Tefenni, Burdur’un tarihî ve kültürel açıdan önemli bir küçük Anadolu kasabasıdır. Geçmişte 54 köye sahip bir kaza merkezi olarak, Gölhisar, Karamanlı, Yeşilova, Çavdır ve Dirmil (bugünkü Altınyayla) gibi yerleşim birimleri Tefenni’ye bağlıydı.
Resmî işlemlerin merkezi olan kasabada mahkeme, tapu, nüfus müdürlüğü ve banka gibi kurumlar bulunurdu. Bu durum, Tefenni’yi hem idari hem de sosyo-ekonomik açıdan bölgenin kalbi haline getirmişti. Özellikle esnaf için Tefenni, canlı bir ticaret merkeziydi.
Kasabanın meşhur kahvehaneleri, çevre köylerden gelenler ve Tefennililer için bir buluşma noktasıydı. Bu kahvehaneler, sosyal hayatın merkezi olmanın ötesinde, işçi arayanların amele bulduğu bir istihdam platformu işlevi görüyordu. Çevre köylüler, iş bulmak ya da günlük işlerini halletmek için kahvehanelerde toplanır, kasaba adeta bir çekim merkezi olurdu.
Eğitim alanında da Tefenni, önemli adımlar atmıştı. Kasaba ve çevresindeki köylerde ilkokullar ardı ardına açılmış, bölgenin eğitim seviyesini yükseltmek için çaba sarf edilmişti. Bu dönemde Tefenni, sadece idari ve ticari değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal bir merkez olarak da öne çıkıyordu.
Ancak, 31 Ocak 1938 gecesi saat 23:00’te yaşanan trajik bir yangın, Tefenni’nin adeta kalbine bir hançer gibi saplandı. Hükümet Konağı’nı küle çeviren bu yangın, kasabanın idari yapısına büyük bir darbe vurdu. Binada Jandarma Bölük Komutanlığı, Adliye, Maliye, Nüfus ve Tapu daireleri bulunuyordu. Yangında, bu dairelere ait tüm kayıtlar yok oldu; yalnızca 8.000 liralık pul ve 200 TL nakit para kurtarılabildi. 30.000 TL’lik maddi hasarın tespit edildiği bu felaketin failleri, Karamanlı Nahiyesi’nden Durmuş Hacı ve amcasının oğlu Sadrettin’di. Şüpheliler, kaçmaya çalışırken jandarma tarafından yakalanarak adalete teslim edildi. Yangının yol açtığı kaos, kasabanın idari işlerini aksatmış olsa da, devlet hızlı bir şekilde harekete geçti. Açıktaki daireler, uygun yerlere taşınarak işlerin devam etmesi sağlandı.
Tefenni, bu felaketin yaralarını sarmak için kolları sıvadı. Yanan Hükümet Konağı’nın yerine yenisinin inşa edilmesi kararlaştırıldı. 1939’da temeli atılan yeni Hükümet Konağı, 1940 yılında iki katlı bir bina olarak tamamlandı. Ancak kasabanın ihtiyaçları zamanla değişti ve 1957’de daha modern bir Hükümet Konağı’nın temeli atıldı. Bu bina, 1958’de hizmete açıldı. Eski Hükümet Konağı ise Tefenni Emniyet Amirliği’ne ve çeşitli kurumların arşivlerine tahsis edildi. Bugün hâlâ ayakta olan bu bina, kasabanın tarihî dokusunun bir parçası olarak Adliye ve arşiv hizmetlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Tefenni, yangının yaralarını sarmaya çalışırken başka bir önemli değişimle karşı karşıya kaldı. Kasabada 13 yıl boyunca konuşlanmış olan Süvari Alayı, 400 at, 500 asker ve 5 personeliyle önemli bir ekonomik ve sosyal hareketlilik yaratmıştı. Ancak II. Dünya Savaşı’nın ilanı ve İtalya’nın mağlup edilerek barış yapmasıyla, bölgedeki askerî tehdidin ortadan kalktığı değerlendirildi. Bu nedenle Süvari Alayı, Trakya sınırlarına taşındı. Alayın 1940’lı yıllarda kasabadan ayrılması, geride boş bir bina ve ekonomik bir kayıp bıraktı. Bu taşınma, Tefenni’nin sosyal ve ekonomik yapısında önemli bir dönüm noktası oldu.
Tefenni, tüm bu zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardı. Yangın felaketi ve Süvari Alayı’nın taşınması gibi sarsıcı olaylara rağmen, kasaba tarihî kimliğini ve önemini korumayı sürdürdü. Bugün bile Tefenni, geçmişten gelen bu zengin mirasıyla, küçük ama köklü bir Anadolu kasabası olarak varlığını devam ettiriyor.
Devam edecek...
"Tefenni’nin tarihini yazmaya devam ediyoruz. İlk dört bölümde 1930’lu yılları ele aldık. Şimdi 1940’lı yılları yazmaya başlayacağım, ardından 1950’li yıllara geçeceğim. Daha sonra geriye dönüp 1910 ve 1920’li yılları kaleme alacağım. Önemli olayları başlıklarla düzenleyerek aktaracağım: Tefenni’nin kaza oluşu, Redif taburları, yaşanan depremler, doğal afetler ve çekirge istilası gibi konuları ele alacağım. İlginiz için teşekkür ederim."
İtalyan Mülteciler ve Süvari Alayı Binaları (1944)
İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, Alman zulmünden kaçan yaklaşık 1.800 İtalyan asker ve subayı, Ege Denizi üzerinden Türkiye’ye sığındı. Bu mülteciler, Tefenni’de boşalan Süvari Alayı binalarında yaklaşık altı ay boyunca barındırıldı. Bir kısmı ise Isparta’ya yerleştirildi.
Ne yazık ki, mültecilerden ikisi hayatını kaybetti ve mezarları Tefenni’de bulunuyor. Yerel kunduracı Mehmet Güner’in yanında çalışan bir İtalyan kunduracı, ailesinin fotoğraflarını göstererek özlemini dile getirirdi. Mehmet Güner’in torunu Mehmet Yoleri, bu anıyı paylaşarak dedesinin İtalyan kunduracıyı zaman zaman yemeğe davet ettiğini ve onun ailesine duyduğu hasreti anlattığını aktarmıştır. İtalyanlar, İngilizlerle barış yaptıktan sonra ülkelerine döndü ve Süvari Alayı binaları 1944-1949 yılları arasında boş kaldı.
Tefenni Ortaokulu’nun Kuruluşu (1949)
Tefenni halkının talebi üzerine, boş durumdaki Süvari Alayı binalarının ortaokul olarak kullanılmasına karar verildi. Halkın katkılarıyla binalar onarılıp bakımı yapıldı ve eğitim için hazır hale getirildi.
İsviçre’de bir yıl eğitim almış olan Mithat Erden, Tefenni Ortaokulu’nun kurucu müdürü olarak atandı. Burdur’dan altı saatlik bir yolculukla Tefenni’ye ulaşan Erden, askerlik şubesi binasını lojman olarak kullandı. Okula, Tefenni, Karamanlı ve Yeşilova’dan öğrenciler kayıt yaptırdı. Özellikle Yeşilova’da, eski TSE Başkanı Mehmet Yılmaz Arıyörük’ün babasının ikna edilmesiyle oğlu yatılı öğrenci olarak kabul edildi. Gölhisar’dan getirilen ranzalar ve öğrencilerin kendi renkli yorganlarıyla yatakhane hazırlandı. Farklı yaş gruplarından öğrencilerle okul, açılışa hazır hale geldi.
Açılış Töreni (7 Ekim 1949)
Okulun açılış törenine ilçenin ileri gelenleri, Burdur Valisi Şevket Özalp, İl Milli Eğitim ve Bayındırlık Müdürleri, Jandarma Komutanı, Burdur Belediye Başkanı, öğretmenler, öğrenciler ve kalabalık bir halk topluluğu katıldı. Tören, İstiklal Marşı ile başladı. Müdür Mithat Erden, okulun bölgeye sağlayacağı faydaları vurgulayan coşkulu bir konuşma yaparak Tefenni halkına ve valiye teşekkür etti, öğrencilerin eğitimi için ellerinden geleni yapacaklarına söz verdi. Vali Şevket Özalp ise Cumhuriyet rejimi ve devlet kavramı üzerine etkileyici bir konuşma yaptı. Ardından kurdele kesildi, okul gezildi ve Vali, yurt bilgisi dersinde öğrencilere devlet şekilleri ile Cumhuriyetin özelliklerini anlattı.
Tefenni Belediyesi’nin 1940’lı Yıllardaki Faaliyetleri
İkinci Dünya Savaşı’nın yol açtığı ekonomik zorluklara rağmen Tefenni Belediyesi, gelirlerinin azalmasına karşın elektrik fabrikasını savaş sonuna kadar işleterek halkı mağdur etmedi. 1945 yılında gelirler artmaya başladı; bu artışla savaş yıllarından kalan borçlar ödendi ve içme suyu borularının tamiri için 200 TL harcanarak su sorunu çözüldü.
1946 yılı bütçesinde ilçenin temel ihtiyaçları için şu harcamalar planlandı:
Ayrıca, teknik eleman kadrosu açılması için İçişleri Bakanlığı’na başvuruldu.
Bu içerik size ne hissettirdi?
-
2
SEVDİM
-
2
BEĞENDİM
-
2
ALKIŞ
-
1
ÜZÜLDÜM
-
0
KIZDIM
-
0
ŞAŞIRDIM
-
0
BEĞENMEDİM
-
0
GÜLDÜM
Yorumlar (0)