TEFENNİ'DE İZ BIRAKANLAR - GAZETECİ YAZAR İSA KAYACAN
Gazeteci Yazar Şair İsa Kayacan, bir söyleşi için Antalya’ya davet edilmişti. 2011-2012 yıllarında, ANSAN Derneği’nin Kale Kapısı’ndaki çay bahçesinde, tesadüfen bu büyük gazeteci-yazarla karşılaştım. Kendimi tanıttım; o dönemde resimle yoğun bir şekilde ilgileniyor ve Antalya Güzel Sanatlar Derneği’nde (GÜSAD) aktif olarak faaliyet gösteriyordum. Elimde, derneğimizin sanatçılarının eserlerini içeren bir katalog vardı. Kataloğu kendisine takdim ettim, o da büyük bir memnuniyetle kabul etti.
Aradan bir süre geçtikten sonra, bir dergide benimle ve GÜSAD ile ilgili yazdığı içten ve övgü dolu köşe yazısını görünce büyük bir sürpriz yaşadım. Bana dergiyi göndermesi ise bu güzel jesti taçlandırdı.
2014 yılında Ankara AKM’de düzenlenen Burdur Tanıtım Günleri’nde kendisiyle yeniden karşılaştık. Sergimi kızı ile birlikte gezdi; hastalığına rağmen sanata olan ilgisi ve nezaketi dikkat çekiciydi. Kızının desteğiyle ayakta duruyordu, ama sohbetimiz sıcacık ve uzun sürdü. Ne yazık ki, altı ay sonra, 15 Ekim 2014’te Ankara’da vefat ettiğini öğrendim. Bu haber beni derinden üzdü.
İsa Kayacan, doğup büyüdüğü köyüne bir kütüphane kurarak memleketine olan vefasını göstermişti. On yıl önce bu kütüphaneyi ziyaret ettim. Orada, arşiv niteliğinde, faydalanabileceğimiz çok değerli ve güzel kitaplar vardı. Bu, onun kültüre ve eğitime verdiği önemin bir başka kanıtıydı. Geride binlerce köşe yazısı ve yüzlerce eser bırakan bir kültür hazinesiydi. Bir sahafta rastladığım Lekeli Önlük adlı kitabını alıp okuduğumda, onun kaleminin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha anladım. Mekânı cennet olsun, büyük ustanın anısı ve eserleri daima yaşayacak.
İsa Kayacan, 20 Eylül 1943’te Burdur’un Tefenni ilçesine bağlı Ece Köyü’nde, gazeteci, şair ve yazar kimlikleriyle tanınan bir isim olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, 1940’lı yılların köy yaşamının zorlu şartlarında geçti; çobanlık yaptı, tarlada çalıştı. İlköğrenimini köyünde tamamladıktan sonra ortaokulu Tefenni’de, liseyi Ankara’da okudu. Genç yaşta çalışma hayatına atılmasına rağmen eğitimine devam ederek Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu.
Çalışma hayatına otel resepsiyon memuru olarak başlayan Kayacan, daha sonra hastanede memuriyet yaptı. Şiir ve yazıyla erken yaşta tanışması, tanıştığı ünlü isimlerin de desteğiyle kariyerinde önemli adımlar atmasını sağladı. İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü’nde Genel Sekreter Yardımcısı, Orman Bakanlığı’nda ve ardından Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nde görev aldı. Bu son görev, onun hayatında bir dönüm noktası oldu.
Yazı hayatına 1956’da yayınlanan ilk şiiriyle adım atan Kayacan, 24 Ocak 1961’de ilk yazısını kaleme aldı. Tercüman, Son Havadis, Orta Doğu, Hergün, Yeni İstanbul, Belde, Anayurt gibi ulusal gazeteler başta olmak üzere 3 binden fazla gazete ve dergide yazılarıyla yer aldı. Ajas-Türk, Ana, Alkış, Avcı Rasgele, Bakış, Çağrı, Ece, Günün Kadını, Gülpınar, Karınca, Kemalist Ülkü, Türk Yurdu, Yeşil Türkiye gibi onlarca dergide binlerce makalesi yayınlandı. Bu olağanüstü üretkenlik, ona “Yazı Fabrikatörü”, “Kültür Fabrikatörü”, “Anadolu Basını’nın İmparatoru” ve “Türk Yazın Tarihinin Evliya Çelebisi” gibi unvanlar kazandırdı.
Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nde “Anadolu’nun Sesi” ve “Türk Haber Ankara” gazetelerinde Haber Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptı. Türk Basın Birliği Ankara Şube Sekreterliği’ni üstlendi. İsa Kayacan Yazı Ofisi, Ece Yayınları ve Ece Sanat Dergisi’ni kurdu; Ece Haber Ajansı’nın deneme yayınlarını gerçekleştirdi. Mehmet İsa, Ç. Ese Moralıoğlu, İshak Tefennili gibi farklı takma adlarla yazılar yazdı. 2007 sonu itibarıyla 124 kitaba, 39 bin 425 makaleye ve 3 bin 540 gazete-dergide yayınlanmış yazıya imza attı. “Orta Asya Türk Cumhuriyetleri” adlı 100. kitabıyla “dalya” dedi.
TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda “Cumartesi’den Cumartesi’ye” programında “Sayfa Sayfa Anadolu Basını” köşesini hazırlayıp sundu. Orman Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Başbakanlık’ta basın danışmanı, şube müdürü ve müşavir olarak çalıştı; 11 farklı bakanla görev yaptı. “Bakanlıklararası En Çalışkan ve Başarılı Basın Danışmanı” seçildi. 206 plaket, 248 onur, şeref ve teşekkür belgesi aldı. Türk Şiirine Hizmet Ödülü’nü 5 kez, Türk Folkloruna Hizmet Ödülü, Irak Türkmenlerine Hizmet Ödülü, Türk Kültür ve Edebiyatına Hizmet Ödülü ve Doğa ve Çevre Dostu Ödülü gibi birçok ödüle layık görüldü. Azerbaycan’dan iki “Fahri Doktora” ve “Fahri Profesör” unvanı, Kanada’dan “Güzel Söz Ödülü” kazandı. “Anadolu Basını’nın Fahri Hemşehrisi” ilan edildi; 4 kez “Yılın Yazarı”, 3 kez “Yılın Edebiyatçısı”, 4 kez “Yılın Şairi” ve 2 kez “Yılın Editörü” seçildi.
Kayacan, “Efsane İnsan”, “Destanlaşan Köylü”, “Burdur’un Fahri Türkiye Elçisi” gibi sıfatlarla anıldı. Gazetecilik, Anadolu Basını ve halkla ilişkiler üzerine seminerlerde dersler verdi, bildiriler sundu. Ankara’da yaşamasına rağmen memleketi Burdur’la bağlarını hiç koparmadı. 2000 yılında Burdur’da bir caddeye, Tefenni’de bir sokağa adı verildi. Burdur İl Halk Kütüphanesi’nde bağışladığı binlerce kitapla oluşturulan bir salona “İsa Kayacan Okuma Salonu” adı kondu.
Sürekli Basın Kartı sahibi olan Kayacan, eşi Sabahat Hanım’ı 2002’de kaybetti. 2005’te Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri iken emekli oldu. 2006’da Ankara ve Burdur’da “Türk Kültür ve Basın-Yayınına 50. Hizmet Yılı” kutlandı, hakkında iki belgesel hazırlandı. Azerbaycan Yazıcılar Birliği üyesi olan Kayacan, “Guinness Rekorlar Kitabı” için çalışmalarını sürdürdü. Üç kızı ve iki torunu bulunan İsa Kayacan, Türk kültürüne ve basınına bıraktığı derin izlerle anılmaya devam ediyor
Bu içerik size ne hissettirdi?
-
0
SEVDİM
-
0
ÜZÜLDÜM
-
0
KIZDIM
-
0
ŞAŞIRDIM
-
0
BEĞENDİM
-
0
BEĞENMEDİM
-
0
GÜLDÜM
-
0
ALKIŞ
Yorumlar (0)