Van’da uzmanlar, özellikle yaz aylarında Türkiye genelinde çok sayıda boğulma vakalarının olduğunu ifade ederek, vatandaşlara uyarılarda bulundular.
Suda boğulmanın; kişinin suya batmasının ardından nefessiz kalması sonucu yaşamını yitirebileceği ciddi bir durum olduğunu belirten Lokman Hekim Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Latifullah Jalal, Türkiye’de özellikle yaz aylarında çok sayıda boğulma vakasının yaşandığını söyledi. Suda boğulmanın deniz, göl, nehir, baraj gölü, havuz ya da banyo küveti gibi farklı ortamlarda meydana gelebildiğini aktaran Jalal, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre suda boğulma, tüm dünyada önlenebilir yaralanmalar arasında ölüme yol açan üçüncü en yaygın nedendir. Vakaların yarısından fazlası 25 yaş altı bireylerde görülmektedir. Hem can kaybına hem de kalıcı sakatlıklara yol açabilmesi, ayrıca iş gücü kaybına neden olması sebebiyle suda boğulma, hem Türkiye hem de dünya için önemli bir halk sağlığı sorunudur" dedi.
Suda boğulma riskini artıran birçok faktörün bulunduğuna dikkat çeken Dr. Jalal, "Yüzme bilmemek, suda meydana gelen kazalar ve travmalar, alkol veya ilaç etkisi altında suya girmek, riskli davranışlarda bulunmak ve epilepsi, bayılma (senkop) ya da kalp hastalığı gibi tıbbi sorunlara sahip olmak bunun nedenlerindendir. Suda boğulma, tatlı veya tuzlu suyun solunum yollarına kaçması sonucu gelişen bir süreçtir. Tatlı su boğulmalarında su, akciğerlerden kana geçerek vücutta kan hacmini artırır. Bu durumda bazı minerallerin (elektrolitlerin) düzeyinde düşüş, potasyumda ise artış görülebilir. Tuzlu su boğulmalarında ise akciğerlerde sıvı birikimi (ödem) olur, kan hacmi azalır ve elektrolit seviyeleri yükselir. Her iki durumda da, akciğerlerde nefes almayı kolaylaştıran "sürfaktan" adlı madde zarar görür. Bu durum, nefes darlığına ve kandaki oksijen düzeyinin düşmesine yol açar. Bunun yanında boğulma sırasında yutulan suyun içeriği de hayati önem taşır. Suya karışan çamur, kum, kirli su, bakteri, algler, mide içeriği veya kimyasal maddeler akciğerlere zarar vererek durumu daha da kötüleştirebilir. Ayrıca, kişinin uzun süre suda kalması, kalbin durması ya da kalp masajı ve suni solunum gibi temel yaşam desteği (KPR) uygulamalarına geç başlanması, hayati riski artırır. Bu gibi durumlarda kalp ritmi bozulabilir, beyinde hasar oluşabilir ve çoklu organ yetmezlikleri gelişebilir" ifadelerini kullandı.
Boğulma tehlikesi geçiren bir kişiyle karşılaşıldığında yapılması gereken ilk şeyin zaman kaybetmeden 112 Acil Servis’in aranması ve kişi sudan çıkarılır çıkarılmaz temel yaşam desteğine başlanması olduğunu vurgulayan Jalal, "Bu destek, kalp masajı ve suni solunum gibi basit ancak hayat kurtarıcı müdahaleleri içerir. Suda boğulma, alınacak önlemlerle büyük ölçüde önlenebilir bir durumdur. Mesela çocuklar su kenarında mutlaka bir yetişkin gözetiminde olmalıdır. Toplum, temel yaşam desteği konusunda eğitilmeli; ilk yardım kursları yaygınlaştırılmalıdır. Havuz, plaj ve su kenarı gibi yerlerde güvenlik önlemleri artırılmalıdır. Yüzme bilmeyen bireyler derin sulara girmemeli; bilinmeyen sularda veya yalnız başına yüzmekten kaçınılmalıdır. Derinliği bilinmeyen sulara atlamak son derece tehlikelidir ve bundan kaçınılmalıdır. Baraj, gölet ve sulama kanalları gibi yerlerde yüzmek hem yasaktır hem de çok tehlikelidir. Yasal düzenlemelerle desteklenen toplumsal bilinçlendirme çalışmaları artırılmalıdır. Unutulmamalıdır ki boğulma sessiz gerçekleşebilir. Ancak alacağımız basit önlemlerle bu trajediler önlenebilir. Bilinçli davranarak hem kendimizi hem de sevdiklerimizi koruyabiliriz" diye konuştu.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)