
Değerli Hemşehrilerimiz,
Tefenni Cumhuriyet Döneminin 60 yılının özetini yazmıştık. Şimdi 160 yıl geriye giderek Tefenni'nin Kaza oluşunu önemli olayları, belgeleri paylaşmayı devam edeceğiz.. Tarih geriye gidince kaynak bulmak biraz zorlaşıyor. Konya vilayetinin ilk 1868 yılından itibaren 29 yıl devam etmiş salnamesinden faydalanacağız. Diğer araştırma kaynaklarınıda göz önünde bulunduracağız.
Salnamede Konya'ya bağlı Sancaklar ve Kazaların sayısal değerleri verilmektedir.
TEFENNİ'NİN KAZA OLUŞU
1864 yılında Teşkil-i Vilayet Nizamnamesi ile Karaman Eyaleti kaldırılarak Konya Vilayeti kuruldu. Konya Vilayeti’ne bağlı sancaklar Antalya (Teke Yöresi), Isparta (Hamit), Niğde ve Konya olarak belirlendi. Hamit Sancağı’na bağlı kazalar arasında Tefenni, Burdur, Şarkikaraağaç, Yalvaç, Uluborlu ve Eğirdir yer alıyordu.
1872 yılında Burdur, Hamitoğulları Sancağı’ndan ayrılarak bağımsız bir sancak haline geldi ve Tefenni ile Asikaraağaç (Acıpayam) kazalarını kapsadı. 1888’de Asikaraağaç, Burdur’dan ayrılarak Denizli Sancağı’na bağlandı; böylece Burdur Sancağı’nın tek kazası Tefenni oldu. 1911 yılına kadar Antalya Sancağı’na bağlı bir nahiye olan Bucak, Burdur Sancağı’na dahil edildi. Cumhuriyet döneminde, 1926 yılında Bucak, Burdur’un kazası oldu ve Burdur, Tefenni ve Bucak olmak üzere iki kazalı bir vilayet haline geldi.
Tefenni, kaza statüsü kazandığında sınırları çizildi ve üç nahiye (Karamanlı, Çavdır, Horzum) ile 56 köye sahipti. 1886-1888 Konya Vilayeti Salnamesi’ne göre, Tefenni köyü kaymakamlık merkeziydi. Dağlarla çevrili bu köyde, devlete ait yeni bir hükümet konağı bulunuyordu. Resmi yazışmalar ve ticari evraklar posta şubesi aracılığıyla iletiliyordu. Tarım ve sanayi ürünleri Burdur ile bağlantılıydı. Her cumartesi pazar kuruluyor ve kaza, askeri yönetim olarak Yarangüme taburuna bağlıydı.
81 misafirhane
29 un değirmeni
11 dükkân
1 han
9 mağaza
1 kahvehane
2 yonca işleme yeri
3 yağhane
1 rüştiye mektebi
15 sıbyan mektebi
6 medrese
9 cami
20 mescit
1 tekke
40-49 çeşme
7 hamam

TEFENNİ TARİHÇESİ OSMANLI DÖNEMİ 2. BÖLÜM
Tefenni, kaza olduktan sonra vilayeti Konya'ya en uzak kaza konumundaydı. Bu uzaklık, her zaman bir dezavantaj oluşturmuş; haberleşmeler gecikmiş, iletişimde zaman zaman aksamalar yaşanmıştır. Konya’nın vilayet olmasıyla birlikte yayımlanan salnamelerde Tefenni hakkında verilen bilgiler, hemen hemen her yıl aynı kalmıştır. Sadece kaymakam ve diğer kurum amirlerinin isimleri değişmiştir.
Devlet Arşivleri’nde Tefenni’ye dair tarihsel veriler mevcut olsa da, belgelerin Osmanlıca olması nedeniyle tercüme edilmesi gerekmektedir. Bu, kolay bir iş olmadığından, bir proje geliştirilmesi gerektiği düşünmekteyim
1890’larda Tefenni’de Redif Taburu’nun kurulması, bölgenin tarihinde öne çıkan bir gelişmedir. Daha önce Süvari Alayı’nın boşalttığı alanlarda Redif Taburları’nın kurulduğu belirtilmiştir. Bu konuda en kapsamlı incelemeyi, Akdeniz Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Kadir Türkmen yapmıştır. Türkmen, Tefenni Redif Taburu’nun kuruluş amacını ve işleyişini ayrıntılı bir şekilde ele almıştır.
Ayrıca, Osmanlı’nın önemli dergilerinden Servet-i Fünun’un Kasım 1901 sayısında, Tefenni Redif Binaları konu edilmiş ve eski askerlik şubesinin bir fotoğrafı kapak resmi olarak yayımlanmıştır.
TEFENNİ REDİF TABURU (Özet)
Tefenni Redif Taburu, Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyılda askeri reformların bir parçası olarak kurulan Redif Askeri Teşkilatı’nın taşradaki önemli bir örneğidir. Yeniçeri Ocağı’nın 1826’da kaldırılmasının ardından, Asakir-i Mansure ordusunun İstanbul merkezli yapısı ve uzun süreli askerlik hizmetinin tarım ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri, taşrada talimli ve savaşa hazır bir orduya olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. Redif Teşkilatı, III. Selim’in Nizam-ı Cedit ve Tımarlı Sipahi ordularından esinlenerek, II. Mahmud döneminde 1834’te kurulmuş, ancak binaların inşası ekonomik nedenlerle 1890’lı yıllara sarkmıştır. Tefenni Redif Taburu, debboy-u hümayun, redif dairesi, cephanelik ve askeri karakol olmak üzere dört binadan oluşmuş, ancak günümüze sadece tek katlı redif dairesi ulaşmıştır.
-
Redif Dairesi: Neo-Klasik üslupta, çift girişli tasarlanmış; kuzey cephesinde revaklı giriş, üst katta revaklı balkon ve üçgen alınlık bulunuyordu. Günümüze tek katlı ulaşan yapının koridor etrafında sıralı odaları, farklı pencere sayılarıyla aydınlatılmıştır. Süslemeler sade olup, köşe taşları, kilit taşları ve plasterlerdeki kartuşlar dikkat çeker. Restorasyon sonrası iç mekanlar özgünlüğünü kısmen yitirmiştir.
-
Askeri Karakol: Tek katlı, Neo-Klasik etkiler taşıyan, revaklı girişi, testere dişi saçakları ve çift renkli taşlarıyla mütevazı ama canlı bir tasarıma sahiptir.
İnşa Süreci ve Finansman: Arşiv belgelerine göre, Tefenni Redif Taburu’nun inşası 1899-1901 yılları arasında gerçekleşmiştir. 1893’te askeri deponun Karamanlı köyüne yapılması önerilmişse de, yapı Tefenni’de inşa edilmiştir. 1899’da 500 Osmanlı lirası ve ahali katkısıyla inşaat başlamış, Servet-i Fünun Dergisi’nin 1901 tarihli sayısında binaların “ahali hamiyetmendan” (halkın bağışlarıyla) inşa edildiği belirtilmiştir. Bu, Osmanlı’nın taşradaki diğer redif binalarında da görülen tip proje geleneğini ve halk katkısını yansıtır.
Değerlendirme: Redif binaları, Osmanlı’nın 19. yüzyıldaki modernleşme çabalarının ve tip proje geleneğinin bir yansımasıdır. Ekonomik kısıtlamalar nedeniyle inşaatlar gecikmiş, mevcut binalar geçici olarak kullanılmıştır. Tefenni örneği, Neo-Klasik üslubun taşradaki yansımasını ve devlet otoritesinin mimari temsiliyetini gösterir. Ancak, 1912’de Redif Teşkilatı’nın lağvedilmesiyle bu binalar ikincil işlevlere (mektep, hükümet konağı) dönüştürülmüş, bu da bazı çalışmalarda asli işlevlerinin yanlış yorumlanmasına yol açmıştır. Tefenni Redif Dairesi’nin plan ve cephe tasarımı, diğer örneklerle (Yenipazar, Çal, Çivril) benzerlik göstererek tip proje geleneğini doğrular.
TEFENNI REDIF DAİRESİ YAPI KRONOLOJİSİ
1864 Tefenni kaza olur, Askerlik Subesi kurulur.
1892 Sultan Hamit zamanında binanin bulundugu alan 4. Orduyu Humayuna verilir ve insaata baslanir.
1894 Yapi toplulugu bitirilir, kullanim acar.
1901 Yapi iki katlidir ve redif dairesi olarak kullanilmaktadir.
1918 Redif taburlari tasviye edilir, subede 10 asker brakilir.
1929- 1942 21. Süvari Alayi kullanima tahsis edilir.
1942- 1944 Arasinda bos kalir.
1944 6 ay süre ile Italyan askerlerin kullanima tahsis edilir.
1944- 1949 Arasinda bos kalir.
1949 Yeni açilan ortakul tahsis edilir.
1951- 1956 Binalar bir topçu taburu kullanir.

TEFENNİ'DE DOKUMACILIK TARİHİ
Tefenni’de 1900’lü yılların başında halıcılık, halkın temel geçim kaynaklarından biriydi. Tefenni Kazası’nda 30 halı ve 60 kilim tezgâhı bulunuyordu. Bu, nüfusun büyük bir kısmının geçimini halıcılıktan sağladığını gösteriyor. Burdur’da halıcılığın köklü bir gelenek olduğu, 1800’lü yıllarda Fransız gezginlerin bölgeye yaptıkları ziyaretlerde, halı ve kilim dokuyan kadınları görmeleriyle de doğrulanmıştır.
Burdur’da 1922-1926 yılları arasında halıcılık önemli bir gelişme göstermiştir. Bu dönemde Şark Halı ile yerli halı işletmeleri arasında yoğun bir rekabet yaşanmıştır. 1925 yılında 250, 1928 yılında ise 600 halı tezgâhı faaliyet gösteriyordu. 1928’de toplam 55.000 arşın kare halı üretildi. Şark Halı, Türk Varlığı, Nur Halı, Karagözzâde Halı ve Rıfat Bey Kumpanyaları gibi şirketler, Burdur merkezin yanı sıra Bucak, Tefenni ve Karamanlı’da çok sayıda tezgâh işletiyordu. Bu tezgâhlarda yıllık 35.000 arşın halı üretiliyor ve bu ürünler, söz konusu şirketler aracılığıyla Amerika ve Avrupa’ya ihraç ediliyordu.
1960 ve 1970’li yıllarda Tefenni’de halıcılık, bölgenin ekonomik ve sosyal yapısında önemli bir yer tutuyordu. Evlerde kurulan halı tezgâhları, özellikle kadınların ve genç kızların katılımıyla bir üretim merkezi haline gelmişti. Halı tüccarları, evlere tezgâhlar kurarak üretim sürecini organize eder ve dokunan halıları pazarlardı. Bu sistem, ev ekonomisine ciddi katkılar sağlıyor, aynı zamanda kadınların el emeğini değerlendiren bir sosyal yapı oluşturuyordu. Hemen hemen her evde bulunan halı tezgâhları, Tefenni’nin o dönemki kültürel ve ekonomik dokusunun bir yansımasıydı.

Bu içerik size ne hissettirdi?
-
1
ALKIŞ
-
0
SEVDİM
-
0
ÜZÜLDÜM
-
0
KIZDIM
-
0
ŞAŞIRDIM
-
0
BEĞENDİM
-
0
BEĞENMEDİM
-
0
GÜLDÜM
Yorumlar (0)