Bu ameliyat meme kanserinin izlerini onarıyor

2020 yılında dünya genelinde 2 milyon 300 bin yeni meme kanseri tespit edilmiş. Devamı haberimizde...

Bu ameliyat meme kanserinin izlerini onarıyor

 

BU AMELİYAT MEME KANSERİNİN İZLERİNİ ONARIYOR!

 

2020 yılında dünya genelinde 2 milyon 300 bin yeni meme kanseri tespit edilmiş. Bu sayı, yaklaşık olarak her 8 kadından 1'inin meme kanseri olduğunun da göstergesi. Meme kanserinin görülme oranı geçmiş yıllara göre giderek artıyor. Ancak meme kanseri yaygınlaşırken tedavideki başarı oranlarının yükselmesi de dikkat çekiyor. Uzmanlar bu durumda, kadınların bilinçlerinin artmasının ve tarama programlarına daha sık başvurmalarının önemli bir payı olduğunu söylüyorlar. Tarama programları sayesinde erken teşhis oranı yükseliyor, erken teşhiste tedavi başarısı daha yüksek olduğu için kadınların hayata tutunma oranı artıyor.

Hastalık artıyor ama tedavi başarısı da yükseliyor

Meme kanserinin tedavisinde farklı yöntemler olsa da cerrahi tedavi hala önemli bir yer tutuyor. Tedavide hastaların büyük bir bölümünde, dişilik sembolü olarak algılanan meme korunabiliyor. Ancak yine de bazı durumlarda memenin kısmi veya tümüyle alınması gerekebiliyor. Kanserle savaşmak gibi zorlu bir mücadeleye meme kaybı sonrasında estetik kaygılar de eklenince, hastalarda özgüven kaybından ciddi travmaya kadar uzanan önemli sorunlar gelişebiliyor. Aslında meme kanseri sebebiyle memede oluşan deformasyonlar ve meme kaybı 'meme onarımı ameliyatı' ile başarıyla düzeltilebiliyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Saçak, meme onarımı ameliyatlarında doğal görünüme oldukça yakın sonuçlar elde edilebildiğine işaret ederek, "Meme onarımı; protez, doku genişletici ve doku transferi gibi çeşitli yöntemlerle yapılıyor. Bu ameliyatların yöntemleri ve zamanlamaları; hastaların genel sağlık durumları, bireysel ihtiyaçları ile tercihleri gibi çeşitli etkenler göz önünde bulundurularak planlanıyor. Meme onarımı ameliyatı sayesinde hastalar özgüvenlerine yeniden kavuşuyor ve yaşamlarına daha sağlıklı devam edebiliyorlar" diyor.

Aynı anda veya geç zamanlı onarım

Cerrahi olarak tamamı veya bir kısmı alınan memenin tekrar bir bütün haline getirilmesi 'meme onarımı' olarak adlandırılıyor. Meme onarımı; mastektomi (memenin alınması) ile aynı anda ve geç zamanlı olmak üzere iki şekilde yapılabiliyor. Onarımın zamanlamasında kişisel tercihler ve hayat tarzı önemli olsa da; hastanın yaşı, genel sağlık durumu, kanserin evresi, ameliyat sonrası radyoterapi ve/veya kemoterapi alınıp alınmayacağı gibi pek çok nokta da göz önüne alınıyor. Mastektomi ile aynı anda onarımla hastalıklı olmayan meme cildi ve bazı durumlarda meme ucu korunarak normale yakın, oldukça tatmin edici meme görünümü elde edilebiliyor. "Aynı anda yapılan meme onarımıyla hastalar ikinci kez ameliyattan kurtuluyorlar. Daha da önemlisi meme kaybı yaşamadıkları için psikolojik ve sosyal zorluklar çekmiyorlar" diyen Prof. Dr. Bülent Saçak, sözlerine şöyle devam ediyor: "Öte yandan ameliyat ve hastanede yatış süreleri, iş ile normal hayata dönüş zamanları göreceli olarak daha uzun oluyor. Geç onarımda edilen estetik sonuçlar ise mastektomi ile aynı anda onarımla karşılaştırıldığında her zaman daha az tatmin edici kalıyor."

Meme ucu yapılabiliyor

Mastektomi ile meme ucunun da alındığı hastalarda ameliyattan ve ışın tedavisi de uygulanacaksa ışın tedavisinin bitiminden 4-6 ay sonra, lokal anestezi altında, lokal deri flepleriyle meme ucu oluşturulabiliyor. Meme ucunu çevreleyen ve areola olarak adlandırılan, meme cildinin diğer kısımlarıyla ton farkı olan bölge ise tatuaj işlemiyle başarıyla yapılıyor. İlerleyen dönemde, iyileşme tamamlandıktan sonra belirgin olan asimetriler varsa, bunları gidermek, görünümünü iyileştirmek için iz düzeltimi, meme dikleştirme ve yağ grefti uygulaması yapılabiliyor.

Meme onarımında üç yöntem

Meme onarımı; protezler, hastaların kendi dokuları ve her iki yöntemin birlikte kombine edildiği, temel olarak üç yöntemle gerçekleştirilebiliyor. Prof. Dr. Bülent Saçak, bu yöntemleri şöyle özetliyor:

Protezler ile onarım: Vücudun başka bir kısmından doku almadan, silikon protezler ile meme onarımı yapılabiliyor. Bu metot için hastanın isteği kadar uygunluğu da önem taşıyor. En uygun hastalar vücudunda başka bir bölgeden ameliyat istemeyen, meme cebi yeterli, radyoterapi almamış/almayacak hastalar oluyor.

Hastanın kendi dokularıyla onarım: Vücudun başka kısımlarından alınan dokuların taşınarak şekillendirilmesi ile yapılan onarımdır. Hastanın kendi dokularıyla gerçekleştirilen onarım, dokuların benzer nitelikleri nedeniyle doğala en yakın sonuçları veriyor. Vücutta en sık başvurulan doku kaynağı karın bölgesi oluyor. Ayrıca kalça, sırt ve uyluk, diğer özdoku kaynaklarını oluşturuyor.

Her iki yöntemin kombine edilmesi: Her iki tekniğe ait olumsuzlukların diğer metodun yardımıyla ortadan kaldırılması prensibine dayanıyor. İki tekniğin risklerini de içerdiği için günümüzde en az tercih edilen yöntemdir.

İyileşme süresi 3-4 haftayı buluyor

Hastanın günlük yaşam aktivitelerine dönüş süresi, tercih edilen onarım yöntemine bağlı olarak değişmekle birlikte, genellikle 3-4 haftayı buluyor. Birçok onarım yönteminde, ameliyat bölgesindeki kan ve sıvıları dışarı almak için kullanılan drenler 1-2 hafta içinde sonlandırılıyor. Hastanın ilk 3 hafta içinde, işlem yapılan taraftaki omuz ve kol hareketlerini kısıtlaması iyileşmeyi hızlandırıyor ve ağrıyı azaltıyor. Yürüyüş gibi basit egzersizlere hemen ilk günden itibaren başlanabilirken, pilates ve ağırlık kaldırma gibi kompleks egzersizler için 2 ay kadar beklemek gerekebiliyor.

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

İlgili Haberler

Antalya'da meme  kanseri farkındalığı için gökyüzüne pembe balon bırakıldı
Sağlık

Antalya'da meme kanseri farkındalığı için gökyüzüne pembe balon bırakıldı

Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi’nde düzenlenen meme kanseri farkındalık ayı etkinliğinde pembe balonlar farkındalık için gökyüzüne bırakıldı.

Meme kanseri farkındalık semineri yapıldı
Etkinlik

Meme kanseri farkındalık semineri yapıldı

Mersin Büyükşehir Belediyesi, 1-31 Ekim ‘Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ bünyesinde Mezitli Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nden faydalanan danışanlara eğitim programı gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Can Küçük: meme kanseri hakkında konuştu
Sağlık

Prof. Dr. Can Küçük: meme kanseri hakkında konuştu

Genel Cerrah Prof. Dr. Can Küçük, 8 kadından birinin meme kanseri olduğuna ve bu oranın giderek arttığına değinerek, kadınların ayda bir kez kendi kendilerini elle muayene etmelerini tavsiye etti. Prof. Dr. Küçük, bu elle muayenenin yanı sıra 50 yaşından sonra her yıl mamografi ve ultrason çektirmeleri gerektiğini söyledi.

 Meme Kanseri Farkındalık Yürüyüşü etkinliği düzenlendi
Etkinlik

Meme Kanseri Farkındalık Yürüyüşü etkinliği düzenlendi

Yalova İl Sağlık Müdürlüğü ve kentte faaliyet gösteren kanserle mücadele dernekleri Meme Kanseri Farkındalık Yürüyüşü etkinliği düzenledi.

Farkındalık için pembe kurdele takılıyor
Etkinlik

Farkındalık için pembe kurdele takılıyor

Dünyada her yıl yaklaşık 2.3 milyon kadına meme kanseri tanısı konuyor. Dünyada en çok görülen bu kanser türünün erken tanı ile tedavi edilebilme oranı ise yüzde 85 gibi yüksek bir oran.

Çankırı'da “Meme Kanseri Farkındalık Eğitimi”
Etkinlik

Çankırı'da “Meme Kanseri Farkındalık Eğitimi”

Çankırı’da kadınlara meme kanseri ve erken teşhis konusunda bilgilendirme eğitimi düzenledi.