
Değerli okuyucularım, Geçen yazımızda ülkemiz İmamoğlu merkezinde seyreden olaylarla çalkantılı günler geçirirken; ekonomik alanda ve özellikle dış politikada yaşanan hadiselere bigane kalmamamız gerektiği üzerinde durmuştuk. Kamuoyunda suni gündemlerle tam bir kör dövüşü yaşanırken, Suriye de olup bitenlerden ne kadar haberdarız acaba diye sormustuk ?
Nitekim, geçen gün kurulan Suriye hükümetinde bu ülkede yaşayan tüm, dini, mezhepsel ve etniksel gruplar bakanlık bazında temsil edilirken, bu ülkenin asli unsuru olan Türkmenlere neden bu hükümette yer verilmemiştir acaba ?
Kurulan hükümette Aleviler, Hristiyanlar, Kürtler ve hatta bir avuç Dürziler bakanlık düzeyinde temsil ediliyor, fakat Suriye içerisinde,1.5 milyon Türkçe konuşan ve Arapçayı ana dili olarak benimseyenler dâhil, 3.5 milyon ile 6 milyon düzeyinde bir nüfusa sahip olan Türkmenler neden bu haktan mahrum bırakılmıştır ?
Türkmen kardeşlerimiz Suriye'de yeniden kaderlerine mi terkediliyor ?
Türkiye neden bu konuda sessizliğini koruyor ?
Suriye'de ki uç karakolumuz olan Türkmenlerin bu sahipsizliğini anlamak mümkün değildir.
Hani biz Suriye'yi fethetmiş, fethin nişanesi olarak da; Emevi Camiinde namaz kılmıştık. Ahmet Şara' yı devlet başkanlığı koltuğuna oturtarak Suriye' yi dizayn ediyorduk ?
Biz iç meselelerle boğuşurken; başta ABD, İsrail ve Fransa Suriye'de cirit atıyorlar.
İsrail istediği toprakları işgal ediyor. İstediği alanları bombalayarak adeta yeni bir Gazze benzeri keyfi saldırılarına devam ediyor. Başta Türkiye' ye gözdağı vererek bop projesini hayata geçiriyor.
Suriye'de fedaratif bir sistemin temelleri atılırken; Suriye Kürdistan'ı meşru olarak kuruluyor !
Suriye'de bütün bu gelişmeler yaşanıyorken; ne bizden, ne de Ahmet Şara' dan henüz net bir tepki ortaya konulmuş, ne de net bir açıklama yapılmış değil !..
Tabiri caizse İsrail, " köpeksiz köyde, değneksiz dolaşmaktadır. "
Suriye'de Türkmenlerin hakkı ve hukukunun korunması, aslında Türkiye'nin korunması, bizim olmazsa olmazımızdır.
Suriye topraklarının bin yılı aşkın süredir kadim unsuru olan Türkmenler kaderine terkedilemez.
Böyle tarihi ve kadim geçmişi olan, bu toprakların asli sahibi olan, milyonlarca nüfusa sahip olan Türkmenler için, bir an önce " Türkmeneli Cumhuriyeti" kurularak Suriye toprakları üzerinde güvenlikleri garanti altına alınmalıdır.
Yarın çok geç olabilir.
Suriye çok büyük karışıklıklara gebedir.
Büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti, güçlü, şanlı ordusuyla Suriye'de varlığını daha fazla artırmalı, caydırıcı bir güç olarak otoritesini daha fazla hissettirmelidir .
Onun için bir an önce ülke olarak içimizde ki; iç karışıklıkları bırakarak, gerçek gündemimize dönmeliyiz.
Bu koca ülke iki kişinin cumhurbaşkanlığı ihtirası kavgasının kurbanı edilemez !
Elbette; " hak - hukuk - adalet " mücadelesi de olmalı. Lakin kafamızı kaldırıp etrafımıza da bir bakmalı, özellikle Suriye'de neler olup bittiğini görmeli, gerekli önlemleri de almalıyız.
Bizim asıl meselemiz, sadece diplomalar, adaletsiz uygulamalar, gözaltılar, tutuklamalar, seçim tartışmaları olmamalıdır.
Ana gündemiz bunca hengame arasında güme gidiyor.
Devletimizin ve milletimizin içinde bulunduğu bu kaotik durumdan, iktidar kadar muhalefet te sorumlu,
herkes vebal altında olacaktır.
Ülkemizin bu görüntüsünden faydalan asıl güç yayılmacı, ABD ve diğer emperyalist güçlerin himayesinde ki Siyonist İsrail'dir.
Bunu görmemek için ya kör olmak gerekiyor, ya gafil, ya da hain !...
Bunun başkaca da bir izahı olamaz.
Son söz, TBMM Suriye için olağanüstü toplanmalı, iktidar, muhalefeti ve kamuoyunu aydınlatmalıdır.
Birlik ve beraberlik içinde,
ülke olarak Suriye'de ki, tarihi, dini, milli ve insani haklarımıza ve görevlerimizin şuuruna yakışır milli politikaları sahaya yansıtmalıyız diye düşünüyorum.
Hatırlayanın Gazze düşerse;
Suriye düşer...
Suriye düşerse;
Türkiye için tehlike çanları daha sert çalmaya başlayacaktır demiştik.
İşte siyonist İsrail geldi kapımıza dayanıyor !
Tehlike büyük ve vahimdir !
Gün birbirimize sımsıkı sarılma günüdür.
Kavga günü değil !
Allah aşkına !
Uyanalım !
Uyaralım !...
Bırakın kısır, kişisel ihtiraslarınızı.
Bırakın sen, ben kavgasını.
Bırakın partilerinizi.
Önce Devlet deyin.
Önce vatan değin !..
Halk ve milletim diye haykırın !..
Bu devletin bekası, aziz milletimizin varlığı, nesillerimizin geleceği ve güçlü, muktedir, hür ve tam bağımsız bir Türkiye için;
Gelin Kuvay ı Milli ruhuyla yeniden bir olmanın, omuz omuza vermenin onurunu ve öz güvenini yaşatın bu millete...
İnanın yarın çok geç olacak !
Gelin bu tarihi sorumluluğun, ağır vebalin farkına varın, milli güvenliğimiz ve geleceğimiz için gerekli tedbirleri alın, artırın...
2025
Bülent Okunakol'un 'Gölhisar Dosyasaı -10- İlçemizin neden bir müzesi yoktur?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Bülent Okunakol'un Gölhisar Dosyası 9 Gölhisar Caddelerinde tek Yön Oto Park Sorunu ve Armutlu Parkı adlı köşe yazısı Devamı
2025
Bülent Okunakol'un Gölhisar Dosyası 8 Yapraklı Barajına Dair adlı yazısı Devamı
2025
Bülent Okunakol'un Dünden Bugüne Gölhisar dosyası 6 Pancar Kantarının Son Durumu ve Gölhisar Çıraklık Eğitim Merkezi Gerçeği adlı köşe yazısı Devamı
2025
Bülent Okunakol'un Vatan sağ Olsun ! Siz Aslanlarım Sağ Olun Köşe yazısı Devamı
2025
Bülent Okunakol'un 'Yaşanmış öyküler -Şampiyon-' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Bülent Okunakol'un 'Dünden bugüne Gölhisar Dosyası - 5 - Pancar kantarı olayı tartışmaları sürüyor!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Bülent Okunakol'un 'Dünden bugüne Gölhisar Dosyası - 4 - Pancar kantarı için bir çağrı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Bülent Okunakol'un 'Dünden bugüne Gölhisar dosyası -3- Pancar kantarı nasıl özelleşti kiraya verildi?' adlı köşe yazısı... Devamı
Yeni yılın neşesini, Şıkır Şıkır AVM’nin özel kampanyasında bulabilirsiniz! Yılbaşına özel dekorasyonlar, hediyelik eşyalar ve aksesuarlarla evinizi ve sevdiklerinizi renklendirin. Şimdi alışveriş yapma zamanı!
Bucak’ta 16 Ocak 2025’te yapılacak Hızarcılar, Marangozlar ve Mobilyacılar Odası seçimleri öncesinde Sezai Şimşek, başkan adaylığını kamuoyuna duyurdu. Şimşek, mesleki geçmişini ve yönetim tecrübesini paylaşarak oda üyelerinden destek istedi.
Burdur'un Bucak ilçesinde 'BİFUTURE Yapay Zeka Zirvesi: Yapay zekâ bağımlılığı – Düşünmeyi unuttuk mu?' başlıklı seminer düzenlendi.
Yusufça belde girişindeki tabelanın yerinden çıkarılıp atılmasının ardından Yusufça Belediyesi açıklama yaptı. Belediyeden yapılan duyuruda, uygulamanın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Burdur Valiliği’nin yazısı doğrultusunda gerçekleştirildiği belirtildi.
AK Parti Burdur İl Başkanlığı, İl Başkanı Mustafa Özboyacı’nın başkanlığında haftalık olağan İl Yönetim ve Yürütme Kurulu toplantısının gerçekleştirildiğini duyurdu. Toplantıya geçmiş dönem İl Başkanı Volkan Mengi de katıldı.
Kızılkaya Belediyesi, 5 imarlı arsayı açık artırma ile satışa sundu. İhale 22 Aralık 2025’te encümen huzurunda yapılacak.
Yorumlar (0)