
Yeni bir sayfa açmak, çoğu kişi için haftanın ilk günü olan pazartesiye yüklenmiş bir anlam taşıyor. "Pazartesi diyete başlıyorum" cümlesiyle birlikte içsel bir geri sayım başlarken, öncesinde yapılan kaçamaklar bu süreci baltalıyor.
“Diyete pazartesi başlayacağım” dediğimizde, kendimize görünmez bir geri sayım başlatıyoruz. Çoğu zaman canımız istemese de ‘son kez’ diyerek kontrolsüz olarak her şeyi yiyoruz; tatlısı, simidi, pizzası derken sınırlar zorlanıyor. Pazartesi günü gelen ani kısıtlamalar da hem bedenimizi hem zihnimizi şaşırtıyor. Üstüne diğer gündelik stresler de eklenince yiyeceklerin yasaklanması küçük bir şok etkisi yaratıyor. Bu yüzden pazartesi başlayan diyetlerin çoğu, daha haftanın ortasına gelmeden motivasyonunu kaybediyor.
Bir haftada 3 kilo vermek, tüm tatlıları bir anda hayatından çıkarmak ya da hiç hareket etmeyen birisi için her gün 10.000 adım atmak gibi hedefler gerçekçi değil. Başta heyecan verici görünse de sürdürülebilir olmadıkları için kısa sürede motivasyonu söndürüyorlar. Bu süreçte önemli olan motivasyon değil disiplin. Küçük, ulaşılabilir hedeflerle ilerlemek, uzun vadede hem bedenimizi hem zihnimizi destekler.
Diyette ufak bir kaçamak yaptığımızda hemen “Zaten bozuldu’’ diye düşünüyoruz ve bunun sonucunda strese girip bırakıyoruz çoğu zaman. Oysa bir sınavda tek bir soruyu yanlış yapmak tüm sınavı başarısız yapmaz. Diyette de bir öğün kaçamak, bütün çabayı silmez.
Diyet listen hazır ama buzdolabında malzeme yok, ara öğün saatinde ne yiyeceğini bilmiyorsun. Plansızlık diyetin en büyük düşmanı. Önceden alışveriş listesi oluşturmak ekonomik açıdan iyi olduğu gibi aynı zamanda sen gün içinde ne yiyeceğini bildiğin için, seni açlıktan ve ani, sağlıksız tercihlerden kurtarır.
Pazartesi diyete başlayan çoğumuz aslında bedenimizi değil, duygularımızı kontrol etmeye çalışıyoruz. Can sıkıntısı, stres, yalnızlık için yemek yiyorsan, önce duygu yönetimini öğrenmen gerekir. Çünkü bazen aslında aç değilizdir, duygularımızı doyurmaya çalışırız.
* Diyette takvim değil, niyet önemlidir.
* Küçük ama gerçekçi hedefler koy. Diyet yapıyorum diye değil sağlıklı besleniyorum diye düşün. Önceliğimiz sağlığımız olduğunda vücudumuz en iyi haline bürünür.
* Mükemmel değil, sürdürülebilir planlar yap.
* Kendine karşı daha anlayışlı ol. Tek bir kaçamak tüm emeği silmez.
* Hazırlıklı ol; alışveriş listen, tariflerin ve hedeflerin her zaman elinin altında olsun.
Unutma, önemli olan pazartesi başlayıp çarşambayı görmek değil; ne zaman başlarsan başla, istikrarla devam edebilmek.
2025
Diyetisyen Gülsüm Begüm Deryal'in 'Yaz mevsiminde gerçek detoks! Beden ve düşünceleri arındırmak' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Diyetisyen Gülsüm Begüm Deryal'in 'Diyete Başlamak İçin En Kötü Gün: Pazartesi' adlı köşe yazısı... Devamı
Burdur Bucak’ta hizmet veren Diyetisyen Hasan Şen, yeni nesil Temassız Liposuction ve Vakumlu Koşu Bandı (Vacumagic) sistemlerini ofisine dahil ederek bölgesel incelmede fark yaratıyor. Kilo verme sürecinde teknolojiyle desteklenen hızlı, etkili ve ağrısız yöntemler artık Bucaklılarla buluşuyor.
Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Dyt. Berna Ertuğ, "19-25 Eylül Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası" kapsamında şekerin vücuttaki gizli etkilerine dikkat çekerek, "Şekerin verdiği keyif geçici, zararları ise kalıcıdır" uyarısında bulundu.
Konyaaltı Belediyesi, ücretsiz psikolojik danışmanlık ve diyetisyen hizmetleriyle vatandaşların yanında oluyor.
Diyetisyen Yaşar Çetiner ve Burak Çetiner, Sağlık Bakanlığı onaylı resmi ruhsatla bireysel hizmet vermeye başladı. Yeni yönetmelik sayesinde danışanlar artık yasal güvenceyle diyet hizmeti alabilecek. Kilo yönetiminden çocuk beslenmesine kadar birçok alanda hizmet sunuluyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, Carnivore (etobur) diyeti gibi trendlerin sürdürülebilir olmadığına dikkat çekerek, "Kolesterol, kalp damar hastalıklarına ve kabızlığa neden olabilir.
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzm. Diyetisyeni Ayşegül Akkaya Erden, "Ülkemizde çiftlerin yaklaşık yüzde 15'i kısırlık sorunu ile karşı karşıya kalıyor. Nedenler arasında biyolojik faktörler olabileceği gibi, geç yaşta evlilik, çevresel etkenler ve sağlık hizmetine erişim kısıtlılığı, yanlış beslenme alışkanlıkları gibi durumlar da yer alabiliyor" dedi.
Yorumlar (0)