İzmir'de, Tarihi Kemeraltı Çarşısı’ndaki altyapı çalışmalarında asırlık su borularına rastlandı. Üzerlerinde 19. yüzyılın sonlarında İzmir’in su şebekesini işletme imtiyazını alan Belçika firmasının ismi yazılı demir döküm borular koruma altına alındı.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kemeraltı'nda yürüttüğü alt yapı çalışmalarından çıkan borular, tarihi çarşıdaki altyapının geçmişine ait ipuçlarını barındırıyor. Kentsel + 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olan Kemeraltı’ndaki kazıların her anını, İzmir Müze Müdürlüğü ve Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanlığına bağlı uzman arkeologlar takip ediyor. Altyapı ve üstyapı çalışmalarının beraber ilerlediği Kemeraltı'nda; atık su, yağmur suyu ve içme suyu hatları ile aydınlatma ve gerilim hatlarının yenilenmesi sırasında yapılan kazılarda asırlık içme suyu borularına rastlandı.
Parçaları bulunan demir boruların, 1895 yılında Osmanlı Devletinden şehre su isale etmek için imtiyaz alan Belçikalı yatırımcıların kurduğu “Compagnie Ottomane des Eaux de Smyrne” (İzmir Suları Osmanlı Şirketi) tarafından döşendiği öğrenildi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Akın Ersoy, Kemeraltı çalışmalarında bazı sokaklarda rastlanılan döküm demir borularla ilgili, “1895 yılında imtiyaz alan Compagnie Ottomane des Eaux de Smyrne (İzmir Suları Osmanlı Şirketi) adıyla kurulan ve merkezi Belçika’nın Liége kentinde olan şirket tarafından bu borular döşendi. Şirket, 1944 yılında belediye tarafından satın alındı. Kanal kazılarında ele geçen boruların üzerinde kabartma olarak 20’lik boru oldukları ve Liege’deki firmanın ismi yer almaktadır. Kazılar sırasında ayrıca 20. yüzyılın ikinci yarısı ve 21. yüzyılın başında Kemeraltı sokaklarında tekrar tekrar yapılan alt yapı çalışmaları ile tahrip olduğundan; ancak yer yer izlerine rastlanan yaklaşık 1.5 metre yüksekliğinde ve 1 metre genişliğindeki tuğla tonozlu kanalizasyon sistemi tespit edilmiş olup bu sistem 1930’lu yıllarda yine yabancı kökenli Huizler firması tarafından o yıllarda da sorun olduğu kayıtlara ve gazetelere yansıyan Kemeraltı’ndaki su baskınlarını gidermek için yapılmıştı. 1970li yıllara kadar kısmi onarımlarla çalışan sistemin daha sonra hem doğal nedenlerle tıkanarak hem de süregiden altyapı müdahaleleri nedeniyle hızla körelmiş olduğu anlaşılmaktadır” dedi.
DEÜ Öğretim Üyesi Tarihçi Dr. Erkan Serçe ise Belçikalı firmaya imtiyaz verildikten sonra şirketin iki şekilde çalıştığını ifade ederek, “Firma içme suyu hizmetini doğrudan doğruya abonelere götürdü hem de yapılan anlaşmalarda belli bölgelerde genel çeşmeler koyarak bölgeye su verdi. İlk etapta su şirketinin döşeme faaliyeti içme için sınırlıydı. Şirket İzmir Belediyesine geçtikten sonra genel olarak bütün her yere hizmetini genişletti. 1905 yılına ait APİKAM’da yer alan harita var. Hangi çeşmelere su verildiği gösteriliyor. 49 yıl boyunca su dağıtım imtiyazını elinde tutan şirket, 1944 yılında satın alınarak, su dağıtımı İzmir Belediyesinin denetimine girdi. ESHOT kurulunca su şirketi de ESHOT şirketine geçti. Buradan anladığımız 80 yıldır belediyenin devraldığı şirketin döşediği bazı borularda değişim yapılmamış” diye konuştu.
Yapılan çalışmalar sırasında üzerinde Osmanlıca yazılar döküm kapaklara da ulaşıldı. Prof. Dr. Ersoy, “Ülkemizde ikinci düzenli şehir içi telefon şebekesi İzmir'de kurulmuştur. Hükümetle, İzmir Belediyesi arasında 1923 yılında yapılan anlaşma uyarınca; İzmir şehriye; Karşıyaka, Bornova, Buca ve Balçova bölgelerinde 300'lük birer otomatik sistem santral tesisleri yapılması kararlaştırılmıştır. İzmir'de telefon sorunlarını çözmek üzere İzmir Belediyesinin başvurusu üzerine, 1924 yılında hükümet tarafından İzmir Belediyesine telefon işletme ayrıcalığı verilmiştir. Bu ayrıcalık 30 yıl süreli olacak, telefon şebekesi tamamen merkezi batarya sistemi (manuel santral) ile çalışacak ve İzmir, Karşıyaka, Birunabad (Bornova), Kızılçullu'yu (Şirinyer) kapsamı içine alacaktır. Belediye bu ayrıcalığı alınca İzmir'de bir manyetolu telefon şebekesi kurdurmuş, tesis 1925 yılında 200 abone ile işletmeye açılmıştır. 1927 yılında faaliyete başlayan İzmir ve Civarı Telefon Türk Anonim Şirketi, 1938 yılında; yani kuruluşundan 11 yıl sonra hükümetçe çıkarılan bir kanun ile PTT'ye devredilmiştir. Kanal kazılarında bulunan döküm demir kapaklar telefon hatlarının geçtiği sokaklarda kullanılan zemin kutularının kapaklarıdır. Kapakların üzerinde Osmanlı Türkçesi ile İzmir ve Civarı Telefon Türk Anonim Şirketi yazmaktadır” ifadelerini kullandı.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)