Çocukların, doğrudan şiddete uğramadıkları halde şehit olmaları da, uyku bozuklukları, gelişimsel bozukluklar, saldırganlık ve kaygılı bir yapıya zemin oluşturuyor.
Kadına yönelik şiddetin en sık yaşanan insan hakları ihlali olduğunu vurgulayan Klinik Psikolog Aleyna Damla Özcan, “Kadına yönelik şiddetin failleri, yaşadığımız sosyal çevrede, iş hayatımızda veya her gün geçtiğimiz yollarda yani kısaca, hayatımızın bir tarafında varlığını sürdürüyor. Tam da bu nedenle, şiddet sadece şiddete maruz kalan kadınları değil; beraberinde çocuklarını, ailelerini ve içerisinde var olduğu toplumu da aynı çark içerisine almış oluyor” dedi.
Şiddete tanık olmanın çocuklar için hem kısa hem uzun vadede sıkıntılı sonuçlar doğurabileceğini vurgulayan Özcan, “Kadına yönelik şiddet, her zaman ve her şartta çocuğa yönelik şiddetin de ta kendisidir. Çocuklar doğrudan şiddete uğramadıkları halde şiddete tanık olmak da çocuklarda; uyku bozuklukları, gelişimsel bozukluklar, saldırganlık ve kaygılı bir yapıya zemin oluşturuyor. Bunun yanında şiddeti ve şiddetin sonuçlarını gözlemleyen bazı çocuklar, çatışmaları çözmenin yolunu şiddet olarak kodlayabiliyor. Bu durum ve kodlama hem toplumda şiddet çarkının devamını hem de şiddete maruz kalan kadınlar ile beraber çocuklarına bilinçaltında ‘nesiller arası travma’ olarak aktarılıyor” dedi. Özcan, “Şiddetin türü her ne olursa olsun; korku, kafa karışıklığı, öfke, uyuşma ve daha birçok duygu karmaşası sürece eşlik eder. Hatta kadınların bazıları, şiddete uğradığı için suçluluk ve utanç duygularını hissedebilir. Sosyal izolasyon, keyif alınan şeylere yönelik ilgi kaybı, düşük benlik algısı ise kadına yönelik şiddet sonucunda sıklıkla karşımıza çıkan semptomlar arasında yer alıyor. Travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, kaygı bozuklukları ile alkol ve madde kullanım bozukluğu, şiddetin ardından kadınların yaşantısına dahil olabilen diğer ruhsal bozukluklardır. Korkutucu ve şok edici bir olayın ardından; travma sonrası stres bozukluğunda kişi kolayca irkilebilir, ani öfke patlamaları yaşayabilir ve uyumakta güçlük çekebilir. Hatta zaman zaman kişilerin, olay ile ilişkili ya da olaydan bağımsız bazı sahneleri hatırlamakta güçlük çektiğine de rastlayabiliriz” dedi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)