TEFENNİ AYDINLANIYOR 10.BÖLÜM
1960’lı yıllarda Tefenni’de gerçekleşen gelişmeler, ilçenin sosyal, ekonomik ve altyapı açısından önemli bir dönüşüm geçirdiğini göstermektedir
1963 Depremi ve Yeniden Yapılanma: 1963 yılında Tefenni, ciddi bir deprem felaketiyle sarsılmıştır. Bu deprem, özellikle Hüyük Köyü’nde büyük hasara yol açmış, 10 ev tamamen yıkılmıştır. Devlet, zarar gören hanelere destek olmak amacıyla her birine 10.000 TL nakdi yardım sağlamıştır. Tefenni genelinde ise yaklaşık 100 ev hasar görmüş, bu yapılar arasında Namık Kemal İlkokulu da yer almıştır. Hasar alan okul, 1964 yılında aslına uygun olarak iki katlı bir bina şeklinde yeniden inşa edilmiştir. İnşaat süreci boyunca Namık Kemal İlkokulu öğrencileri, eğitimlerine geçici olarak Atatürk İlkokulu’nda devam etmiştir. Depremin etkilerini hafifletmek amacıyla 1967 yılında Esentepe Mahallesi (halk arasında Tepecik olarak da bilinir) kurulmuş ve 56 aileye yeni evler tahsis edilmiştir. Bu mahalle, depremzedelerin barınma ihtiyacını karşılamak için önemli bir adım olmuştur.
Barutlusuyu Tesisleri ve Sosyal Hayat (1965): Belediye Başkanı Hüsnü Demirok’un liderliğinde, 1965 yılında Tefenni Yaylası’nda bulunan Barutlusuyu, ilçeye getirilerek önemli bir altyapı projesi hayata geçirilmiştir. Bu proje kapsamında Barutlusuyu Tesisleri kurulmuş, tesis bünyesinde bir yüzme havuzu ve gazino inşa edilmiştir. Çevresinde yapılan peyzaj çalışmalarıyla birlikte bu alan, özellikle yaz aylarında Tefennililerin uğrak yeri haline gelmiştir. Barutlusuyu, tankerlerle mahalle aralarında güyüm başına 50 kuruşa satılarak belediyeye ek gelir sağlamıştır. Bu girişim, hem halkın su ihtiyacını karşılamış hem de ilçenin sosyal ve ekonomik hayatına katkı sunmuştur.
Ulaşım ve Altyapı Çalışmaları: Hüsnü Demirok, Tefenni’nin bölgesel önemini artırmak için büyük bir çaba sarf etmiş ve Antalya-İzmir yolunun ilçeden geçmesi için yoğun lobi faaliyetleri yürütmüştür. Bu proje, bir süre yatırım programlarına alınmış ve hatta haritalarda yerini bulmuşsa da ödenek yetersizliği nedeniyle hayata geçirilememiş ve rafa kaldırılmıştır. Yine de bu çaba, ilçenin ulaşım altyapısını geliştirmeye yönelik vizyoner bir yaklaşımı yansıtmaktadır.
Eğitim Alanındaki Gelişmeler: Tefenni’de eğitim altyapısı, 1960’lı yıllarda önemli ölçüde güçlenmiştir. 1967 yılında Tefenni Ziraat Okulu açılarak tarım ve ziraat alanında eğitim imkânı sunulmuştur. Bunun yanı sıra, 1969 yılında Tefenni Ortaokulu binasına lise eklenmiş ve lise eğitimi resmen başlamıştır. Bu gelişmeler, ilçenin genç nüfusuna daha iyi eğitim fırsatları sunarak gelecek nesillerin gelişimine katkı sağlamıştır.
Kültürel ve Sosyal Yatırımlar: 1967 yılında, Burdur Valisi Şevket Güres’in adını taşıyan Güres Sineması tamamlanmıştır. Bu sinema salonu, yalnızca film gösterimleri için değil, aynı zamanda düğün, nişan ve okul piyesleri gibi çok amaçlı etkinlikler için kullanılan bir sosyal alan haline gelmiştir. Bu, Tefenni’nin kültürel ve sosyal yaşamına önemli bir katkı sağlamıştır.
Nüfus ve İdari Gelişmeler: Tefenni’nin nüfusu, 1960 yılında 2.918, 1965 yılında ise 2.893 olarak kaydedilmiştir. Bu dönemde ilçenin en büyük köylerinden biri olan Beyköy, nüfusu 2.000’i aşarak dikkat çekmiştir. Yapılan başvurular sonucunda, 1976 yılında Beyköy kasaba statüsü kazanmış ve belediye teşkilatı kurulmuştur. Bu, bölgenin idari yapısında önemli bir değişim olarak kayıtlara geçmiştir.
Bu dönem, Tefenni’nin altyapı, eğitim ve sosyal hayat açısından önemli adımlar attığı bir süreç olmuştur. Depremin yaralarını sarmak için yapılan yardımlar, yeni mahallelerin kurulması, eğitim ve kültürel alanlardaki yatırımlar ile Barutlusuyu gibi projeler, ilçenin modernleşme yolunda attığı kararlı adımları temsil eder. Hüsnü Demirok’un vizyoner liderliği, bu gelişmelerin temel taşlarından biri olmuş, ancak bazı büyük projeler maddi imkânsızlıklar nedeniyle tamamlanamamıştır. Yine de 1960’lı yıllar, Tefenni’nin hem fiziksel hem de sosyal anlamda yeniden şekillendiği bir dönem olarak hafızalarda yer etmiştir.
Devam Edecek

Tefenni'nin tarihine ışık tutan yazı dizimizin sonuna geldik. Okuyan tüm hemşerilerimize teşekkürler! Şimdi kısa bir ara verip, Tefenni'nin kaza oluşundan Osmanlı dönemine ve Cumhuriyetin ilk yıllarına uzanan yeni bir yolculuğa başlayacağız. Paylaşımlarımız yakında devam edecek, takipte kalın
1970’li yıllarda Tefenni, hem altyapı hem de sosyal yaşam açısından oldukça hareketli ve gelişen bir ilçe olarak dikkat çekiyordu. 1971 yılında Burdur merkezli yaşanan deprem, Tefenni’de de hissedildi ve birçok evin duvarlarında çatlaklar oluştu, bazı yapılar hasar gördü. Ne yazık ki bu depremde Burdur'da 53 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ancak bu felaket, Tefenni’nin gelişim sürecini durdurmadı.
1974’te hidroelektrik santralinin temeli atıldı ve 1976 yılına gelindiğinde ilçede elektriksiz ev kalmadı. 1980’lere kadar tüm köyler elektrikle buluşarak önemli bir altyapı sorunu çözüldü. Aynı dönemde Gavur Damı mevkiine yapılan su deposu sayesinde yetersiz olan su sorunu giderildi ve evlere su bağlandı.
İlçenin çehresi, Kocapınar Parkı’nın genişletilmesi, yeni pazar yerinin kurulması, yanına 10 dükkân ve tuvalet eklenmesiyle daha da güzelleşti. Yeni otogar inşa edilerek modern bir yerine taşındı. Eğitim alanında da önemli adımlar atıldı: 1977’de Tefenni İmam Hatip Lisesi, Zafer Mahallesi’ndeki eski Kur’an Kursu binasında açıldı. Tefenni Lisesi ise ilk mezunlarını verdi ve üniversite sınavlarında %90’lık etkileyici bir başarı oranı yakaladı.
Sosyal ve Ticari Yaşam
1970’ler ve 1980’lerde Tefenni, 4-5 bin nüfuslu küçük bir ilçe olmasına rağmen sosyal ve ticari açıdan adeta bir cazibe merkeziydi. Ticari hareketlilik üst seviyedeydi; 10-15 terzi dükkânı siparişlere yetişemiyor, pantolon için 20 gün, takım elbise için ise iki ay süre veriliyordu. Berber dükkânları sabah erkenden açılıyor, bazıları gece geç saatlere kadar çalışıyordu. Kahvehaneler sabah 06:00’da kapılarını açıyor, yazın gece yarısına, kışın ise 23:00’e kadar tıklım tıklım doluyordu. Bilardo salonları sabah 07:00’den gece yarısına kadar hiç boş kalmıyor, şehir kulübü ve memurlar lokalinde bazı günler oturacak sandalye bulunamıyordu.
Sinema salonları, özellikle yazlık sinemada, sürekli dolup taşıyordu; arka sıralarda jandarma karakolunun askerleri filmleri izliyordu. İlçede 10-15 bakkal bulunuyordu ve her türlü ihtiyaca cevap verebiliyordu. Gazete bayisi, her sabah 300-400 gazete satışı için bir saatini abone listelerini düzenlemekle geçiriyordu. Konfeksiyon dükkânlarındaki ürünler, büyük şehirlerin kalitesine eşdeğerdi ve Tefennililer giyimlerine büyük özen gösteriyordu. Üç-dört kasap dükkânında etler dolapta beklemiyor, anında tükeniyordu.
Mobilyacılar, özellikle televizyonların yaygınlaşmasıyla TV dolabı siparişlerine yetişemiyor, müşteriler sıraya giriyordu. Üç lokanta bulunuyordu ve özellikle Erman’ın Yeri’nde yemek yemek için bazen rezervasyon yapmak gerekiyordu. Kocapınar Parkı’nda yaz aylarında 3-4 garson çay servisine yetişemiyordu.
Küçük sanayi sitesinde çekiç sesleri hiç eksik olmuyor, ilçenin tüm ihtiyaçları karşılanabiliyordu. Tefenni Devlet Hastanesi’nde ameliyatlar yapılıyor, sağlık hizmetleri aksamıyordu. Ulaşım da oldukça rahattı; Antalya, Burdur ve Denizli’ye her gün 3-4 otobüs seferi düzenleniyordu.
Tefenni, küçük bir ilçe olmasına rağmen 1970’ler ve 1980’lerde canlı sosyal hayatı, güçlü ticari yapısı ve altyapı yatırımlarıyla adeta bir büyük şehir atmosferi sunuyordu.
SON

Yorumlar (0)