Ramazan Canural

Ne derece doğrudur bunlar?!

Ramazan Canural'ın 'Ne derece doğrudur bunlar?!' adlı köşe yazısı...

Dinî sohbetlerde bunlar sık sık geçer ama…

Biraz ezber bozalım…

NE DERECE DOĞRUDUR BUNLAR?!

1- “Yüce Allah, benim huzuruma ne ile gelirseniz gelin affederim, ancak kul hakkıyla gelmeyin,” buyurdu.

Böyle bir ayet var mı dır?

Yoksa bu bir kudsi hadis midir?

Elbette Kuranda kul hakkı ya da yetim hakkı ile ilgili ayetler ve bunların önemini vurgulayan ifadeler var ama, ne doğrudan ne de mealen yukardaki gibi ifade yok.

Kurana göre Allah’ın affetmeyeceği tek günah şirktir.

Esasen…

Namaz kılmamak, oruç tutmamak gibi ibadetle ilgili bazı konuların dışında…

Kul hakkı olmayan bir günah var mı ki Allahaşkına?

İnsanların malını mülkünü çalmak veya gaspetmek, işçinin hakkını vermemek, devlet malını çalmak(beytülmala el uzatmak) miras konusunda hak yemekten tutun da , birini dövmek, öldürmek, insanlarla alay etmek, aşağılamak, dedikodu (gıybet) etmek, evli eşlerin birbiri üstündeki haklarını tarafların ihlal etmesi, ana babaya saygısızlık, eziyet…

Hepsini yazsak sayfalara sığmayacak olan bir sürü kul hakkı varken…

Hatta, hayat boyu işlediğimiz günahların ezici çoğunluğu kul hakkına girerken…

Böyle bir ayetin var olması mümkün müdür?

Öte yandan…

Güvenilir hadis kaynaklarında böyle bir kudsi hadis var mı?

Mesela Buharî, Müslim, Tirmizi, İbni Mace, Ebu Davud, Nesai’den oluşan Kütüb-i Sitte’de var mı böyle bir hadis-i kudsi?

O da yok!

Not: Kudsi hadis nedir? Mânâ yönüyle Allah Teala’ya, lâfzı yönüyle Peygamberimize ait olan sözlerdir ki, bu gün sayıları 95 civarında olarak bilinmektedir.

Sonuç: Allah dilerse kul hakkını da affeder.

2-“Sen olmasaydın sen olmasaydın bu âlemleri yaratmazdım.”

Rabbimizin, Hz. Muhammmed (SAV) e hitap ettiği, böyle bir kudsi hadis varlığından bahsediliyor. Ancak bu ifade de yukarıdaki güvenilir hadis kaynaklarında geçmez.

Öte yandan;

Bazı Kuran ayetlerinde Peygamberimiz şöyle nitelendirilmektedir:

a)De ki:” Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, sizin ilah’ınız ancak bir tek ilah’tır, diye vahyolunuyor.” (Kehf, 110)

b) (Ey Muhammed): “Biz seni, ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik(Enbiya,107)

c) Andolsun ki size kendi içinizden öyle bir Peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir, sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir, size çok düşkündür ve mü’minlere karşı çok şefkatli ve çok merhametlidir. (Tevbe,128)

d)Muhakak ki sen pek yüce bir ahlâk üzerindesin.(Kalem,4)

e) Ey peygamber! Şüphesiz ki biz seni bir şahit, bir müjdeci, bir uyarıcı olarak gönderdik. Allah’ın izniyle, yine Allah’a çağıran bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak lûtfettik (Ahzap, 45-46)

Şimdi, “Sen olmasaydın sen olmasaydın bu alemleri yaratmazdım,” ifadesi bu âyetlerle ne derece örtüşüyor, takdir okuyucularındır.

3- “Konstantiniyye (İstanbul) birgün mutlaka fethedilecektir. O’nu fetheden komutan ne güzel komutan, O’nu fetheden asker ne güzel askerdir.”

Sık sık böyle bir hadisin varlığından bahsedilir ama , yukarıda ismi zikredilen sahih kaynaklarda böyle bir hadis de geçmez.

Sadece Ahmed bin Hanbel’in Müsned’in de böyle bir hadis mevcuttur. Fakat birçok otorite bunun zayıf bir rivayet olduğunda hemfikirdir.

Değerli Dostlar!

Artık onbir ayın sultanı ramazan ayının son on gününe girmiş bulunmaktayız. Başı rahmet ortası mağfiret sonu cehennem ateşinden kurtuluş olan bu mübarek ayı inşallah hakkıyla değerlendirenlerden olmamızı diliyorum.

Allah’a emanet olun…