Taceddin Akbaş Yazdı: GELİNLER ve GELİNLİK KIZLAR

GELİNLER ve GELİNLİK KIZLAR BU MEKTUBU MUTLAKA OKUSUNLAR! Günümüz de böyle anne bulmak ta, böyle anneye lâyık olacak ya da annesinin altın niteliğindeki tavsiye veya nasihatlerini dinleyecek ya da sözlerini tutacak kız bulmak ta zor.

GELİNLER ve GELİNLİK KIZLAR

BU MEKTUBU MUTLAKA OKUSUNLAR!

Günümüz de böyle anne bulmak ta, böyle anneye lâyık olacak ya da annesinin altın niteliğindeki tavsiye veya nasihatlerini dinleyecek ya da sözlerini tutacak kız bulmak ta zor. Ancak, bugün günlerden mübârek Cuma, aylardan da yine mübârek Muharrem ayı olduğu için, ben bu altın tavsiye nitelikli veya hayatî nasihat içerikli mektubu köşeme iktibas etmek ve takdiri sevgili okurlarıma bırakmak istiyorum:

Şöyleki; “Sevgili kızım! Bir kız, ‘annesi ve babası zengin’ diye evlenmeye ihtiyaç duymacak olsaydı, senin de, benim de hiç bir zaman evlenmeye ihtiyacımız olmazdı. Fakat, durum böyle değildir. Yani, evlenmek gereklidir…

Yavrucuğum! Şimdi sana kırk yıllık evliliğimin tecrübelerine dayanarak bazı nasihatlerde bulunacağım. Bu tavsiyelerimi iyice öğrenip gerektiği şekilde hareket edersen, hayatın boyunca rahat eder, huzur içinde yaşarsın. Kocanla aranız hiç bir zaman bozulmaz ve bu dünyada oldukça mutlu bir ömür geçirdiğin gibi, âhirette de ebedî saadete ulaşırsın:

1- Kanaatkâr ol! Yani, kocan tarafından getirilen yiyecek, içecek ve giyecekleri memnuniyetle kabul et. Çünkü, kanaat, kalbi huzura kavuşturur.

2- Söylenenleri iyi dinle ve her zaman kocanın ‘meşru’ emirlerine itaat et ve ‘helâl’ taleplerini karşıla. Kocana îtiraz etme. Onunla kaynaşmaya gayret göster. Bu şekildeki hareketlerin aynı zamanda, Cenab-ı Hakk’ın rızasına da muvafık olur!

3- Kocanın görmesi muhtemel olan yerlere, îtinâ ve ihtimam göster. Gözüne çirkin bir şeyin ilişmesinden sakın. Dış görünüş içe, kalbe, gönüle de tesir eder. Evin yerin, üstün başın ve bedenin her zaman temiz ve güzel kokulu olsun…

4- Eşinin yemek saati ile uyku saatine dikkât etmelisin. Yemeğini kocanın ‘âdeti nasılsa’ ona göre hazırlamalısın. Vaktinde uyuması için, işlerini zamanında bitir. Çünkü, açlık insanı huysuz eder, uykusuzluk ise öfkelenmeye sebebiyet verir.

5- Evinin mallarını ve eşyasını iyi koru. Mal ve eşyayı koruman senin iyi iş bildiğini gösterir. Yaptığın işleri, iyilikleri başına kakma! Başa kakarsan, iyilik fayda yerine zarar verir.

6- Eşinin yakınlarına güzel muamele de bulun… Sen onun yakınlarına iyi-güzel muamele de bulun ki, o da senin yakınlarına iyi davransın… Gülü seven dikenine de katlanmalıdır… Zaten dünyada nîmetler ve mihnetler-zahmetler bir arada bulunur. Kocana evde, çocuklarına ve yakınlarına karşı otoritesini sarsacak, onu küçük düşürecek söz ve davranışlarda bulunma!

7- Kocanın sırlarını hiç bir kimseye açma, söyleme! Şâyet kocanın sırlarını çevreye yayacak olursan, sana darılır-kırılır. Dolayısıyla da kendisine vefasızlık etmeyeceğinden bile emin olmaz ve bu durum sevgi ve saygıda da azalmaya neden olur…

8- Eşine hürmette, meşrû talep ve isteklerini yerine getirmekte kusur etmemelisin. Sözlerinin aksini söyleyerek, ona karşı gelmemelisin. Eğer karşı gelir, isyan edersen, bu onun kızıp öfkelenmesine, hattâ sana düşmanca hareket etmesine neden olur. Eşinin, üzüntülü, kederli zamanlarında sen de öyle görün..! Onun üzüntüsünü sen de paylaş. O neşeli ise sen de neşeli görünmeye çalış…

9- Kocana ne kadar hürmet eder ve tâzim de bulunursan, sen de o nisbette onun sevgisini ve saygısını kazanırsın…

10- Kocandan, almakta zorlanacağı, gücünün yetmeyeceği şeyleri isteme! Bu hem senin, hem de onun helâkına neden olur. Nitekim, kudsî bir Hadis-i Şerifte sevgili Peygamberimiz (sav), “Bir zaman gelir ki, adamın helâkı, hanımının, ana-babasının ve çoluk çocuğunun elinden olur. Çünkü, onlar kendisini fakirlikle ayıplar-kınar, kendisinden gücünün yetmeyeceği veya imkânının el vermeyeceği teklif ve isteklerde bulunurlar. Böylece o kimse, bu istekleri temin etmek için dîninin-îmanının.. gideceği yollara sapar ve sonunda helâk olur!” buyuruyor!

11- Kadının güzel huylusu, sâlihâ olanı, eşine Cennet nîmetidir. Kötüsü ve şerlisi de Cehennem azabından sayılır. Sen kocana Cennet nîmeti ol ve kendisine azab çektirme!

Bunları yapabilmen ancak, onun isteklerini kendi isteklerine, onun rızasını kendi arzularına tercih etmenle mümkün olabilir. Hep kendi istek ve arzularını ön plana çıkarırsan, bu nasihatleri tutabilmen mümkün olmaz…”

BENDENİZ de, 46 yıllık evli ve ‘Allah’a (c.c) emânet 3 oğlu ve 3 gelini olan bir baba ve 5’i damat, 1’i de gelin adayı olmak üzere 6 torun sâhibi bir dede ve bu emânetleri korumak için, gerekirse canını bile verebilecek bir kişi olarak sevgili okurlarıma şöyle seslenmek istiyorum:

‘Benim sevgili okurlarımın içinde bu 11 maddelik mektubun tek bir maddesine, hattâ bir kelimesine veya cümlesine bile ‘hayır…’ diyecek, itiraz edecek bir kişi çıkmaz… Hattâ, ‘ben bu maddelere harfiyen uyup-uygululamakla kalmayıp daha fazlasını bile yapıyorum…’ deme ihtimâli bulunan bayanlar olduğunu düşünüyorum ve onları kutluyorum… Ancak, günümüz de bu 11 altın tavsiyenin 1’ini bile tutmayan eşlere, gelinlere ve de tutmayacak olan kızlara Cenab-ı Hakk hidâyet, kocalarına da sabır ve selâmet versin..!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.

EY İNSANLAR! SİZİ BİR TEK NEFİSTEN YARATAN VE ONDAN EŞİNİ YARATIP İKİSİNDEN BİR ÇOK ERKEKLER VE KADINLAR ÜRETEN RABB’İNİZDEN KORKUN. KENDİ ADINA BİRBİRİNİZDEN DİLEKTE BULUNDUĞUNUZ ALLAH’DAN (c.c) VE (BAĞLARINI KIRMAK)TAN SAKININ! ŞÜPHESİZ ALLAH SİZİN ÜZERİNİZ DE GÖZETİCİDİR

Ayet-i Kerîme