılında zaten kırıldı. Burada yeni bir stres birikimi olduğunu söylemek bilimsel temelden yoksun bir yaklaşımdır.”
Üşümezsoy, Japon bilim insanlarının son çalışmasına da atıfta bulundu. Yapılan ölçümlere göre Tekirdağ ve Silivri çukurlarında stres birikiminin yarısı sürekli olarak aktarıldığı için ciddi bir deprem tehlikesi taşımıyor.
“Kumburgaz çukurunda bir riskten söz edebiliriz ama orası da 6.5’ten büyük bir deprem üretmeyecek. Marmara Denizi genelinde 7 ve üzeri büyüklüğünde bir deprem beklentisi, mevcut verilerle uyuşmuyor.”
Üşümezsoy’a göre Kumburgaz açıklarında bulunan fay hattı potansiyel olarak 6.5 büyüklüğünde bir deprem üretme kapasitesine sahip. Ancak bu bölgedeki zemin yapısının gevşekliği ve heyelan riski nedeniyle ekstra önlem alınmalı.
“O bölge, heyelanların sık yaşandığı bir alan. Gevşek zemin yapısı, olası bir sarsıntıyı daha yıkıcı hale getirebilir. Bu nedenle bu fay özelinde daha dikkatli olunmalı.”
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)