Eğitim İş Burdur Şubesi, Yükseköğretim Kurulu Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nce 11.02.2023 tarihinde yapılan basın duyurusu ile Yükseköğretim Kurulu’nun; “Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin ülke genelindeki etkileri nedeniyle Yükseköğretim Kurulu tarafından 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verilmiştir.” şeklinde kararının ardından uygulamanın iptali amacıyla sendika olarak dava açıldığını duyurdu.
Eğitim İş Burdur Şubesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Yükseköğretim Kurulu Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nce 11.02.2023 tarihinde yapılan basın duyurusu ile Yükseköğretim Kurulu’nun; “Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin ülke genelindeki etkileri nedeniyle Yükseköğretim Kurulu tarafından 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verilmiştir.” şeklinde kararı ilan edilmiştir. 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen iki büyük deprem sonucunda 10 ilde büyük bir yıkım ve can kaybı yaşanmıştır. Bu depremden yaklaşık 14 milyon kişinin yaşadığı bir bölge etkilenmiştir. Bu nedenle başta depremden doğrudan etkilenen şehirlerimiz olmak üzere, tüm ülke tarifi mümkün olmayan acılarla karşı karşıya kalmıştır. Yaşanan bu büyük yıkım sonrasında depremden etkilenen yurttaşlarımızın barınma sorununun evleviyetle çözülmesi gerektiğinden bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak üniversitelerin uzaktan eğitime geçirilmesi ile üniversitelerin kapatılarak öğrenci yurtlarının tahsis edilmesi şeklindeki uygulama, eğitim öğretim hayatının bütününü etkilemiş, öğrencileri mağdur ermiştir. Barınma imkanının farklı şekillerde devlet misafirhaneleri, oteller vb. farklı yöntemlerle çözülebileceği de uzmanlar tarafından dile getirilmiş durumdadır. Bu kararla, üniversitelerin bu tür kararları değerlendirmek için var olan ilgili kurulları hiçe sayılarak akademik özgürlük rafa kaldırılmış, hem de öğrencilerin ne yapacağı düşünülmemiştir. Apar topar şekilde yurdu boşaltması istenen öğrencilerden bir kısmının artık gidecek bir evi, bir kısmının yol parası olmayacağı bile düşünülmediği için kararın sonuçları daha şimdiden utanç verici manzaralara yol açmaktadır. Turizmden değil, inşaat sektöründen değil, ilk fırsatta yine eğitimden eksiltmek, ülkenin geleceğinden eksiltmektir. Eğitim, her zorlukta elimizin uzanacağı kara gün akçesi değil, o zorlukları daha az yaşayacağımız bir geleceğe uzanana yegane merdivendir.
Yükseköğretimin temel niteliğinin yalnızca derslerden ibaret olmadığını belirtmek gerekir. Üniversite ortamı kendi içinde bir bilimsel yaşam alanıdır. Akademik personeli ile öğrencinin bir arada bulunduğu kütüphanesi, sosyal tesisleri, laboratuvarı, uygulama alanlarıyla birlikte bir bütündür. Yalnızca dersten ibaret görülen bir eğitim sisteminin yükseköğretim bakımından hiçbir karşılığının bulunmadığını izaha dahi gerek olmamalıdır. Kaldı ki uzaktan yapılan eğitimin niteliği de tartışma yaratan başka bir konudur. Eğitim faaliyetlerinin bilimsel nitelikte ve sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinin en önemli şartlarından birinin yüz yüze eğitim olduğundan tereddüt yoktur. Geçtiğimiz zaman içerisinde COVİD-19 Pandemisi şartları altında tüm ülke sathında yaşanan zorunluluk nedeniyle uygulanmış olan uzaktan eğitim modelinin verimsizliği tüm dünyada ve ülkemizde deneyimlenmiş bir olgudur. Eğitimin kalitesi düştüğü, sınavlarda yaşanan zorluklar, alt yapının elverişsizliği, öğrencilerin erişimi vb. konularda son derece olumsuz durumların yaşandığı da görülmüş durumdadır. Pandemi sürecinde deneyimlenen uzaktan eğitim modeli, ancak istisnai durumlarda başvurulması gereken ve uygunluğu her durumda yeniden gözden geçirilmesi zorunlu olan bir mesele olup, ancak tüm muhatapların mutabakatıyla değerlendirilmesi gereken bir yöntem olduğu aşikardır. Bir başka açıdan üniversitelerin yüz yüze eğitime kapatılmış olmasının, deprem sonrasında başta depremden etkilenen öğrenciler olmak üzere tüm öğrenciler, akademik ve diğer personel bakımından ve hatta tüm yurttaşlar bakımından hayatın normale dönmesini engelleyici bir duruma neden olduğu, meselenin psikososyal boyutu bakımından da yanlış bir uygulama olduğu uzmanlar tarafından dile getirilmiştir. Bu sebeplerle yetki bakımından da sorunlu şekilde Yükseköğretim Kurulu tarafından alınan uzaktan eğitime geçilmesi yönündeki uygulamanın iptali amacıyla sendikamızca dava açılmıştır.”
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (1)
osman
2 yıl önce / 18.02.2023Milletin hayrına bir tane ileri yok bunların.Yüzbinlerce depremzede soğukta sokakta kalmışkenacil çözüm olarak yurtlara yerleştirilmeleri gerektiğini pek ala bildikleri halde sırf iktidara şahsi kinlerinden dolayı dava açıyorlar.Açsan nolur açmasan ne olur.Millet sizi biliyor.
Beğendim 0 | Beğenmedim 0 | Cevapla