Özel Denizli Tekden Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Bahtiyar Cengiz, geçmeyen öksürükler hakkında önemli uyarılarda bulunarak; “8 haftayı geçen tüm öksürüklerde mutlaka göğüs hastalıkları uzmanına başvurulması, detaylı değerlendirme yapılması ve buna yönelik tedavi başlanması hayati önem taşımaktadır” dedi.
Öksürükler hakkında bilgiler veren Özel Denizli Tekden Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Bahtiyar Cengiz, “Öksürük, solunum sistemine yabancı ve zararlı maddelerin alınmasını engelleyen ve fazla sekresyonların akciğerlerden atılmasını sağlayan, kompleks bir savunma mekanizmasıdır. Öksürüğün üç haftadan kısa sürmesi akut öksürük, üç ile sekiz hafta arasında sürmesi subakut öksürük olarak tanımlanırken, sekiz haftadan uzun sürmesine kronik öksürük denir. Kronik öksürük, göğüs hastalıkları polikliniklerinde sık karşılaşılan, çoğu kronik akciğer hastalıklarında ve bazı akciğer dışı hastalıklarda görülebilen bir semptomdur. En sık rastlanılan nedenleri arasında üst hava yolu öksürük sendromu, astım ve gastroözofageal reflü yer alır. Kronik öksürüğün yüzde 39-75’inde tek bir neden saptanır ama bazen birden fazla neden etiyolojide rol alabilir. Dolayısıyla mutlaka sistematik tanısal yaklaşım gerektirir. Bununla birlikte yaşam kalitesini bozan bu durumun yeterli tedavisi yapılmalıdır. Kronik öksürük yakınmasıyla başvuran her hastada öncelikle detaylı anamnez alınmalı, fizik muayene yapılmalı ve akciğer grafisi çekilmelidir. Gerekli durumlarda bilgisayarlı tomografi ve bronkoskopi gibi işlemler yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Sigara içmeyen erişkinlerde sıklığı yüzde 24-29 arasında değişmektedir”
Astımın yüzde 57 oranında tek başına öksürük semptomuyla başladığına dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Bahtiyar, “Üst hava yolu öksürük sendromu hastalar sıklıkla boğaz temizleme şeklinde olan öksürükten yakınırlar. Hastanın boğazına bir şeylerin aktığını hissetmesi, burun akıntısı ve sık boğaz temizleme öyküsüne dayanır. Bu hastalar horlama ya da hırıltılı solunumdan ve yatar pozisyonda semptomların artmasından yakınabilir. Astım kronik öksürüğün ikinci en sık nedenidir. Sigara içmeyen erişkinlerde sıklığı yüzde 24-29 arasında değişmektedir. Astım genellikle gece ortaya çıkan öksürük, nefes darlığı ve hırıltılı solunum ile görülmesine karşılık bazen karşımıza tek başına öksürükle de çıkabilir. Astım tanısı için solunum fonksiyon testi ve akciğer grafisi yapılmalıdır. Astımın yüzde 57 oranında tek başına öksürük semptomuyla başladığı gösterilmiştir. Sadece öksürük ile seyreden astım tiplerinde solunum fonksiyon testleri ve akciğer grafisi tamamen normal olabilmektedir. Bu nedenle hastanın şikayetleri, fizik muayenesi, tedaviye alınan yanıt gibi faktörlerin uzman hekim tarafından değerlendirilmesi önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
“8 haftayı geçen öksürüklerde tedavi başlanması hayati önem taşır”
8 haftayı geçen öksürüklerin mutlaka Göğüs Hastalıkları uzmanına başvurmaları gerektiğini belirten Dr. Betül Cengiz Bahtiyar, şu uyarılarda bulundu:
”Kronik bronşit, özellikle kış aylarında olmak üzere, yılda en az 3 ay süren ve ez az iki yıldır devam eden öksürük ve eşlik eden balgam çıkarma, olarak tanımlanır. Sigara içen kişilerde bu durum, ilerleyici geri dönüşümlü olmayan hava yolu darlığı gelişiminin belirtisi olabilir. Kronik bronşitte özellikle sabahları olan öksürük ve gri renkli balgam çıkarma tipiktir. Prodüktif öksürük, üst solunum yolu infeksiyonları ve toz ya da dumana maruz kalmayla artar. Eğer solunum testi parametrelerinde darlık gelişimini destekleyen bulgu varsa hasta KOAH olarak değerlendirilebilir. Sık görülen bu sebeplerin yanında kronik öksürüklerde akciğer kanseri mutlaka akılda tutulmalı; özellikle yoğun sigara öyküsü olan hastalarda akciğer grafisi solunum testi gibi tetkiklerde herhangi bir sorun saptanmaz ise bilgisayarlı tomografi ve hatta gerekirse bronkoskopi gibi işlemlerin yapılması erken tanıda ve tedavide oldukça önemlidir. 8 haftayı geçen tüm öksürüklerde mutlaka göğüs hastalıkları uzmanına başvurulması, detaylı değerlendirme yapılması ve buna yönelik tedavi başlanması hayati önem taşımaktadır”. İHA.
Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)