
Geçtiğimiz haftalarda, 1929 yılında gazeteci Osman Nuri Bey’in uğradığı suikasti kaleme almıştım.
O karanlık cinayet, Tefenni’nin tarihinde derin bir iz bırakmıştı. Olayın üzerindeki sis perdesi henüz dağılmamışken bugün elime çok önemli bir belge geçti.
Bu belge, dönemin Vakit Gazetesinde 26 Kasım 1929 tarihinde yayımlanmış bir haberdi. İçeriği oldukça çarpıcıydı: Katil ve azmettiriciler yakalanmış, adaletin önüne çıkarılmıştı. Cinayetin ardından başlayan soruşturma, sonunda meyvesini vermiş; failler ortaya çıkmıştı.
Tefenni'de Suikast: Osman Nuri Bey Cinayeti
Tefenni'de Kanlı Suikast: Gazeteci Osman Nuri Bey Öldürüldü
Tefenni’de kanlı bir cinayet meydana gelmiş ve gazetemizin kıymetli muhabiri Osman Nuri Bey bu olayın kurbanı olmuştur. Okuyucularımız, olayın ayrıntılarını daha önce gazetemizin sayfalarında okumuşlardı. Suçlular yakalanmış ve dava mahkemeye intikal etmiştir. Antalya’da çıkan Zümrüt Ova gazetesi bu olay hakkında bildiklerini aktardıktan sonra şu satırları yazmaktadır:
Cinayet olayında asıl suçlananlar; Süvari Alayı’ndan Hoca Zâkî Mehmet oğlu Süleyman ve Tefenni’nin Dere köyünden Ömer oğlu İbrahim’dir. Ayrıca, Tefenni’den Hoca Zâde Abdülhalık Efendi, Hasan Paşazâde Hacı Mustafa oğlu Halil Ağa, Vekilzade Abdullah oğlu Sadullah Bey, Mesut Beyzade Nuri ve Hüyüklü Rızâ Efendiler ile Hacı Ramazan oğlu Hakkı’nın da bu cinayette azmettirici veya yardım eden olarak yer aldığı gerekçesiyle tutuklanarak mahkemeye çıkarıldıkları bildirilmektedir. Pazartesi günü yapılan duruşmada savunma tanıkları dinlenmiş ve bu kişilerin, suça teşvik ve ortaklık ettikleri yönünde kuvvetli şüphe bulunduğundan, tutuklu olarak yargılanmalarına karar verilmiştir.
Suçlu 15 Yaşında Bir Çocuk
Katillerden Ömer oğlu İbrahim, 15–16 yaşlarında bir çocuktur. Maktulün kendisine yaptığı zulüm ve baskılardan dolayı etkilendiğini ve bu yüzden cinayeti işlediğini itiraf etmektedir. Hadise Antalya’da büyük yankı uyandırmış ve mahkeme salonu duruşmayı izlemeye gelen vatandaşlarla dolmuştur. Dava 27 Kasım 1929 tarihine ertelenmiştir.
Antalya’dan gelen gazeteyi bize ulaştıran postacı, yanında bir de mektup getirdi. Bu mektup, Antalya Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanık Ömer oğlu İbrahim tarafından gazetemize hitaben yazılmıştı. Mektubunda şöyle diyordu:
“Muhterem gazetinizin 22 Ekim 1929 tarihli nüshasında, Tefenni muhabiriniz Osman Nuri’nin katliyle ilgili olarak şahsımı hedef alan ifadeleri okudum.”
Sanık İbrahim’in Hapishaneden Mektubu
“Osman Nuri’yi benim öldürdüğüm yazılmış. Oysa ki bu olayda ne milletin parasına kastım vardı ne de sahte para işleriyle ilgim. Asıl sebep; bana sürekli baskı uygulaması, haysiyetimi zedelemesi, kardeşlerimle birlikte beni hapse attırması, tarlalarımızı elimizden almaya çalışması, son sığınağımız olan evimizi bile elimizden almak istemesiydi.
Düşünün ki ben henüz tahsil çağında, on üç yaşında bir çocuğum. Bu yaşta bir genç ilim tahsil etmesi gerekirken, şu anda hapishanede aile büyüklerimle birlikte tutukluyum. Diğer kardeşlerim ve akrabalarım da Burdur Hapishanesi’nde benzer şekilde tutulmaktadır.
Eğer merhametli biri çıkıp gerçekleri görse, beni hapiste değil okulda görmek isterdi. Tek yuvam olan evimden de uzak bırakmazdı. Lütfen bu cevabımı gazetede yayınlayın.”
Gazetenin Yorumu: Küçük Bir Yaşa Kan Bulaştı
Tefenni Dere Köyü’nden Ömer oğlu İbrahim;
Muhabirimizi öldüren ve ne yazık ki çocuk yaşta hayata katil olarak giren İbrahim’in durumu acıklıdır. Gayretli ve dirayetli muhabirimiz Osman Nuri’yi kaybetmiş olmanın üzüntüsü içindeyiz. Ama aynı zamanda, daha gideceği çok yol olan bu yaştaki bir vatandaşın eline kan bulaşmış olması da bizleri derinden üzmektedir.
Ancak, medeni bir ülkede herkesin hükümetin adaletine güvenmesi gerekirken, böyle yollara başvurulmuş olması elbette kabul edilemez.
İbrahim, işlediği hatanın cezasını Cumhuriyet’in adaletiyle çekecek ve bunun bir hakikat olduğunu anlayacaktır.
Ahmet Korkmaz

2025
Ahmet Korkmaz'ın Aslında Burdur güzel de biz mi farkında değiliz? adlı yazısı Devamı
2025
Ahmet Korkmaz'ın Tefenni'de En Çok Neyi Özlediniz? Bölüm 2 adlı yazısı Devamı
2025
Ahmet Korkmaz'ın Dallas İzzet Ersipahi Abimle Bir anımız Nasıl Memur Oldum adlı yazısı Devamı
2025
Ahmet Korkmaz'ın Tefenni’de en çok neyi özlediniz…? adlı yazısı Devamı
2025
Ahmet Korkmaz'ın Tefenni Toprak Mahsulleri Ofisi Kapanıyor mu? adlı yazısı Devamı
2025
Ahmet Korkmaz'ın Tefenni'de Suikast: Osman Nuri Bey Cinayeti adlı köşe yazısı Devamı
2025
Ahmet Korkmaz'ın Köylülerle Bir Arada yıl 1933 Burdur Valisi ile Köylüler Arasında Geçen Birkaç Gün adlı yazısı Devamı
2025
Ahmet Korkmaz'ın Bir Anı daha Sanat Hayatımın en özel sergisi Tefenni'de 2013 yılı adlı yazısı Devamı
2025
Ahmet Korkmaz'ın Bir Anı daha Sanat Hayatımın en özel sergisi Tefenni'de 2013 yılı adlı yazısı Devamı
2025
Ahmet Korkmaz'ın Tefenni’de Yerel Basının Doğuşu ve Gelişimi adlı köşe yazısı Devamı
MHP Burdur İl Teşkilatı, Danışmanlık Divanı Başdanışmanlığına MAÜ Ortaçağ Tarihi Dr. Ahmet Korkmaz’ı atadı. İl Başkanı Mustafa Gün görevini duyurdu.
Malatya Vali Yardımcısı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile değişti. Sivas Suşehri Kaymakamı Ahmet Korkmaz, Malatya Vali Yardımcısı olarak atandı.
Tefenni İlçe Hastanesi’nde 10 yataklı modern bir Diyaliz Ünitesi kurulması için çalışmalar son aşamaya geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tefenni İlçe Kongresi dün gerçekleştirildi. Üç adayın yarıştığı seçimde eski Yenice Mahallesi Muhtarı Hasan Üzümcü, delegelerin çoğunluğunun desteğini alarak CHP Tefenni İlçe Başkanı seçildi.
Kültürel ve geleneksel değerleriyle bilinen Burdur Tefenni’nin en eski köylerinden Hasanpaşa, her yıl Yünüm Böğet şenlikleriyle sadece Burdur’a değil, tüm bölgeye renk katıyordu. Çobanların ve köylülerin bir araya geldiği bu şenlik, yapılmaması herkesi üzdü
Tefenni Eşeler Mahallesi Muhtarı Ahmet Patır, Tefenni halkına ücretsiz hizmet vermek amacıyla önemli bir girişimde bulundu.
Yorumlar (0)