Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir Körfezi'ni kirlilikten arındıracak ve ekolojik dengesinin yeniden sağlanmasını amaçlayan "İzmir İçin Nefes" Projesini hayata geçirecek. Körfez’in ekosisteminin değerlendirilmesi ve kirlilik kaynaklarının etkilerinin belirlenmesine ilişkin proje kapsamında kirletici kaynakları tespit edilip tedbirler alınacak.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Gürsel Erul, "İzmir İçin Nefes" projesiyle ilgili açıklama yaptı. Bakanlığın İzmir Körfezi için 15 maddelik “acil ve kısa vadeli eylem planı” hazırlayıp ilgili kurum ve kuruluşların görev ve sorumlulukları belirlediğini hatırlatan Erul, acil ve kısa vadede ilk hedefin Körfez’i kirleten kaynakları tespit edip durdurmak olduğunun altını çizdi.
“İzmir Körfezi'nde öncelikli olarak yaşanan bu kirliliğin çözümü amacıyla Körfez’e giren kirliliğin durdurulması gerekiyor. Dolayısıyla noktasal kaynaklı kirliliklerle ilgili devreye alınması gereken çalışmaların bir an önce yapılması adına eylemler belirledik. Birincil amacımız buraya giren kirliliği azaltmak, azalttığımız bu kirlilik üzerine yeni eylemleri inşa edebilmek. Bu eylem planındaki amacımız; noktasal kaynaklı kirliliklerin, yani belediyenin görev ve yetki sorumluluğu çerçevesinde kanalizasyonlardan toplanan atık suyun arıtılarak Körfez’e deşarjını sağlayabilecek altyapının eksikleri varsa tamamlanması. Bu çalışmalar kapsamında alıcı ortama yapılan her türlü atık su deşarjında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak bizler inceleme çalışmalarımızı arttırdık ve hızlandırdık.”
Kirliliğin durdurulmasının ardından “orta ve uzun vadeli eylem planının” hayata geçirileceğini dile getiren Erul, Körfez’in ekolojik durumunu ortaya koyacak çalışmaların planlanması için Bakanlığın İzmir İçin Nefes Projesi’ni hazırladığını anlattı.
İzmir Körfezi’ndeki en temel sorunun evsel atık kaynaklı kirlilik olduğuna dikkati çeken Erul, şunları kaydetti:
“İzmir Körfezi'ndeki temizlik çalışmalarını bakanlığımızın koordinasyonunda Bakanlığımızın izleme ve denetim görevi çerçevesinde hep birlikte el birliğiyle yaşanabilir, nefes alan bir İzmir Körfezi inşa etmeyi düşünüyoruz, planlıyoruz. Bölgede yapılan izleme çalışmalarında amonyak normal sınır değerinin 50 katı çıkmasının anlamı şuydu: Burada evsel kaynaklı bir kirlilik var. O yüzden biz Çiğli Atık Su Arıtma Tesisine yöneliyoruz. Burada Çiğli Atık Su Arıtma Tesisinin kapasitesini artırmamız veya mevzuata uygun olarak işletmemizin yanı sıra bir de deşarj noktası var. İşte bu deşarj noktasında geçen hafta bilim kuruluyla yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda körfezin hidrodinamik modelini ortaya koymamız gerekiyor. Nefes projemizle bu hidrodinamik modele göre biz atık suyu nereye deşarj edeceğiz, kıyıdan mı deşarj yapacağız? Derin deniz deşarjı mı yapacağız? Hangi tekniklerle yapacağımızı ortaya koymak adına böyle bir proje çalışması oluşturduk. Bu çalışmanın sonucunda bölgedeki üniversitelerimizin hazırlamış olduğu, daha önce yapmış olduğu çalışmalar artı eksik var ise, yeni projeler geliştirmek, bunlarla birlikte yeni bir yapılanmayı şekillendirmek. Buradaki yegane amacımız Körfez’in yaşanabilir güzel İzmir'imize yakışan bir temizlikte yaşanabilir bir körfez haline getirmek.”
Nefes projesiyle İç Körfez’deki sirkülasyonu artıracak yöntemlerin ortaya konulacağını dile getiren Erul, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İzmir Körfezi üç bölüme ayrılıyor. İç Körfez, Orta Körfez ve Dış Körfez. Özellikle iç körfezdeki su sirkülasyonu hareketlendirecek bir mekanizmayı kurgulamamız gerekiyor. Ne zaman yapacağız? Orta ve uzun vadede yapmamız gerekiyor. Yani kısa ve acil eylem planında kirlilik girişini durduracağız. Daha sonra orta ve uzun vadede bu kirli durdurulduktan sonra. İç Körfez, Orta Körfez ve Dış Körfez’deki hidrodinamik modelle birlikte dip çamurunu, dip tortusunu, nerelerde biriktiğini ve sirkülasyonu arttırabilecek mekanizmanın ne olduğunu ve nasıl bir kurgu yapılması gerektiğini ortaya koyacağız. Burada tabi yalnızca noktasal kaynaklı kirlilik değil. Dereler de var. Derelerde gelen kirlilikler var. Ayrıca bölgede derelere yapılan kaçak deşarjlar var ise bu kaçak deşarjların denetimi sonucunda mevzuata aykırı bir durum var ise bunu ortaya koyacağız.”
Erul, kirliliğin kaynağının tespitine ve önlenmesine yönelik denetimler kapsamında Bakanlığın balık ölümlerinin yaşandığı 20 Ağustos’tan bu yana 7 tesise 4 milyon 706 bin 851 TL ceza uygulandığını açıkladı. 2024 yılı genelinde ise 798 çevre denetiminde 24 tesise 15 milyon 801 bin 554 TL idari ceza uygulandı.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)