Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) tarafından, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü içerisinde, binlerce eserin yer aldığı ve Türkiye’deki kamu üniversiteleri arasında ilk olma özelliğine sahip Sualtı Kültür Mirası, Denizcilik Tarihi ve Deniz Bilimleri İhtisas Kütüphanesi, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın katıldığı törenle açıldı. Törende konuşan Rektör Hotar, “Kütüphanemiz, denizlerin bilinmezliklerini keşfetmeye adanmış bilim insanlarımız için bir fener olacak; sonsuz bilgi deryasında onlara kılavuzluk edecek” dedi.
Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) bünyesinde, ‘Sualtı Kültür Mirası, Denizcilik Tarihi ve Deniz Bilimleri İhtisas Kütüphanesi’ açıldı. 2022 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında yer alan ve Türkiye’deki kamu üniversiteleri arasında ilk olma özelliğine sahip kütüphanede; su altı arkeolojisi, deniz bilimleri, Osmanlı denizciliği, sanat tarihi gibi farklı alanlardaki özel koleksiyonlarla; süreli yayınlar, tezler ve haritalardan oluşan 4 bin 23 adet basılı kaynak bulunuyor.
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Sualtı Kültür Mirası, Denizcilik Tarihi ve Deniz Bilimleri İhtisas Kütüphanesinin, ulusal ve uluslararası alanda yürütülecek bilimsel çalışmalara önemli katkılar sunacağına; bilim insanlarının, öğrencilerin ve tüm araştırmacıların bu kütüphaneden en verimli şekilde faydalanacağına inandığını söyledi.
Rektör Hotar, “Dijital çağda bilgiye erişim şekilleri hızla değişirken, kütüphanelerimiz de bu değişime ayak uydurarak, fiziksel ve dijital kaynakları bir arada sunan, erişimi kolay ve kapsamlı hale getiren yapılar olarak evrimleşiyor. Sualtı Kültür Mirası, Denizcilik Tarihi ve Deniz Bilimleri İhtisas Kütüphanemiz de en güncel elektronik kaynaklara, veri tabanlarına ve dijital arşivlere ev sahipliği yapacak, öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz için zaman ve mekan sınırlarını aşan bir öğrenme ortamı sağlayacaktır. Kütüphanemizin açılmasıyla birlikte, sürdürülebilir bir deniz ekosistemine ve denizlerin korunmasına yönelik araştırmalar daha da güçlenecektir. Gelecek nesiller için denizlerimizi korumak ve bu konuda bilinç oluşturmak, Üniversitemizin en temel görevlerinden biri olmaktadır” dedi.
‘Engin bir kaynak niteliğinde’
Rektör Nükhet Hotar, her büyük keşfin, her önemli çalışmanın arkasında sağlam bir bilgi birikimi olduğunu belirterek, “Kütüphanemizde gerçekleştirilecek; her çalışma, her tez, her proje, denizlerimizin ve denizcilik bilimlerinin geleceğine yön verecektir. Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, bu bilinçle hareket ediyor ve bu sorumluluğu taşıyoruz. Bu kapsamda, ülkemizdeki denizcilik alanında eğitim ve araştırma faaliyetlerine önemli katkılar sunmayı hedefliyoruz. Yine bu kütüphaneyi sadece bir kaynak merkezi olarak değil, aynı zamanda uluslararası iş birliklerinin ve projelerin geliştirilebileceği bir platform olarak görüyoruz. Bu kütüphanenin varlığıyla birlikte, denizlerimizle ilgili sorunlara yenilikçi çözümler üretme, deniz ekosistemlerimizi daha iyi anlama ve koruma, denizlerimizin ekonomik potansiyelini sürdürülebilir bir şekilde kullanma kapasitemizin de artacağını öngörüyoruz. Kütüphanemiz, farklı disiplinlerde üretilen bilgiyi bir araya getirerek deniz biyolojisinden mühendisliğe, ekonomiden hukuka, su altı arkeolojisinden deniz tarihine kadar birçok alanda engin bir kaynak niteliğinde olacaktır” açıklamasında bulundu.
"Alanında öncü olacak"
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nil Kula Değirmenci de, “Su altı arkeolojisi, deniz teknolojileri ve hatta Deniz Hukuku alanında Türkiye’nin önde gelen bilim insanlarının evi olma niteliğini taşıyoruz. Bu anlamda yaptığımız çalışmalarda da ülkemizin denizcilik projelerinde çok önemli roller ve önemli bir paydaş olarak da yer almaktayız. Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Sualtı Kültür Mirası, Denizcilik Tarihi ve Deniz Bilimleri İhtisas Kütüphanesi birçok alanda öncü olacaktır. Kütüphane su altı arkeolojisi alanı dışında; deniz bilimleri, Osmanlı denizciliği, sanat tarihi gibi farklı alanlardaki özel koleksiyonlarla; süreli yayınlar, tezler ve haritalardan oluşan 4 bin 23 adet basılı kaynağa sahiptir. Duvarlarında ise Mavi Miras projesinde bulunan batıkların fotoğrafları sergilenmektedir. Koleksiyonların arttırılması, bilim dünyasının bu eserlerden istifade etmesi için gayret göstereceğiz” diye konuştu. İHA
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)