Doçent Doktor tarafından geliştirilen keçi kılı ve koyun yününden üretilen çadırlar, yazın serin, kışın sıcak tutuyor. Doğal klimalı çadırlar, özellikle afet zamanlarında büyük önem taşıyor."
SÜ Veteriner Fakültesi Üyesi Doç. Dr. Esad Sami Polat, keçi kılı ve koyun yününden elde edilen keçeyle yanmayan, sıcağa ve soğuğa dayanıklı çadır geliştirdi. Çadırlar özellikle afet zamanlarında büyük öneme sahip olacak.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Veteriner Fakültesi Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esad Sami Polat, koyun yünü ve keçi kılı üzerinde yaptığı çalışmalara Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremler sonrasında benzer senaryolara hazırlanma ve insanlara yardımcı olma düşüncesiyle farklı bir yön verdi. Yaklaşık 20 yıldır koyun yünü ve keçi kılı üzerine çalışmalar yürüten Doç. Dr. Esat Sami Polat, geri dönüşümden ve doğal ürünlerden elde ettiği malzemelerle jeodezik (bir çeşit küre) çatı modelini yorumlayarak, kurulumu kolay ergonomik çadır üretti.
Keçi kılı ve koyun yünlerinin değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılması amacıyla yıllardır farklı çalışmalara imza attığını belirten Doç. Dr. Polat, çalışmaları kapsamında yine koyun yününden elde ettiği yanmaz boyayı da çadır projesinde kullandığını söyledi. Bu sayede çadırlarda çıkabilecek yangın tehlikesine karşı önlem aldığını belirten Polat, çadırın kış aylarında içinin sıcak, yazın serin olduğunu ve olası bir afet durumunda hızla kurularak ihtiyacı karşılayabileceğini dile getirdi. Polat, koyun yününün ekonomik olarak değerlendirilmesi ve sağladığı konforun insan hayatına doğrudan olumlu etki etmesi için farklı projelerle çalışmalarına devam edeceğini kaydetti. Polat, “ Yaşanabilecek deprem, yangın, sel gibi afetlerden sonra barınma ihtiyacını kısa sürede konforlu bir şekilde çözmeyi amaçlayan projede doğal yöntemlerle üretilen çadır, su geçirmez, yanmaz, sıcağa ve soğuğa dayanıklı olma özellikleriyle ön plana çıkacak” dedi.
Polat, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bizim geliştirdiğimiz jeodezik formülle bir kedi yuvasından, sirk çadırı boyutuna ulaşabilmek mümkün. Çadırlarımız, yanmaz, nefes alır, yüksek yalıtımlı. Tamamen yerli ve doğal malzemelerle üretildi. Bu çalışmayı üniversitemizin Teknokent'iyle devam ettiriyoruz. Teknokent de çalışmamızı AFAD'a duyurdu. Çalışmalarımızın yapımını tamamladıktan sonra AFAD'a haber vereceğiz ve modellerimize tekrar bakılacak. AFAD'ın dışında da farklı sivil toplum kuruluşlarımız ve belediyelerimizden de projemize ilgi gördük.".
Bu kapsamda insanlığa zarar vermeyen malzemelerle insanlığın yararı için yeni projeler yürüttüğünü dile getiren Polat, şöyle konuştu: "Biz jeodezik çatı modelini biraz daha ilerletmeye çalıştık. Bu alanda kendi tasarladığımız 3 çadır modeli var. Bunlardan biri keçi kılından, biri koyun yününden ve bir diğeri de koyun yünü ile keçi kılının karışımında elde edildi. Bunların bütün tasarımları bize ait. Neredeyse sonsuz ömre sahip çadırlar üretiyoruz. Malzememizin tamamı doğal. Projemizde, geri dönüşümdeki ahşaptan, keçi kılı ve koyun yününden yararlanıyoruz. İftiharla 'Bizim karbon izimiz çok düşük.' diyorum. Ahşap, koyun yünü ve keçi kılından oluşan malzemelerimizle doğaya minimum ölçüde zarar veriyoruz."
Doç. Dr. Esad Sami Polat, sözlerini şöyle tamamladı: “İleri dönüşüm ahşap kullanarak jeodezik iskeletini çattığımız, yüksek yalıtım özelliği olan keçi kılı dokuma ve/veya koyun yünü keçe ile kaplayıp üzerine keratinli yanmaz ve UV-radyasyon gibi zararlı ışınları ve dalgaları geçirmeyen, nefes alabilen doğal bileşenli su bazlı boya uyguladığımız otağlarımız, bahçe kulübesi, konforlu kampçılık veya karasal iglo gibi değişik kullanımlar için istediğiniz ebatlarda planlarda birlikte üretebiliriz. Konforlu bir yaşam ortamının yanı sıra, beklenmedik doğa olaylarına karşı yüksek mukavemetli bu yapı tarzının ülkemizde yaygınlaşması için biz göreve hazırız.”
merhaba haber
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)