Özel Eskişehir Anadolu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Murat Taraktaş, kalp yetmezliği ve Alzheimer karşısında etkili bir tedavi yöntemi olduğu düşünülen eksozom yöntemiyle herkesten önce annesini tedavi etti. Murat Taraktaş’ın annesi Sabriye Taraktaş, tedavi sonrası unutkanlıklarının azaldığını söyledi.
Özel Eskişehir Anadolu Hastanesi’nde Kardiyoloji Uzmanı olarak görev yapan Murat Taraktaş, eksozom tedavisiyle ilgili detayları anlattı. Hastalara 4 seans halinde uygulanan eksozom tedavi yönteminin son yıllarda çok arttığını ve bütün dünyada geleceğin uygulaması olduğunu ifade eden Taraktaş, seanslarının tamamlanmasından 6 ila 8 ay sonrasında tedavinin kalp yetmezliğine karşı somut gelişme gösterdiğine yönelik çalışmaların olduğuna dikkat çekti. Eksozomun, Alzheimer ve unutkanlık hastalıkları için de çok önemli olduğuna vurgu yapan Murat Taraktaş, bahsettiği tedaviyi herkesten önce en değerli hastası olarak gördüğü annesi Sabriye Taraktaş’a da uyguladı. Tedavi sonrasında ne gibi değişimler yaşadığından bahseden anne Sabriye Taraktaş ise, eksozom ile unutkanlıklarının azaldığını ve hayatının daha da kolaylaştığını dile getirdi.
“Eksozom tedavisi son yıllarda çok üst düzeyde”
Kardiyoloji Uzmanı Murat Taraktaş, eksozom tedavisinin hastalara 4 seans halinde uygulandığını aktararak, “Biz kalp krizlerinde hastaların kalp damarlarını açıyoruz, kalp krizi sonrası ömürlerini uzatıyoruz fakat bazı hastalarda maalesef hayatta tutabilsek bile kalpte ciddi hasarlar olabiliyor. Tabii bizim hastalıklarımız çok ciddi oluyor. Kalp yetmezliği hastalıkları birazcık sıkıntılı ve çaresiz. Bunlarda bazen kalp pilleri ve bunun gibi şeylerle düzelmeler olabiliyor. Tabii Allah hastalarımıza uzun ömürler versin ama yaşadıkları sürece ömür boyu sıkıntılı bir süreç devam ediyor. Bu hastaların hem sağlıklı hem de uzun süre yaşayabilmeleri için bilim ’ne yapabiliriz’ dedi ve genetik bölümüyle çok yakın çalışmalara başladı. Biliyorsunuz, yaklaşık 10 yıl önce kök hücre tedavisi bununla ilgili ciddi yol aldı. Kök hücreler çok önemliydi. Asıl kök hücre tedavisinde etkin olan sistem zaten eksozom tedavisi. Biz bir hastanın toplar damarından kan alıp, kanın içinde dolaşan az miktarda olan ama ana hedefimiz hücrelerin içinde bol miktarda bulunan eksozomları açığa çıkartıyoruz. Genetik laboratuvarında özel tekniklerle bunlar çoğaltılarak eksi 80 derecelerde saklanarak soğuk zincirle birlikte 4 seans halinde hastalara geri verme şeklinde son yıllarda tedavisi çok üst düzeyde” dedi.
“Yapılan çalışmalar kalp yetmezliğini düzelttiğini gösteriyor ve Alzheimer tedavisi için de çok önemli”
Eksozomun bütün dünyada geleceğin tedavisi olduğunun altını çizen Taraktaş, “Yapılan çalışmalar özellikle son seansı aldıktan 6-8 ay sonrasında kalp yetmezliğini düzelttiğini göstermekte. Ayrıca Alzheimer, unutkanlık tedavisi çok önemli. Hem hastayı hem yakınlarını çok üzen, önünde durması çok mümkün olmayan çok yıpratıcı bir hastalık. Alzheimer tedavisinde de oluşmuşu geri getirmiyor fakat başlamışsa onu orada tutmaya ya da ailesinde aynı hastalıktan olması nedeniyle risk altında bulunanların ileride başına bunun gelme ihtimalini azaltıyor. En değerli hastam tabii ki annem. Kendisi 2006’dan beri kalp hastası, stentleri var. Ailesinde, büyüklerinde de Alzheimer, unutkanlık hastalığı olduğu için böylesine değerli bir tedaviyi ilk bizimkilere yaptık. Muhakkak faydalı olduğunu düşünüyorum. Ben kendimde de farklılıklar hissediyorum. Tabii kronik bir hastalığım olmadığı için çok net bir şey diyemiyorum ama dinçlik hali ve hafızada oldukça farklılık gördüm” şeklinde konuştu.
“Bu tedaviden sonra kendimi çok daha iyi hissediyorum”
Murat Taraktaş’ın en değerli hastam dediği ve eksozom tedavisini herkesten önce uyguladığı 72 yaşındaki annesi Sabriye Taraktaş ise şunları söyledi:
“18 yıldan beri kalp hastasıyım. Ailemde de unutkanlık var. Bu tedaviden sonra kendimi çok daha iyi hissediyorum. Daha rahat yürüyebiliyorum, önceden yorgunluk çok oluyordu. Şimdi biraz daha rahatım. Unutkanlıklar da azaldı. Öyle olunca da hayatım daha kolaylaştı, daha pozitif oldu. Kalp rahatsızlığı da yine ailemde var. Çok dikkat ediyordum, şimdi de dikkat ediyorum ama çok daha rahatım.”
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)