Küçükçekmece Belediyesi, ilçedeki mahallelerinin zengin kültürel dokusunu, tarihini ve gündelik yaşamını anlatan özel bir kitap serisini, düzenlediği lansman ile kamuoyuna tanıttı.
Küçükçekmece Belediyesi, ilçedeki mahallelerinin zengin kültürel dokusunu, tarihini ve gündelik yaşamını anlatan özel bir kitap serisini, düzenlediği lansman ile kamuoyuna tanıttı. Küçükçekmece Belediyesi kültür yayınları kapsamında literatüre kazandırılan “Benim Semtim, Benim Mahallem” isimli 6 ciltlik kitap serisinin lansmanı, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Tanıtım toplantısına, Proje Koordinatörü Hakkı Zariç, Yazar Kübra Yeter, Gazeteci- Yazar Özlem Temena, Küçükçekmece Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç, mahalle muhtarları, kitaba katkı sunan mahalle sakinleri ve çok sayıda Küçükçekmeceli katıldı.
Belediye kütüphanelerinde de yerini aldı
Küçükçekmece’deki 21 mahallenin renkli hikayelerini, sıcak komşuluk ilişkilerini, tarihi ve kültürel mirasını gelecek nesillere aktarmak için oluşturulan “Sefaköy, Fatih, Halkalı, İkitelli, Cennet, Kanarya” isimli kitapların yazarlığını, Kübra Yeter, Hakkı Zariç, Cenk Kolçak, Özlem Temena, Rojhat Turgut yaptı. ‘Benim Semtim, Benim Mahallem Küçükçekmecem’ isimli envantere, Küçükçekmece Kütüphanelerinden de ulaşılabilir.
“Kentin geçmişini bilmek, o kentle bağ kurmamızı sağlıyor”
Küçükçekmece Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç, “Oturduğumuz yerin geçmişini bilmek o yerle bağ kurmamızı sağlıyor. Bu kitabı kentin geçmişini ve hikayesini gelecek nesillere aktarma konusunda çok önemsiyoruz. Küçükçekmece’ye baktığımızda eski bir ilçe. Banliyönün olduğu kilometre 24’ün olduğu bir ilçe. Bu hat olduğu için şehir içi sayılacak bir yer. Biz Küçükçekmece’de göl ile başlayarak, kentin envanterini çıkarttık. Küçükçekmece’deki kuş türlerinden, tarihi eserlerine, edebiyatından, Osmanlı belgelerine ve burada yaşamış önemli isimlere kadar pek çok alanda 23 adet kitap hazırladık. Biz aslında bu envanterlerle, Küçükçekmece’de kültür müdürlükleri sadece konser, tiyatro yapmaz dedik. Siz Küçükçekmeceliler olmasaydı böyle bir şey hazırlamak mümkün olmazdı. Emeği geçen yazarlarımıza ve sizlere, Belediye Başkanımız Kemal Çebi ve şahsım adına teşekkür ederim” diye konuştu.
“Küçükçekmece’nin edebiyatımıza, sinemamıza birçok katkı sunduğuna şahit olduk”
Proje Koordinatörü, Yazar Hakkı Zariç ise, “Bu kitapları hazırlarken Küçükçekmece’de sahaya indiğimizde çok fazla şeyle karşılaştık, anlatamayacağım kadar çok hikaye birikti içimizde. Muhtarlarımız ve mahallelerimizin yerlileriyle bu mahallelerin geçmişini, sevincini, mutluluklarını, üzüntülerini, acılarını konuştuk. Yeri geldi acının belleğini de oluşturduk. Buradan yolu geçmiş önemli edebiyat isimlerine, yönetmenlere yer verdik. Küçükçekmece’nin bir yaşam ve kültürel zenginlik sunduğu gibi edebiyatımıza, sinemamıza, sanatımıza da birçok katkı sunduğunu görüyoruz. Biz de bu kitaplarda bunu sizlerle paylaştık. İyi ki Küçükçekmecelilerle tanıştık. Bize kültürel, kişisel, entelektüel alanda çok şey kattılar. Çok teşekkür ederiz” dedi.
“Her defasında farklı bir renge ulaştık”
İkitelli ve Cennet kitaplarının yazarı Özlem Temena ise, “ Bu proje bize ilk geldiğinde Küçükçekmece Belediyesi bize bir yumak verdi. Biz o yumağı sara sara her seferinde farklı bir renge ulaştık. Biz aslında bu renkleri dokuyan birer insandık. Bu ortaya çıkan renkli tablodan çok mutluluk duyuyorum. Hikayelerini bizimle paylaşan mahalle sakinlerine ve Belediye Başkanı Kemal Çebi’ye teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
“Mahalleliyle bir araya geldik, kıymetli insanlar tanıdık”
Fatih ve Kanarya Mahallesi kitaplarının yazarı Kübra Yeter, “Fatih Mahallesi’ne geldiğimizde hikayeye nerden başlayacağımı bilmiyordum. Muhtarlarımızla görüşmeye başladık. Mahalleliler, Menekşe’nin Fatih’in nasıl canlı bir yer olduğu, nasıl sosyal bir yer olduğu, kadınların çocukların sokaklarda özgürce gezebildikleri bir yer olduğunu anlattı bana. Fatih’te Menekşe’de mahalle kültürünün geride kaldığını düşünürken, bu kültürün hala yaşatıldığına, komşuluk ilişkilerinin güzelliğine şahit olduk. Benim için çok kıymetli anlardı. Hepinize teşekkür ediyorum” diyerek duygu ve düşüncelerini paylaştı.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)