Bülent Okunakol

Neden yaşasın Cumhuriyet?

Bülent Okunakol'un 'Neden yaşasın Cumhuriyet?' adlı köşe yazısı

Bülent Okunakol

NEDEN YAŞASIN CUMHURİYET?

Saygıdeğer okuyucularım,

Bu yazımız mensubu olmakla iftihar ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yani Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yıldönümü üzerine olacaktır.

Cumhuriyet Bayramı ülkemizde ve Türklerin bulunduğu dünyanın herhangi bir köşesinde büyüklü küçüklü, resmi ya da sivil organizasyonlarla kutlanıyor.

Ben bu yıl kutlamalara, Antalya şehrimizde katıldım. Halkımızın kutlamalara her yaştan heyecan ve coşkuyla katılımı üst düzeyde idi. Binlerce kişi değişik mekanlarda yapılan etkinliklere katılmak için ellerinde Türk ve Atatürk bayrakları ile adeta birbirleriyle yarışıyor gibiydiler.

Eminim ki; Filistin 'de yaşanan İsrail’in gayri insani saldırı ve soykırım hadisesi olmasa bu kutlamalar çok daha muhteşem bir şekilde icra ediliyor olacaktı.

Öbür taraftan özellikle sosyal medyada cumhuriyet için yapılan olumsuz paylaşımları görüyor üzülüyoruz.

Hâlâ cumhuriyeti sindirememiş insanların da olması hayret vericidir.

Osmanlı, hilafet taraftarlığı, cumhuriyet düşmanlığına dönüşüyor. Cumhuriyetçi kesimlerde buna mukabil Osmanlıya düşman kesiliyor. Yıllardır bir millet bu şekilde birbiriyle çarpıştırılıyor.

Bu mevzuda birkaç cümle ederek birkaç gerçeğe değinmeden geçemeyeceğim.

Cumhuriyetçi olmak, geçmişimize, tarihimize düşman olmayı gerektirmez.

Fransa'ya meşhur Fransız ihtilali demokrasi gelmiş, imparatorluk gitmiştir. Fakat günümüzde hiçbir Fransız tarihinden utanç duymaz. Almanlar Krallıktan, Ruslar Çarlıktan günümüz rejimlerine dönüşürlerken geçmişleriyle iftihar ederler. Tarihleriyle irtibatını kesmezler.

Bizde ne zaman cumhuriyeti ya da M. Kemal Atatürk'ü gündeme alsak; illa ki Sultan Vahdettin'i ya da Osmanlı'yı kötüleme propagandasına başlanır.

Ya da tam tersi olur. Osmanlıyla övünürken cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapmak zorunluluğu hisseder bazı kesimler.

Bu düşüncede olanlara unuttuğu şu hakikati anım satmak gerekmektedir. Osmanlı saltanatı ve hilâfet makamı, tam 5 yıl işgal altında bir garabet halinde cuma namazı kılan, hilâfet fetvaları çıkartıyorken Sultan Vahdettin ve (Sevr anlaşmasına imza koyan) Sadrazam Damat Ferit Paşa tamamen işgal kuvvetlerinin isteği doğrultusunda hareket etmek zorunda kalmışlardır.

Tamamen kölelik, teslimiyetçilik, ya da mandalık ifade eden Sevr antlaşmasına ve idam fermanımız olan Mondros mütarekesine M. Kemal ve arkadaşları mı imza koymuştu?

Hatırlayın o günleri, vatan toprakları şerha şerha (parça) kopartılıyor, işgal altında, İstanbul, payitaht çaresiz, kolunu dahi kıpırdatmaktan aciz durumdaydı. Osmanlı,

1683 yılı İkinci Viyana bozgunundan taa 1921 Sakarya zaferine, kadar geri çekilen, sürekli toprak kaybeden, müdafaa savaşları veren bir devlet konumundaydı.

Koskoca Osmanlı İmparatorluğu aynı anda yedi cephede savaşıyor, devlet sosyal - ekonomik ve askeri buhranlarla boğuşuyor, Çanakkale 'de binlerce aydınını, yetişmiş kadrolarını kaybetmiş, tam bir " kahtı rical " ( devlet adamı eksikliği ) yaşanıyordu. Tebaası her türlü yokluğun pençesinde kıvranıyor, milletimiz bitap düşmüş yorulmuştu artık. (..........) Cihanşümul büyük Osmanlı imparatorluğu için artık " hasta adam" benzetmesi yapılır olmuştu. Evet Osmanlı hastaydı. Hem de " ölümcül hasta!.."

Sevr anlaşması bu hastanın ölüm fermanından başka bir şey değildi.

Kısaca Osmanlı' yı günümüzün cumhuriyeti yıkmadı.

Mondros mütarekesine ve Sevr antlaşmasına imza koyanlar ve

Elbirliği yapan " Haçlı ittifakları " yıktı. Faturayı M. Kemal Atatürk ve Cumhuriyete kesmek acizlik, art niyet ve cehaletten kaynaklı hezeyanlardır.

Osmanlı imparatorluğu bizim gurur kaynağımız, ecdadımızdır. Şan ve şerefle tarihimiz baş tacımızdır.

Elbette devletimizin idaresinde ehliyetsiz, liyakatsiz, ihtiras sahibi, hatta hain diyebileceğimiz şahıslar da olmamış değil! Ama devlet bizim devletimizdi.

Osmanlı devleti asırlardır cepheden cepheye koşan, sürekli savaş halinde olan bir devlet, evlatlarını sadece asker olarak gören, ekonomik ve psikolojik olarak iflas etmiş, artık misyonunu tamamlamış, ihtiyar hasta bir devletti.

Hatta İngilizlerin kontrolünde tutsak bir devlet!.

Yeni bir sisteme entegre, uygarlığın, sanayii ve teknolojinin takipçisi, okur-yazar oranı yüksek, insanların mutlu ve özgür bir şekilde yaşayacağı yeni bir sisteme, yeni bir devlete ihtiyaç vardı.

İşte bu devletin yönetim şekli cumhuriyet olarak benimsendi.

Cumhuriyet için yapılan devrimlerle belki aşırılıklara kaçılmış olabilir. İnanç ve akidelere kesinlikle zorba bir şekilde saldırı olmuş olabilir. Bunları, bu gerçeği de kabul edelim.

Nasıl ki;

Kıvanç duyduğumuz Osmanlı imparatorluğu hatalar sonucu yıkıldıysa eğer; cumhuriyet döneminin de elbette kabul edilemez hataları olmuştur.

Ama hâlâ günümüzde cumhuriyet ve demokrasi ile geçmişin eksiklikleri tamamlanabilir. Yanlışlık ve hataları telafi edilebilir, düzeltilebilir.

İşte teba ve şahsa kul olmaktan; birey ve vatandaş olma hakkı veren sistem olan Cumhuriyet bir kazanım, bir lütuf bir nimettir.

Şunu asla unutmayalım!

Osmanlı da biziz, Türkiye Cumhuriyeti de biziz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Osmanlının küllerinden doğmuştur.

Dolayısıyla bu vatan bu cumhuriyet bize bir mirastır. Gelin hep birlikte bu ülkeye, bu mirasa sahip çıkalım.

Çünkü; başka Türkiye yok !

Onun için hem

Daha güçlü, daha muktedir, daha mutlu insanların yaşadığı " Muhteşem Türkiye!"

İçin cumhuriyetimizin kıymetini bilelim .

Yaşasın Büyük Türk Milleti!

Var olasın Kahraman Ordumuz!

Yaşasın Güçlü Türkiye Cumhuriyeti Devleti!

Yaşasın Cumhuriyet !..

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Bülent Okunakol Diğer Yazıları

09
ARALIK

2023

Futbolda Siyonist lobi iş başında mı?

Bülent Okunakol'un 'Futbolda Siyonist lobi iş başında mı?' adlı köşe yazısı Devamı

27
KASIM

2023

Ebabil kuşlarını bekliyoruz

Bülent Okunakol'un 'Ebabil kuşlarını bekliyoruz' adlı köşe yazısı Devamı

21
KASIM

2023

Kur'anın ışığında Filistin'de cereyan eden hadiselerin asıl nedenleri

Bülent Okunakol'un 'Kur'anın ışığında Filistin'de cereyan eden hadiselerin asıl nedenleri' adlı köşe yazısı Devamı

06
KASIM

2023

Antalyaspor'un Kartal Avı

Bülent Okunakol'un 'Antalyaspor'un Kartal Avı' adlı köşe yazısı Devamı

06
KASIM

2023

Neden yaşasın Cumhuriyet?

Bülent Okunakol'un 'Neden yaşasın Cumhuriyet?' adlı köşe yazısı Devamı

05
KASIM

2023

Nerdesiniz?

Bülent Okunakol'un 'Nerdesiniz?' adlı köşe yazısı Devamı

18
EKİM

2023

Çok aykırı bir yazı mı? Siz karar verin!

Bülent Okunakol'un 'Çok aykırı bir yazı mı? Siz karar verin!' adlı köşe yazısı Devamı

09
EKİM

2023

Filistin İsrail savaşının asıl suçlusu kim?

Bülent Okunakol'un 'Filistin İsrail savaşının asıl suçlusu kim?' adlı köşe yazısı Devamı

07
EKİM

2023

Galatasaray gene kazandı. Ama...

Bülent Okunakol'un 'Galatasaray gene kazandı. Ama...' adlı köşe yazısı Devamı

16
MART

2023

GÖLHİSAR'IN ÖNCELİKLERİ -1- KİBYRA GERÇEĞİ

Bülent Okunakol'un 'GÖLHİSAR'IN ÖNCELİKLERİ -1- KİBYRA GERÇEĞİ' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Türkiye'nin en büyük barajını yapmak bile netice vermedi
Bölgesel

Türkiye'nin en büyük barajını yapmak bile netice vermedi

Türkiye’nin en büyük barajının yapıldığı ve yeniden bir ilçenin inşa edildiği Yusufeli’nde yapılan ilk belediye seçimlerinde vatandaşların tercihi Cumhuriyet Halk Partisi oldu.

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi ÇOMÜ Rektörünü Ziyaret Etti
İş Dünyası

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi ÇOMÜ Rektörünü Ziyaret Etti

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin ve beraberindeki heyet, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu’nu ziyaret etti.

Bucak Adliye Sarayı Cumhuriyet Başsavcısı Sefa Aygün'den Başkan Gümüş'e Ziyaret
Bölgesel

Bucak Adliye Sarayı Cumhuriyet Başsavcısı Sefa Aygün'den Başkan Gümüş'e Ziyaret

Bucak Belediye Başkanı Hülya Gümüş'ü Bucak Adliye Sarayı Cumhuriyet Başsavcısı Sefa Aygün ziyaret etti

Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilen Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz resmen görevde
Bölgesel

Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilen Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz resmen görevde

Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilen Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, mazbatasını İlçe Seçim Kurulu Başkanı Aydın Çolak’ın elinden aldı.

Hülya Gümüş, Burdur tarihine adını yazdırdı! Hülya Gümüş'ü destekleyenler meydanlara sığmadı
Bölgesel

Hülya Gümüş, Burdur tarihine adını yazdırdı! Hülya Gümüş'ü destekleyenler meydanlara sığmadı

Hülya Gümüş, 31 Mart seçimlerinde Bucak Belediye Başkanı seçilerek, Burdur tarihine adını yazdırdı. Zafer sonrası meydanda yapılan kutlamada Hülya Gümüş'ü destekleyenler meydanlara sığmadı.

Antalya'da CHP 15 ilçeyi aldı
Bölgesel

Antalya'da CHP 15 ilçeyi aldı

31 Mart yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi Antalya'da 16 ilçeyi alarak seçimi tamamladı.