Prof. Dr. Ayşen Davraz, yer üstü suları gibi yer altı sularının da bilinçsiz kullanılması sonucu Burdur Gölü'nün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, "Biz akiferdeki su miktarını normalde 50 yıl kullanabileceksek, aşırı su çekiminden dolayı 10 yılda bitirebiliriz" dedi.
Son dönemde küresel ısınmaya bağlı olarak Burdur'da birçok gölün su seviyesinde azalma yaşandı. Bazı göller tamamen kururken, bazı göllerde ciddi su çekilmeleri görüldü. Yer üstü sularının yanı sıra yer atlı sularında çekilme olduğunu belirten Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Ayşen Davraz, çekilmelerin artmasında sondaj kuyularının etkili olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Davraz, "Biliyorsunuz su kaynaklarımız artık yok olmuş durumda. Bazıları da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Bunlar içerisinde hem yer üstü sularımız hem de yer altı sularımız geliyor. Yüzey üstü sulardaki yok olmayı görebiliyoruz. Çünkü Burdur Gölü'nde olduğu gibi seviye düştü. Gölün çok alt seviyeye çıktığını gözlemliyoruz. Yer altı sularını ise gözleyemiyoruz. Yer altı sularını gözleyemediğimiz için maalesef çok sayıda sondaj kuyusunun açılması seviyelerde düşüşe neden oluyor. Bunlarda hem yüzey hem de yer altı suları için önemli problemlere neden oluyor" şeklinde konuştu.
Yer üstü sularının çekildiğini görebildiklerini ama yer altı sularının çekildiğini göremediklerini söyleyen Prof. Dr. Davraz, "Günlük durumda sulama ihtiyacımızı yer altı suyundan karşılayabilsek de biz akiferdeki su miktarını 50 yıl kullanabileceksek aşırı su çekiminden dolayı 10 yılda bitirebiliriz. Bu durumda da aslında biz geleceğimizi tüketmiş oluyoruz. Hem kurumlar olarak hem de bireysel olarak su tasarrufu yönüne gitmemiz lazım. Su kaynaklarımızın hepsinin önemini çok iyi bilmemiz lazım. Buna bağlı olarak da değerlendirmeler ya da önlemler almamız gerekiyor" diye konuştu.
Burdur Gölü'ndeki çekilmelerin gün geçtikçe arttığını belirten Prof. Dr. Ayşen Davraz, "Burdur Gölü'ne bir ömür vermemiz doğru olmaz ama göldeki çekilme gün geçtikçe artıyor. Burada çok ciddi sorunların ortaya çıktığı gözlemlendi. Bu çekilmenin de kısa vadede geri dönüşü oldukça zor. Gölün eski haline dönmesi için çok uzun yıllar gerekiyor" ifadelerini kullandı.




Antalya Altın Portakal Film Festivali geri sayımı başladı! Festivalin simgesi altın Venüs heykelleri, kentin en işlek noktalarına yerleştirildi. Antalya, sinema tutkunları ve sanatseverler için adeta bir açık hava galerisini andırıyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları, sanıldığından çok daha yaygın bir sağlık sorunu olarak hem kadınları hem erkekleri etkiliyor. Uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik faktörlerin bu sorunun temelinde yer aldığını belirtiyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle büyük ölçüde çözüm mümkün. İşte detaylar…
Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda ilk sınavına çıkıyor. Gürcistan deplasmanıyla başlayacak serüvende futbolseverlerin gözü kulağı maçın saatinde ve yayın kanalında olacak. İşte 2025 milli takım maç takvimi ve Gürcistan-Türkiye karşılaşmasının tüm detayları.
Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde 30. dönem kazı çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yıl boyunca sürecek kazılarda, Türk, Amerikan ve İtalyan ekipler ortaklaşa çalışacak. Antik kentte ortaya çıkarılan mozaikler ve mezarlar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’da öğrenim gören Burdurlu üniversite öğrencileri, İstanbul Burdurlular Derneği’nin düzenlediği dondurma ve çay programında bir araya geldi. Etkinlikte iş insanlarıyla öğrenciler tanışma fırsatı bulurken, samimi bir dayanışma ortamı oluştu.
Antalya’nın Serik ilçesinde hasta taşıyan 112 ambulansı, yoğun trafikte ilerleyemedi. Araçların yol vermemesi nedeniyle dakikalarca beklemek zorunda kalan sağlık ekiplerinin mücadelesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntüler, trafikteki duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Yorumlar (0)