Antalya'da 26 yaşındaki Düriye Çiğdem K.'nin tüfekle ölü bulunmasına ilişkin davada eşi Hüsamettin K. ilk duruşmada beraat ederek tahliye edildi. Ailesi, genç kadının hayat dolu olduğunu ve intiharına inanamadıklarını belirterek kararı istinafa taşıyacaklarını dile getirdi. Anne Dudu Karacan, "Benim kızım intihar edecek biri değildi" sözleriyle üzüntüsünü ifade etti.
Antalya'nın Aksu ilçesi Altıntaş Mahallesi'nde 14 Şubat sabahı 26 yaşındaki Düriye Çiğdem K., evinde tüfekle vurulmuş halde ölü bulundu. Eşi Hüsamettin K., sabah eve geldiğinde eşinin cansız bedeniyle karşılaştığını belirterek 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, genç kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Sehpa üzerinde, el yazısıyla yazıldığı değerlendirilen ve intihara işaret eden bir mektup bulundu.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Hüsamettin K.'nin "eşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanması talep edildi. Mektup üzerinde sanığın parmak izinin bulunduğu, ancak el yazısının maktule ait olduğunun kriminal raporla belirlendiği belirtildi.
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 23 Haziran'da görülen ilk duruşmada savcılık, sanığın suçu işlediğine dair şüpheden uzak, kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat mütalaası sundu. Mahkeme heyeti, Hüsamettin K.'nin beraatine ve tahliyesine karar verdi.
"Evliliği ölüm için mi seçti?"
Duruşmanın ardından konuşan anne Dudu Karacan, kızının intihar ettiğine inanamadığını belirterek yaşadıkları süreci şöyle anlattı: "14 Şubat sabahı eşim iş yerine gittiğinde bir arkadaşından telefon geliyor. ‘Kızınız, damadınız kavga etmiş çok büyük bir şekilde. Gelir misiniz?' diyor. Eşim beni aradı, ‘Kızı arar mısın' dedi. Aradım, telefon açılmadı. En sonunda biri çıktı telefona, gelmemiz gerektiğini söyledi. Eşim geldi, kızımızı da aldık, beraber gittik. Gittiğimizde jandarma, olay yeri inceleme, ambulans herkes oradaydı. Bizden 10 dakika sonra savcı geldi. Olay bitmiş, benim kızım bitmiş."
Kızının henüz 5 buçuk aylık evliyken vefat ettiğine dikkat çeken Karacan, "Beş buçuk aylık evliydi benim kızım. Bu arada ne yaşadı, neyi yaşadı? Benim kızım hayat dolu bir insandı. Ufak tefek şeylerden kendini mutlu eden bir insandı. Evliliği ölüm için mi seçti? Beş buçuk ayda ne yaşadı? İnsan, evliliği yaparken, beş buçuk ay sonra ‘annem babam gelsin cenazemi alsın' mı der?" üzüntüsünü dile getirdi.
Kızının kişiliğine de vurgu yapan Karacan, "Kızım hayvanları seven, insanları seven, çocukları seven, yaşam dolu bir insandı. Arkadaş çevresine de sorabilirsiniz. Böyle kişiliğe sahip değildi. Bu beş buçuk ayda ne yaşadıysa bu noktaya nasıl geldiyse araştırılsın istiyorum " diye konuştu.
"Bu işin peşini bırakmayacağım"
Baba Ekrem Karacan ise, "Mahkemeye büyük ümitlerle gitmiştik. Çok kısa süren bir mahkeme tek celsede bitti. Bize ‘şikayetçi misiniz' diye sordular. ‘Şikayetçiyiz' dedik" dedi.
Olayı öğrendikleri anı anlatan Karacan, "14 Şubat sabahı işe gitmiştim. Sual etme işi yapıyorum. Saat 9-10 civarı bir arkadaşım arayıp kızımla damadımın kavga ettiğini söyledi. Sesi pek iç açıcı değildi. ‘Bana gerçekleri söyle, ne oldu?' dedim. ‘Gel' deyip kapattı. Eşim, küçük kızım, üçümüz birlikte gittik. Jandarma orayı sarmıştı. Bizi içeri bile almadılar. Jandarmayla konuşurken kızımın öldüğünü söylediler. ‘Başınız sağ olsun' dediler. Biz zaten orada bittik" ifadelerini kullandı.
Baba Karacan, şöyle devam etti: "Bir kızım kaldı geriye. Gözüm gibi bakıyorum. Ama ne yapalım? Çok büyük acılar yaşadık. Allah düşmanıma bile yaşatmasın. Kimseye yaşatmasın. Ağlamakta gözümüzde yaş kalmadı. Ben toprağa girinceye kadar bu işin peşini bırakmayacağım."
"İstinaf süreci başladı"
Mağdurun avukatı Erdem Ateş, kararın ardından yaptığı açıklamada, "İddianame, kadına ve eşe yönelik kasten öldürme nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet sistemiyle açıldı. Savcı beraat mütalaası verdi. Biz yazılı savunmamız için süre istedik ancak reddedilerek beraat kararı verildi" dedi.
Kararın istinafa taşındığını belirten Ateş, "Acele bir karar olduğunu değerlendiriyoruz. Bölge adliye mahkemesinden bir sonuç alacağımızı düşünüyoruz. Çünkü gerçekten çok ciddi, içerikleri yoğun bir dosya" diye konuştu.
Ateş son olarak, "Adli tıp profesörleri ve ağır ceza alanında çalışan hocalarımızla birlikte cevap dilekçemizi hazırlıyoruz. Çiğdem geri gelmeyecek ama en azından bu sadece bu dosya değil, tüm kadınlar için de önemli bir süreç" ifadelerini kullandı.




Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)