Suriye'de evlerine düşen bomba sonucu patlayan sobadan yaralanan ve Türkiye'de tedavi edilen Emine İsmail'in hayat hikayesinden etkilenen gönüllü doktorlar, kurdukları dernekle 5 bin çocuğun derdine derman oldu.
Suriyeli İsmail ailesi, 2011'de başlayan iç savaş nedeniyle 8 sene önce yaşadıkları Halep kentinden İblid'de bulunan akrabalarının yanına gitti. Burada evlerinin yakınına düşen bir bomba parçasının sobalarına çarpması sonucu Emine İsmail ve annesi Zeynep Muhammed yaralandı. Vücudunun çeşitli yerlerinde ciddi derecede yanıklar oluşan 16 yaşındaki Emine, gönüllü doktorlardan oluşan heyet tarafından Türkiye'de 40 kez ameliyat edildi. Emine'nin hayat hikayesinden etkilenen ve çoğunluğu sağlık görevlilerinden oluşan gönüllülerin kurduğu Ala Hayat Minik Masumlar Derneğince yaklaşık 5 bin çocuğun tedavisi sağlandı.
Üniversiteyi bitirdikten sonra Suriye'de aktif olarak bulunduğunu ve bu esnada Emine İsmail ile tanıştığını anlatan Ala Hayat Minik Masumlar Derneği Başkanı Ayşegül Aksu, “Emine kızımız kapanmayan gözleri, kapanan boynu, uzuvları tamamen yanmış, çok zorlu bir süreçten geçmiş bir çocuk olarak benim karşıma çıkan ilk çocuktu. Sağlık yönetimi okuduğum için ve çok sayıda doktor çevrem olduğu için benim ilgilenmemi istemişlerdi. Ben de oyuncakları aldım ve o çocuğumuzun yanına gittim. O çocuk oyuncakların yüzüne bile bakmadı. Hemen bir fotoğraf çıkardı, çok tatlı ve çok güzel bir çocuğun fotoğrafını gösterdi bana. Ben bir komşusu, akrabası zannederken, ‘Ene', yani 'Ben' dedi. Orada şaşırarak ve üzgün bir şekilde dizlerimin üzerine çöktüm. O çocuk bana, ‘Gözlerimi kapatarak uyumak istiyorum', ‘Boynumu hareket ettirmek istiyorum' dedi. Çünkü boyun bölgesi de komple yanıktı. Çocuğumuz hep benden uzuvları ile ilgili bir şeyler istedi” dedi.
Emine'nin kendisinden oyuncak yerine göz açıp kapatma, burnundan nefes alma gibi insani temel ihtiyaçlarını karşılayabilme talebi olduğunu ve ilk defa bir insanın böyle bir talebiyle karşılaştığını ifade eden Aksu, “Bu bir çocuk olunca benim hayatımın dönüm noktası oldu. Ameliyatlara başladık, bir, iki, üç, beş, yedi, dokuz. Her seferinde rahatsız olduğu bir şey ortadan kalktı. Gözleri kapanmaya başladı, burnundan nefes almaya başladı, ağzı kapanmaya başladı. Rahat yemeye başladı, boynunu döndürmeye başladı, dedik ki tamam. Demek ki bir şey dert edilince onun şifası da geliyor. Ona vesile olmanın mutluluğu da genel olarak bütün hayatıma yansıdı” diye konuştu.
Dernekleşme sürecinin Emine ile başladığını ve şu anda 5 bine yakın ihtiyaç sahibi çocuğun tedavisini gerçekleştirmenin sevincini yaşadıklarını dile getiren Aksu, “Sadece bu sene 2 bin 500 ameliyat gerçekleştirdik. Emine, ismi değişmeli bence, Emine'nin ismi Umut olmalı. Çünkü Emine kendisi ile başlanan serüvende binlerce çocuğa umut oldu. Emine'nin yüzündeki çizgilere de bir harita olarak bakıyorum artık. Afganistan'a giden bir yara izi, Suriye'ye giden yara izi, Afrika'ya gittik, Afrika'ya giden bir yara izi. Emine'nin yüzünde gördüğümüz yanıklar aslında bu serüveni başlatan çok güzel bir umut haritası oldu” dedi.
Emine'nin tedavisine devam ettiklerini ve önünde hala uzun bir tedavi süreci olduğunu söyleyen Aksu, “Emine'nin yolu zorlu. Artık genç kız olduğunun farkında, artık yaşıtlarının yavaş yavaş arkadaşlık kurma çağının geldiğinin farkında. Ama Emine hiçbir zaman evlenemeyecek, hiçbir zaman bir çocuk doğuramayacak, hiçbir zaman yaşıtlarının yaşadığı hayatı yaşayamayacak. Zor bir hayat Emine için. Ama biz elimizden geldiği kadar Emine'nin yanında olmaya çalışıyoruz. Sağlıkla ilgili bir ihtiyacı olduğunda Emine'nin elinden tutmaya çalışıyoruz. İzlerini biraz daha gidermek için yüzü ile ilgili cihaz tedavileri yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
Aksu, Baas rejiminin devrilmesiyle Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin memleketlerine döndüğüne ama Türkiye'de tedavi için kalması gereken en az 700 çocuk olduğuna dikkati çekti.
16 yaşındaki Suriyeli Emine İsmail ise evlerinde sobanın yanında annesi ile oturduğu esnada düşen bir bomba parçasının sobalarına çarpması sonucu patlama yaşandığını söyledi. Patlamanın ardından vücudunun birçok yerinde yanıklar oluştuğunu dile getiren İsmail, yüz, göz, el bilekleri ve ayaklarının yanı sıra vücudunun çeşitli noktalarından 40'a yakın ameliyat olduğunu ve tedavisinin tamamlanması için de ameliyatların hala devam edeceğini kaydetti. Ayrıca İsmail, okulu çok sevdiğini ve tedavisinin tamamlanmasının ardından okula başlamak istediğini belirtti.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)