Mersin’de canlı olarak karaya vuran ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan nesli tükenme tehlikesi altındaki kısa yüzgeçli mako köpek balığı, incelenmek üzere Deniz Müzesine götürüldü. Ağzında olta çengeli bulunan köpeği balığı, ekiplerin saatlerce süren mücadelesine rağmen denize döndürülemedi.
Edinilen bilgiye göre, gece saatlerinde merkez Yenişehir ilçesi Tece Mahallesi sahiline canlı köpek balığı vurdu. Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığı ekipleri ve Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, köpek balığını yeniden denizle buluşturmak için yoğun caba harcadı. İki kez dönüşe iterek döndürülen balık, yeniden kıyıya vururken, bir süre sonra hayatını kaybetti. Nesli tükenme tehlikesi altında bulunan köpek balığı, incelenmek üzere Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesine götürüldü.
Balıkla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, gece geç saatlerde Sahil Güvenlik Komutanlığından kendilerine bilgi geldiğini söyledi. Sahilde kısa yüzgeçli mako köpek balığını gördüklerini kaydeden Ayas, "Biz gittiğimizde halen canlıydı. 2 kez denize tekrar ittik ama hayvan tekrardan kıyıya vurdu. Ağzında balık oltasının büyük bir çengeli vardı. O çengeli de çıkardık ve yeniden balığı suya göndermeye çalıştık ama kıyıya yeniden vurdu. Bu köpek balığı çok yoğun bir şekilde oltada çırpınarak bitkin düştüğünü düşünüyoruz. Balıkta ilk incelemelerimizi yaptık. Herhangi bir darp izi veya herhangi bir lokal zedelenme yoktu ama 2 metre 60 santim boyunda, genç bir dişi olduğunu tespit ettik. Bu köpek balıkları Akdeniz’de yer alan köpek balıklarının en üstünde bulunan türü. Büyük balıklarla beslenir. Hatta küçük memelilerle de beslenebilen bir tür" dedi.
Bu köpek balığı türünün deniz ekosisteminde çok önemli rolleri olduğunu vurgulayan Ayas, "En önemli rolü de regülasyon görevidir. Yani altındaki popülasyonları denge altında tutarlar. Nesli kritik düzeyde tükenme noktasına gelmiş, sadece sıcak ve tropik denizlerde hayatını sürdüren bir tür. Aslında birçok denizde karşımıza çıksa da popülasyonları yüzde 90 oranında daraldığı için nesli kritik seviyede tükenme noktasına gelmiştir. Bu çok üzücü bir durum. Çünkü genç bir dişi bireyin daha olgunluğun ilk aşamasında olan bir balığın ölü olarak kıyıya vurması çok acı. Bunlar yaklaşık 32 yıl yaşıyorlar. Bir doğumda da 8 ile 12 yavru doğurabiliyorlar. Bu düşünüldüğünde bu birey gelecek için çok önemliydi. Bu türlerin popülasyonlarını geri döndürme şansları çok zayıf. Çok az noktada çok az bir birey doğum yapabiliyor. Buradaki temel risklerinden biri balıkçılık. Balıkçılıkla aslında bu türler yakalanıyor. Burada en büyük sıkıntı avlanmada kullanılan malzemelerin seçiciliğinin olmaması. Yani atılan oltalara veya ağlara lüfer, uskumrunun yanı sıra böyle nesli tükenme tehlikesi altındaki balıklarda takılabiliyor. Kısa yüzgeçli mako köpek balıkları çok böyle sahile yakın yerlere gelmezler. Ancak özellikle Mersin körfezinde biz biliyoruz ki en az 7-8 tane büyük balık türünden var. Bunlar Mersin körfezini üreme ve yavru bakım alanı olarak kullanıyorlar. Çok kritik bir nokta" diye konuştu.
Eline olta alan herkesin denize çıkmaması gerektiğinin altını çizen Ayas, "Çünkü bu türlerin neslini bizler tüketiyoruz. Böyle bir bireyin ağda yakalanma olasılığı zayıfken yemli oltalar da yakalanma oranı çok yüksek. Akdeniz’in en hızlı türü. Gerçekten deniz ekosistemi için hayati fonksiyonel rolleri var. Eğer köpek balıkları olmazsa bundan deniz kuşları, diğer deniz memelileri ile birçok hayvan etkilenebilir. Birçok rolü olan ve git gide nesli tükenen bu türler aslında gelecekte çok kırılgan bir deniz ekosistemine sahip olmamızı sağlar. Bu anlamıyla da bu türlerin etkin korunması gerekir. Etkin korunması aslında bu türlerin özellikle kritik habitatlarının tamamen balıkçılığa kapatılmasıyla da mümkün. Bununla ilgile de hem Türkiye’de hem de dünya çapında çalışmalar yapılıyor. Bu türlerin yoğun olarak görüldüğü noktaların bir an önce koruma altına alınması gerekir. Bu türleri gelecekte sadece müzelerde değil denizlerde görebilme şansını sağlayabiliriz" ifadelerini kullandı.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)